Okulun yığınla insan dolu kapısından insanları ite kaka dışarı çıkıp sağıma ve soluma baktığımda Ahmet'in arabasını bir ağacın altında gördüm.Ahmet ağacın altına geçmiş etrafına bakarak sigarasını içiyordu.
Kaşlarımı çatarak sağıma baktığımda okuldan çıkan kızların Ahmet'i göstererek birbirlerine baktıklarını gördüm.Çok geçmeden aynı görüntüyü birkaç kız grubunda daha görünce çantamı tuttuğum yumruğumu sıkıp Ahmet'in yanına doğru adımladım.
Dalyan gibi ortalarda dolanıyordu.
Büyük adımlarla ağacın altına gelip Ahmet'in yanına geldiğimde arkasını dönüp bana baktı.Elindeki sigarasını anında duvara sürtüp söndürdü ve yanımızdaki çöp kutusuna attı.Kollarını açıp iri kollarını bedenime sardığında bir elimi kaldırıp beline koydum.
"Nasıl geçti günün bakalım?" Bedenimden yavaşça ayrılırken sorduğu soruyla sadece omuz silktim.Gözlerinin içine baktığımda kaşlarını çatıp omzuma yapışan bir saç telini alıp yere attı. Otu aldığı yeri eliyle sirkelerken gözlerime baktı."Bir sorun mu var?"
Kafamı iki yana salladım.Somurtarak önünden çekilip arabaya adımladım ve ön koltuğun kapısını açıp önce çantamı arkaya fırlattım.Ardından arabaya binip kollarımı önümde birleştirdim.Yan bir bakışla dışarı baktığımda Ahmet'in çatık kaşlarla bana baktığını gördüm. Bakışlarımdan taviz vermeden yine önüme doğru baktığımda birkaç dakika içinde yanımdaki kapı açılmış,Ahmet içeri girmişti.
"Efe?" dediğinde ona bakmayıp kafamı pencereye çevirdim.
Derin bir nefes aldı.Arabayı çalıştırıp sürmeye başladı.Beş dakika kadar sonra okuldan iyice uzaklaşmıştık.Mahallemizin üstünde olan caddede dolanırken inatla ona bakmıyordum.
"Efe bana bakar mısın?" dediğinde kaşlarımı çattım.Yine ona bakmadım. Ahmet bu sefer az öncekine nazaran daha sinirli bir nefes alıp arabayı daha hızlı kullanmaya başladı.Caddeyi geçip ara sokaklardan birini geçtikten sonra mahallenin sonunda kalan ve çocukların gelmeye korktuğu ıssız bir parkın önüne gelmiştik.Ahmet yine bir ağacın altına arabasını yerleştirip arabayı durdurdu.
Arabanın içinde oluşan sessizlikle yutkunarak yerimde dikleştim.Bu uzun sessizlik Ahmet'in bana doğru uzanıp çenemi kavraması ile son bulurken mecburen bakışlarımı ona çevirdim.
Çenemde olan baş parmağı gittikçe sıklaşırken o gözlerimin içine uzunca baktı.Şekilli kaşları tekrar çatıldı.
"Noluyor Efe?" dediğinde omuz silktim.
"Bir şey olmuyor."
"Oluyor Efe,neden moralin bozuk?" dediğinde dudaklarımı birbirine bastırdım.Bakışlarımı kaçırdığımda çenemi hafifçe sallayıp tekrar ona bakmamı sağladı.
"Bir şey olmadı,sadece sen bir daha beni almaya gelme." diyerek çenemi parmağından kurtardım.Derin bir nefes alıp elini kendine çekerken alt dudağını yaladı.
"Neden Efe? Rahatsız mı oluyorsun arkadaşlarının görmesinden?" dediğinde bir anda ona döndüm.Dudaklarımı araladım ama bir şey söyleyemedim. Devam eden o oldu."Arkadaşlarından mı utandın geldiğim için?" dediğinde sadece gözlerinin içine baktım.Birkaç dakika sürdü.
"Tamam..Peki öyleyse.Artık kendin gelirsin evine tamam mı? Sadece çıktığında bana haber ver." dediğinde yutkunarak hafifçe başımı salladım. O da kafasını sallayıp bakışlarını benden çekip arabasını çalıştırdı.Gözlerimi ondan ayırmadım.
Yüzü düşmüştü,morali bozulmuştu. Yine benim yüzümden üzülmüştü.
Arabayı çevirip tekrar caddeye doğru ilerleyene kadar gözlerimi ondan çekmedim.En son telefonu çalıp açtığında gözlerimi ondan çekip yola çevirdim.
-
-
-
00.00 da atamadım ):
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARAMAZ (GAY)
Genç KurguBebekliğinden beri kendi elleriyle büyüttüğü çocuğun yaramazlıkları ile uğraşan bir adam. {TAMAMLANDI}
