B PLANI III

111 11 0
                                    


                                                       Ümide Tutunmak


Güneş, Fuat'ın ikisinin yemek sonrası içmelerini sorun etmeyeceğini söylemiş olsa da, adam sorun eder göründü. Birlikte gitmeleri değildi mesele; akşamki tatsızlıktan sonra Güneş'in yanında olmak, onunla konuşmak, onu rahatlatan kişi olmak istiyordu. Bu yüzden ayrılırlarken suratı asıktı.

Adamın arabasıyla meyhanenin yolunu tuttuklarında;

-Fuat o kadar da razı görünmedi bana, dedi Özgür.

-Üzüldüğümü düşündüğü için yanımda olmak istedi, ondan, dedi Güneş.

-Her ne nedenle olursa olsun, dedi Özgür. "Başka bir akşam içebilirdik beraber. Şimdi kendimi suçlu hissediyorum."

-Takma kafana, dedi Güneş omuz silkip. "Zaten gergindim. Bu akşam olanlar üzerine tuz biber ekti. Şöyle birlikte bir kafa dağıtalım be, Özgür!"

-Eh, dağıtalım o zaman, dedi Özgür; yanındaki koltukta dağılmış bir halde oturan kadına bir bakış atınca yüzüne bir gülüş yayıldı.

Önce Yıldız acaba Barış'ı buldu mu, bulduysa adam konuşmaya razı geldi mi, geldiyse ne konuşuyorlardır şimdi türünden düşüncelerini dillendirip bir süre Barış hakkında konuştular. Sonra Güneş'in Özgür'le içme ihtiyacının kaynağı olan düğün hazırlıklarına kaydı muhabbetleri. Güneş başlarda bir iki sızlansa da çok sürmeden hep yaptığı ise girişti ve Özgür de onun olan bitenleri en mizahı biçimde anlatmalarını dinledi, konuşmaktan çok dinleyip güldü. Onun bu yanını çok seviyordu. Canını sıkan mevzuuları daima mizaha döker, böylece kederlenmek ya da sinirlenmek yerine bunlara gülmeyi yeğlerdi. Annesi Fidan'ı, Fuat'ın annesi Sude Hanım'ı, en çok da görümcesi Nilay'ı öyle karikatürize ederek anlatıyordu ki, onu neşelendirmek hesabıyla bu meyhaneye getirmiş olan Özgür, kendisi neşelenmiş, kahkahalarla gülüp duruyordu.

Kahkahalarıyla akan sohbetleri içinde bir sürü rakı iç ettiler. İkisi de içkiye dayanıklıydı ama belki gerginliğinden olacak Güneş bu gece sarhoşluk yolunu biraz çabuk tutmuş gibiydi.

-Azcık ara ver, dedi Özgür bir ara. "Dilin peltekleşmeye başladı."

-İyi oldum sahiden, deyip kıkırdadı Güneş. "İyi olmaya öyle ihtiyacım vardı ki."

-Fazla iyiden sonrasını biliyorsun.

Pek de dik tutamadığı başını usulca salladı Güneş.

-Kötüüüüüü, dedi uzatarak.

Özgür kocaman sırıttı.

-Aferin, beyin hala çalışıyor. Az mezelere dayan.

-Çok tokum. Annemin yemeklerini özlediğim için hayvan gibi yedim. Gerçi Fuat da beni çok iyi besliyor, hakkını vermek lazım. Çok güzel yemek yapıyor, biliyorsun.

İç geçirdi Güneş ve kederli bir şey söylüyormuş gibi ekledi:

-O her şeyi çok güzel yapıyor... Fuat çok iyi bir adam, Özgür.

Özgür'ün gözleri kısıldı.

-Bunu kötü bir seymiş gibi söylüyorsun.

-Öyle mi söyledim, dedi Güneş şaşkın bir bakışın ardından; sonra bakışlarını rakı bardağına indirdi. "Yooo. İyi bir şey tabii ki."

-Yoksa kendini telkine mi çalışıyorsun?

Güneş bir irkilmeyle basını kaldırıp adama bakarken "Beni daima okuyor." diye düşündü.

B PLANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin