YARAMAZ (GAY)

3.4

Tezgahın üzerinde duran bulaşıkları makineye yerleştirirken en son kendi çıkarttığım bulaşıkları makineye koymuştum.Ahmet'in getirdiği yemeklerin hepsini zorla olsada yiyip aşağı indiğimde oturma odasının kapısı kapalıydı.İçeriye gitmeye gerek duymadan kendimi mutfağa atmıştım.

Makinenin kapağını açık tutup gözlerimi etrafta gezdirdim.Tablet deterjanı ararken kulaklarıma oturma odasının açılma sesi doldu.Yutkunarak çekmecelere ve dolaplara bakarken birkaç dakika içinde mutfağın kapısı aralanmıştı.

Anında vücuduma dikenler batmaya başlamıştı.Ona bakmadan saçlarımı geriye doğru tarayıp eğildim.Dolabın alt kısmında bir kutuda tablet deterjanları gördüğümde içinden bir tane aldım. Doğrulup makineye yerleştirirken kalbim küt küt atıyordu.

"Ne ara geldin buraya duymadım seni." Mutfakta onun sesi yankılandığında aslında onu duymamaya çalışacaktım ama işlerin daha kötü olmaması için makinenin kapağını kapatıp ona baktım.

"Oldu yarım saat falan." dediğimde kaşlarını kaldırdı.Bakışlarını mutfağın tezgahında gezdirip tekrar bana döndü.

"Mis gibi yapmışsın mutfağı." diyerek tezgahın üzerindeki sürahiden bardağına su doldurdu.Önce bana uzattığında kafamı iki yana salladım. Ardından bardağı dudaklarına götürüp içti.

Tam kapının önünde durduğu için mutfaktan çıkamıyordum.Mecburen onu bekliyordum.

Suyunu içip bardağını tezgaha koyarken mutfakta kalbimin atış sesinin duyulduğuna emindim.Aynı zamanda bir ağlama hissim vardı.Sadece ağlamak istiyordum.Hatta en nefret ettiğim okula bile yarın gitmek için can atıyordum. Amacım sadece ondan uzaklaşmaktı.

"Gel film izleyelim biraz." dediğinde kafamı iki yana sallayıp kapıya doğru adımladım.

"Uykum var benim uyuyacağım biraz." diyerek kapıya uzandığımda kolumu sıkıca tuttu.Beni kendine çekip gözlerime baktığında yüzümü buruşturdum. "Bak atar gider yapma cidden yapıştıracağım bir tane!" dedim dayanamayarak. Kolumu tekrar kavradığında sertçe çekmek için göğsünden ittirdim.Ne kadar çabalasam da belimden kavrayıp beni buz dolabına yasladı.Bacaklarımı iki bacağının arasına alıp belimi sıktığında kaçacak hiçbir yerim kalmamıştı.

"Efe!" dedi sertçe gözlerimin içine bakarak.

"Siksinler Efe'yi..Kurtulursun." dedim göz devirerek.Birden çenemi kavradı. Gözlerini gözlerime diktiğinde yutkunarak baktım gözlerine.

"Düzgün konuş çocuk." dedi ve çenemi sarstı."Düzgün konuş!"

Çenemi sıkarak gözlerimin içine bakarken gözlerimi gözlerinden çekmedim.Bileğimi tuttuğu elinin üzerine tırnaklarımı geçirdiğimde dişlerini sıktı.

"Yapma." diye fısıldadı yüzüme doğru. Başımı savurup elinden kurtarmaya çalıştım.Ama bırakmadı.

"Küçüklük anılarımı anlatsana sen biraz daha.Seviyorsun canımı yakmayı." dediğimde çatılı kaşlarıyla bana baktı. Gözlerini yüzümde gezdirdiğinde tekrar tırnaklarımı eline batırdım."Yapsana."

Gözlerim saniyelik olarak dudaklarına kaydı.O da aynı saniyede gözlerini dudaklarımdan gözlerime çıkarırken çenesi kasıldı.

"O güzel ağzın nasıl söylüyor her şeyi kolaydan.Toz pembe gördüğün hayal gücün nasıl güzel kolay işleyebiliyor her şeyi." dediğinde güldüm.

"O kafan nasıl zorlaştırıyor kolay olan şeyleri." diyerek yüzüne yaklaştım. "O güzel ağzın nasıl güzel kandırıyor kendini.." dedim ve yüzüne baktım.

Yüzüme o kadar tuhaf bir ifadeyle bakıyordu ki nasıl devam edeceğimi bilememiştim.Sıktığı çenemi biraz daha hafifletip elini oradan çekti.Gözleri saniyelik olarak oraya kaydığında çenemde parmak izlerinin çıktığını anladım.Oraya bakarak sertçe yutkundu. Derin bir nefes alıp oraya yaklaştı ve hafifçe öptü.

Onun öptüğü yer cayır cayır yanmaya başlarken dudaklarını oradan çekti. Belimi serbest bırakıp kaçamak bakışlarla bir iki adım geri çekildiğinde üzerimi düzelttim.

"Hadi dolaptan al bir şeyler,gel film izleyelim." dediğinde sadece kafamı salladım.O da kafasını sallayıp bana bir bakış atarak mutfaktan çıktı.Peşinden bakarken yapabildiğim tek şey derin nefesler almaktı.

-

-

-

Öptümm

İg'ye varsayım soru anketi atıcam bugün üç kişi tarafından egolu damgası yedim okurlarımın hakkımdaki varsayımlarını merak ediyorum..