Gofretimden büyük bir ısırık alıp televizyon izlerken esneyerek gözlerimi saate çevirdim.Saat dokuzu geçiyordu. Kaşlarımı çatıp telefonumu cebimden çıkarıp Ahmet'i aradım.Telefon defalarca çalsa da açan olmayınca sıkıntılı bir nefes alıp elimdeki telefon ve gofretimi koltuğun üstüne koyup ayaklandım.
Pencereye doğru adımlayıp perdenin köşesini açtım ve kenarından baktım. Çatılı kaşlarımla sokağa bakıp onun geldiği yöne bakarken kapının zili çalmıştı.Heyecanla perdeyi çekip kapıya doğru ilerlerken derin bir nefes almıştım.Kapıyı açar açmaz aldığım nefes boğazımda kalmıştı.
"Ahmet.." diye fısıldadığımda karşımda kaşı ve dudağı patlamış olan adam ayakkabılarını çıkarıp sessizce içeri girdi."Ahmet noldu sana?" diyerek kolunu tuttuğumda elindeki araba anahtarını ayakkabılığın üstüne koydu. Bakışlarını bana çevirdiğinde yutkundum.
"Gülüm bir şey yok,mekanda hesap ödemek istemeyen bir adam kavga çıkardı.Onları ayırırken yedim birkaç yumruk." diyerek gözlerimin içine baktığında elimi kaldırıp kaşına koydum. Kaşını hafifçe yukarı çekip yarasına baktığımda yüzünü buruşturdu.
"Ahmet neden bulaşıyorsun ki.." dediğimde bir nefes verdi.Ardından dudağına baktığımda oranın sadece patladığını gördüm.
Ahmet elini kaldırıp hafifçe gülümseyerek yanağımı okşadı.Bileğimden tutup benimle beraber oturma odasına geldi.Kendini koltuğa bırakıp bacaklarını açarken kafasını kaldırıp bana baktı.
"Gel." diyerek kollarını açtığında kaşına baktım.
"Onlar mikrop kapar bir şeyler yapalım." dediğimde dişlerini göstererek güldü.
"İyileştireceğim ben şimdi onları sen gel." dediğinde bakışlarımı kaçırarak yanına oturdum.Açtığı kollarının arasına girip sarıldığımda o da bana kollarını sarıp saçlarımı sımsıkı öptü.İçine derin bir nefes çekerken istemsizce dudaklarımı büzdüm.
"Nasıl geçti günün bakalım?" dedi saçlarımı öpmeden hemen önce.
Ona daha sıkı sarılıp gözlerimi kapattım.
"Her zamanki gibi normal..Çoğu derste uyudum bazılarına katıldım.Akşam bir yerlere gidelim dediler istemedim." dediğinde güldüğünü hissettim.Bu sefer eğilip şakağımı sıkıca öptü.
"Uslu mu oluyorsun sen bakayım hm?" dediğinde kaşlarımı çattım.
"İki gün önce haksız yere ağzıma sıçtığın olayın etkisi sürüyor.Birkaç gün sonra özüme dönerim." dediğimde vücudu titredi.Güldüğünü anladığımda kafamı göğsünden kaldırmadan ona baktım. Anında kafasını eğdi."Ne gülüyorsun?"
Söylediğim şeyle gözlerimin içine bakıp bir iç çekti.O an benimde içim gitti.
"Özüne kurban olurum senin." diyerek alnımı sıkıca öptü.Saniyelik olarak gözlerimi kapatıp açtım.Gözlerimi açtığımda bakışlarım dudaklarına kaydı. Elimi tekrar kaldırıp dudağının üstüne koyduğumda bana ne kadar derin baktığını görüyordum.
Parmaklarımı yara olan dudağında gezdirip dişlerimi sıktım.
"Keşke benide çağırsaydın hepsinin ağzını burnunu kırardım." diyerek gözlerine baktığımda güldü.
Alnıma yaklaşıp saçlarımın biraz üstünü öptü ve saçlarını okşadı."Biliyorum güzelim yapardın," dedi ve yanağımın altını okşadı."ama ben seni böyle bir şeyin içine sokmam."
Gülerek omuz silktim."Oo reis ben senin bilmediğin nelerin içine girip çıkıyorum.Bundan mı korkacağım." dediğimde gülerek yüzünü yüzüme yaklaştırıp burnumu burnuna sürttü.
"Bak sen öyle mi?" dediğinde kafamı sallayıp göğsüne doğru sokuldum. O da bedenime daha sıkı sarıldı.
"Hiç dizilerdeki gibi pansuman yapayım falan diyemeyeceğim,ben olan yarayı da daha kötü yaparım.Şurada biraz daha yatayım acile gidip baktıralım olur mu?"
Beni göğsüne iyice çekip saçlarımdan defalarca öptü.Sanırım bu tamam demek oluyordu.
-
-
-
Öptümm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARAMAZ (GAY)
Teen FictionBebekliğinden beri kendi elleriyle büyüttüğü çocuğun yaramazlıkları ile uğraşan bir adam. {TAMAMLANDI}
