B PLANI XXI

62 9 0
                                    

                                          Edip Cansever Şiiri

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                                          Edip Cansever Şiiri


Uyandığında güneş yükselmişti.

"Hayvan gibi uyudum."diye düşünürken telefonunu aradı. Yatağın biraz ötesinde, halının üzerinde, cüzdanının yanında duruyordu. Pantolunu çıkarırken oraya düşürmüştü demek. Doğrulup bacaklarını yataktan sarkıttı. Esnedi. Uzun uzun gerindi. Gerinirken aklına Yeliz'le olanlar gelince midesinde bir batmayla birlikte dönme duydu.

"Allah benim belamı versin! Dün gece ne boklar yedim ben?"

Saçlarını sıvazladı uzun uzun. Aklına ağır ağır Yeliz'in evinden öncesi geldi. Barda Güneş'le konuşmaları, gerginlik... Parçalar birer birer geri geliyor, belirginleşiyordu. Tam oturtamadığı parçalar da vardı. Dolduramadığı boşluklar.

"Çok içtim."

Bedeni ağırlaşmış bir halde kalkıp telefona gitti. Alıp ekrana baktı. Dokuz buçuğu gösteriyordu ekrandaki saat.

Kahve makinasını kurdu. Duşa girip uzun uzun yıkandı. Yeni çamaşırlar giyindi. Bir kotla kazak geçirdi üzerine. Kahvesi elinde verandaya çıkarken, zihni hala olan bitenleri bir araya getirme çabası içindeydi. Yeliz'in evinde olanları, barda olanları... Önemli şeyler. Son derece önemli ve son derece utanç verici şeyler.

Bu çok önemli şeyler söz konusuyken aklına o garip kediyle karşılaşmasını getirecek değildi elbette. Ama verandasına açılan cam kapıyı açıp ta kediyi masanın üzerinde yatmış, kuyruğunu yalarken bulunca yerinde zıpladı. Kahvenin yarısı yere boca olmuştu.

-Siktir!

Kedi kuyruk yalamayı bırakıp kendisine baktı. Kısaca miyavladı.

Özgür geceki tanışmayı, sohbeti hatırlayıvermişti hemen.

-Sen beni takip mi ettin?

Bir miyav daha.

-Bir tek evi değil, daireyi de bulmuş. Bela mısın ya?! Pssst! Ben kedi filan bakamam. Hadi, başka kapıya!

Kedi adeta inat edermiş gibi, masadan aşağıya atlayıp açık kapıdan salona girdi. Özgür bir an şaşalayarak hayvanın arkasından baktı. Sonra fincanı aceleyle masaya bırakıp hayvanın peşinden gitti. Azarlayıp dışarı kovalamak niyetindeydi.

Ama içeri girip de hayvanı kanepenin yanındaki sehpanın üzerinde, o sehpaya, dün Güneş'ten alıp getirdikten sonra yerleştirdiği mabet ağacı parçasının üzerine uzanmış, gözleri üzerine dikili olarak bulunca bir sarsıntıyla tökezledi. Kalbinde bir sıkışma hissetti.

Kedi hafifçe, çok içli bir biçimde mırladı. Neredeyse ağlar gibiydi bu mirlama.

"Ben rasyonel bir adamım." dedi kendine; "Ruhlara, hayaletlere inanmam ben."

B PLANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin