Bana Kim Olduğumu Hatırlat!
Fuat'ın evine ulaşana dek kendi kendini yedi durdu. Kendisine ne denli soğukkanlı olma teklinlerinde bulunursa bulunsun, olamıyordu. Ya gerçekten Irmak çıkıp geldiyse, Fuat'ın aklı karıştıysa... Fuat hayatında olmazsa ne yapardı? Yüreğini kemiren bu arsız aşk karşısında kime, neye tutunurdu?
Bunu düşünmek kendisinden utanmasına neden olsa da düşünmeden edemiyordu. Özgür'den, ona karşı hissettiklerinden ödü patlıyordu. Dün gece yapılan telkinler, hayatındaki her şeyi kontrol altında tutmayı bilen, dengeli Güneş'ten gelmişti. O Güneş bocalıyordu, tökezliyordu, sersemlemişti. Günün koşturmacaları, meşguliyetleri içinde her şey kontrolü altında görünmüştü. Kafası karışık olsa da, korkmasını gerektiren bir durum yoktu. Sonra Sungur gitmiş, yanlız kalmış, evde oturmak, okumak zor gelmişti. Dayısı meselesini konuşmak için annesiyle konuşmak işini hemen o akşam halletmeye karar verdiğinde birikmeye başlayan gerginliği biraz hafiflemişti. Meşgul ve hareket halinde olmak daima iyi gelirdi. Annesi o albümleri döküp aşktan, özlemden söz etmeye başlayana dek bayağı iyi idare etmişti durumu. Annesi konuştukça, onun özlemli sevgisine eşlik etmek hevesi, kendi hevessiz evliliğine dair düşüncelere yönelmiş ve birdenbire "Özgür'le evleniyor olsaydım nasıl hissederdim?" diye düşünmüştü. O düşünceden beri de hasta gibiydi.
Fuat kendisini, o alışık olduğu, içini huzurla dolduran gülüşüyle karşıladı.
-Hiç gelmeyeceksin sandım, dedi kapıyı ardına dek açıp kadının girmesini bekleyerek.
-Annemin albüm karıştırma akşamlarından biriydi, derken içeri girip çantasını ve pardesüsünü portmantoya astı. "Beklettiğim için özür dilerim."
-Geldin ya, önemli olan o, derken kadının çenesiyle boynu arasına bir öpücük kondurdu Fuat.
Bu öpücüğün kendisini irkilttiğini fark edince utançtan neredeyse kızaracaktı. Aceleyle salona geçip kendisini tek kişilik koltuklardan birine bıraktı. Fuat arkasından gelip neredeyse yayılmış halde oturan kadına sımsıcak bir gülüş attı.
-Bana enerjin kalmamış gibisin.
-Hiçbir şeye enerjim kalmamış gibiyim, dedi dürüstlükle. "Modern Canavar Üçlüsü'yle baş etmek kolay değil."
-Ne alırsın, dedi Fuat.
-Hiçbir şey, dedi Güneş. "Annemle bir kazan çay içtim. Alkol modunda da değilim."
-Türk kahvesi yapayım.
-İstemem. Sağ ol. Otursana!
Fuat irkilerek gözlerini kıstı.
-Bir şey mi var?
-Otursana, Fuat, diye yineledi Güneş, ciddi bir sesle; bir yandan da kendisi doğrulup dimdik oturmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
B PLANI
Romance-Otuz beş yaşına girdiğinde hala bekarsak birbirimizle evlenelim. Güneş tükürüğünde boğulacağını sandı. Özgür, en iyi dostu ne diyordu böyle? Yaşadığı şoku gizlemek için işi şakaya vurup; -Evleniriz canına yanayım, diyerek güldü. "Tohuma kaçmaktan...