B PLANI XXXIV

90 8 0
                                    


                                              Aile Olmak

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                                              Aile Olmak


Fuat'la, adamın kimi eşyalarını Pazar günü nakletme kararı almışlardı. Adam saat dokuzda iki kutu ile geldiğinde, Güneş verandada kahve içiyordu. Adamı karşıladı; birlikte kutuları, kadının depo niyetine kullandığı, babaannesinden kalan, kullanmak istemediği ama gözden çıkarmaya da yanaşmadığı bazı eşyaları bulundurduğu üç odadan birine taşıdılar. Fuat, Güneş'in yaşam alanlarına aşinaydı ama kapalı tutulan bu odalardan birine ilk kez giriyordu. Gözleri ilgiyle ama gördüklerinin Güneş'e ne ifade ettiğini hakkıyla anlayamadığını yansıtan bir bakışla odadaki nesne kalabalığını dolaştı.

-Bu tıkış tıkışlık seni yormuyor mu?

-Onlar benim anılarım, dedi Güneş.

Fuat bu konuyu uzun etmemenin yerinde olacağına karar vererek;

-Kutular böyle kalsın, dedi. "Taşındığımda birlikte açıp yerleştiririz."

-Tamam canım... Kahve ister misin?

-Kafeye gitmem lazım. Ayşin yalnız kaldığında biraz panikliyor.

-Her şeyi kontrol altında tutan Fuat Abi'sine çok alışkın çünkü, dedi Güneş bir tebessümle. "İkinci kafeyi açtığında ikisini birden nasıl idare edeceğini çok merak ediyorum."

-Bu öğrenmem gereken bir şey, dedi adam.

-Birilerine güvenmek, dedi Güneş şakacı bir bakışla.

-Tamamen haklısın, dedi Fuat gülümseyip. "Hadi, bir kahve içelim o zaman."

Güneş ona da bir fincan kahve döktü ve verandada oturdular. Adamın gözleri hemen mabet ağacının bulunduğu tarafa gitmişti. 

-Bir ağaç dikelim oraya, dedi bakışlarını Güneş'e çevirip. "Bir başka mabet ağacı."

Güneş adama Özgür'ün çardak projesinden söz etmemişti. Bu yüzden aniden çok gergin hissetti. Herhalde Özgür projeye başlamadan önce Fuat'a söylemesi daha yerinde olurdu. Bu ev yakında ikisinin evi olacaktı; adamın da söz hakkı vardı. Oysa Güneş'in aklına bile gelmemişti.  Biz olmamışlardı hala; Güneş o bizi bir türlü gerçekleştiremiyordu. Hala Pervin Sultan, Özgür ve Güneş üçlüsüne aitti bu mekan.

Böyle olduğu için duyduğu utançla, alçak perdeden;

-Özgür çardak yapıyor, dedi.

Fuat kadının sesi gibi çekingen ve neredeyse suçlu bakan gözlerine bakakaldı; bakışlarında kadının seçemediği duygular yanıp söndüler. Yutkundu önce. Sonra, bu tavır için ciddi bir çaba harcadığını yansıtan gergin bir yüzle, zorlama bir gülüş takındı.

-Çardak istediğinden haberim yoktu. Bilseydim...

-Düşünmüş değildim, diye atıldı Güneş, suçluluk duygusu içinde gevezeliği tutarak. "Özgür önerdi. Benim de hoşuma gitti. Olur dedim... Sana sormalıydım ama... düşünemedim. Özür dilerim."

B PLANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin