-Otuz beş yaşına girdiğinde hala bekarsak birbirimizle evlenelim.
Güneş tükürüğünde boğulacağını sandı. Özgür, en iyi dostu ne diyordu böyle? Yaşadığı şoku gizlemek için işi şakaya vurup;
-Evleniriz canına yanayım, diyerek güldü. "Tohuma kaçmaktan...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Alla Beni, Pulla Beni
Özgür kendisini bara adeta sürüklemişti. Uykusuzluk ve düşüncelerinin ağırlığı altında perişan bir haldeydi. Her ne kadar Işık mevzuunu kapatmak konusunda kararlı olsa da, bir haftaya bile sığmayan o sevinçten, mutluluktan vazgeçmek adama çok ağır geliyordu. Son iki ayını ondan uzak durmak için kendisiyle savaşarak geçirdiği için, o savaşa son vereli beri tam bir teslimiyet halinde bırakmıştı kendisini kadına. Şimdi o coşku dolu teslimiyetten vazgeçmek, bir kez daha kendisiyle savaş vermek zorundaydı. Bu çok güç geliyordu, çok. Yalnızlık sürekli büyüyordu. Işık'tan önce bilmediği yalnızlık duygusu, şimdi hayatına sis gibi çökmüştü.
Bara erken gitti, evde oturup boş gözlerle bulutları seyretmekten yorgun düştüğü için. Hali olsa yürürdü, bir yerlere gider, bir şeylerle meşgul olurdu. Hatta Cumartesileri bit pazarlarında kitap avına çıkmak gibi bir alışkanlığı vardı. Ama hiçbir şey yapmaya takati yoktu. O yüzden balkonda oturabildiği kadar oturmuş, devinim ihtiyacı halsizliğinden daha ağır gelmeye başladığında bara yollanmaya karar vermişti.
Grup arkadaşlarını bir masada içerken buldu. Kerim'in eşi Ceren ve Zeki'nin yeni kız arkadaşı da gruptaydı.
-Tebrikler, Özgür, dedi Ceren el sıkışırlarken. "Ben emindim bu işin olacağından."
-Sağ ol canım, derken Burçin'in yanındaki sandalyeye oturdu.
-Şarkıyı çok beğenmişler, dedi Burçin. "Bizi de tabii. Bu iş oluyor sonunda, oğlum."
-Olsun bakalım, dedi Özgür bitkinliğinin içinden.
-Sen uyumadın mı, dedi Kerim kaygılı bakışlarla.
-Uyumadım, diye karşıladı.
-Götüme dönmüşsün, dedi Zeki. "Bu halde sahne alabilecek misin?"
-Götün alabiliyorsa ben de alırım demektir.
Zeki'nin kız arkadaşı bununla bir kahkaha atmıştı. Diğerlerinin gülmediğini fark edince sindi kız.
-İstiyorsan git uyu, dedi Burçin. "Biz bu gece idare ederiz.'
-Yok, iyiyim ben... Pelin?
Yanlarından geçmekte olan garson kıza seslenmişti. Kız yanlarına gelince;
-Canım, bana bir bira getirir misin, dedi.
-Tamam, Özgür.
-İçmesen, dedi Kerim.
-Bir bira bir şey yapmaz. Eh, ne dediler? Ne zaman görüşüyoruz?
-İlk fırsatta, dedi Kerim. "Aramızda bir konuşalım haber veririz, dedim."
-İyi! Ama elimizde fazla orijinal parça yok. Bundan haberleri var mı?
-Var, dedi Kerim. "Birkaç besteci ile bağlantı kurmaya hazırlar. Ama senin şarkıyı çok beğenmişler. Öyle birkaç çalışma daha istiyorlar."
