B PLANI VII

78 10 0
                                    

                                                 Sen Benim Şarkılarımsın


Özgür, Güneş'in yanından ayrıldıktan sonra dükkana döndü. Bütün günü bir uyku ve uyanıklık arasında geçirdi. Sürekli AA'yı düşündü. Kah gülümsüyordu kah bir gerginlik içinde dudaklarını ısırmaya koyuluyordu. Güneş'in "Unut gitsin!" demesi nasıl da gücüne gitmişti! En iyi dostu destek versin, cesaret versin, içindeki cehennemi biraz huzura erdirecek bir şeyler söylesin diye beklemişti ama Güneş, aşk böceği Güneş diye diye "Unut!" demişti. Yok, bu kız Fuat mevzuuna kapılalı beri bambaşka biri olmuştu.

Ne garip bir durumdu bu ya! Aşk böceği mantık evliliğinin eşiğinde, aşkı tensel bir dürtüden öte görmeyen ama şimdi "Aşık mı oldum ben?" diye panik içinde çırpınan dostuna "Unut gitsin!" diyordu. Herhalde cehenneme kar da yağıyordu şimdi.

Çok yorgundu, en iyi dostu ona ancak toslanan bir duvar kadar yakın olmuştu ve bu yüzden şimdi daha da gergindi ve en fenası da hiç olmadığı kadar yalnız hissediyor olmasıydı. Aklından gruptan arkadaşlarından biriyle laflamak düşüncesi geçse de, ne isteği ne de takati vardı. O yalnızlık duygusuna bir tek AA'yla yapacağı sohbetin iyi geleceğini biliyordu. Bir önce akşamın olmasını, dükkanı kapatıp eve dönmeyi, uykuya yenilmeden biraz AA ile sohbet edebilmeyi istiyordu.

İstediği olmadı ne yazık ki. Özgür AA'ya mesaj attığında, Güneş Fuat'ın yanındaydı ve telefonundan gelen uyarıları ne gördü, ne de duydu. Özgür ondan bir cevap almadan, iki söz etmeden uyumamak için direniyordu. O yüzden yatağa girmek yerine, balkon masasına kurulmuştu, bilgisayarı ve kahvesi ile. Ama bir türlü gelmeyen cevabı beklerken uyku öyle bastırdı ki, okumak beri dursun film bile izleyemedi. Sandalyesinde başı önüne düşerek uykuya daldı. Çok yorgun olduğu için, o en rahatsız oturma halinde bile derin bir duyguya daldı. Arada başı bir yana kaykılsa bilinçsizce toparlanıyor ama hiç ayılmadan uyumaya devam ediyordu.

O yenildiği uyku ile sandalye üzerinde rahatsız uykusunu uyurken Güneş de Fuat'a, yemek masasında, Yıldız ve Barış mevzuunu anlatıyordu.

-Barış, aksi gibi görünmeye çalışsa da iç çatışmaları olan bir adam, diye fikrini bildirdi Fuat. "Yıldız gibi dengeli bir kadının onunla ilgilenmemesi çok normal."

Enfes salatasını yutup;

-Bence de, dedi Güneş.

-Dün akşam abisine sataşmaları da kıskançlıktandı.

Güneş'in kaşları ilgiyle yükseldi.

-Bak, ben onu hiç düşünmemiştim! Haklısın.

-Eminim, dedi Fuat, kendinden emin bir edayla. "Yıldız'ın önünde onu küçük düşürmeye çalışıyordu."

-Yıldız ağzının payını verdi. O an üzüldüm ne yalan söyleyeyim. Ama gecenin kalanında olan biteni öğrenince artık anlayışlı olmak gelmedi içimden. Yıldız'a hesap soruyor adam. Bakar mısın? Sen kimsin ki hesap soruyorsun?

-Sorunlu bir adam, Güneş. Özgür ne kadar dengeli bir insansa, kardeşi de o kadar dengesiz.

Adamın yüzüne bir tebessüm yayıldı.

-Yıldız'la Özgür çok hoş bir çift olurlardı aslında.

Güneş yüzünü buruşturdu.

-Şaka mı ediyorsun?

-Yo, son derece ciddiyim. Yıldız Özgür'ü motive ederdi, Özgür de Yıldız'ın hayatını renklendirirdi.

-Saçmalama, Fuat!

B PLANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin