Evin kapısının önüne geldiğimde derin bir nefes aldım.Ahmet'in ayakkabıları kapının önündeydi.Yutkunarak telefonumdan saate baktım.Yediyi geçeli yarım saat kadar olmuştu.Yani Ahmet eve geleli fazla zaman olmamıştı.Ama gelirken beni iki kere daha aramıştı. Kendimi tutamayıp ağladığım için telefonlarını meşgule düşürmüştüm.
Cebimden anahtarımı çıkarıp kapıyı açarken topuklarımı birbirine sürterek ayakkabılarımı çıkardım.Kapıyı açtığım an yüzüme vuran sıcakla tüm kalbim huzurla dolmuştu.İçeriye adımımı atıp kapıyı kapatırken mutfaktan çıkan bedenle duraksadım.
Ahmet çatılı kaşlarıyla bana doğru adımlayıp tam yanıma geldiğinde kapıyı kapatıp kafamı kaldırdım.Kasılan yüzüyle bana bakarken göz kırpıp kafasını iki yana salladı.
"Nerdesin sen Efe?" dediğinde dudaklarımı birbirine bastırdım. Kafamı öne eğip hıçkırdığım anda Ahmet yerinde hareketlendi.Kolumu tutup yanağımı kavradığında kafamı kaldırıp dolu gözlerle ona baktım."Efe,noldu?"
O kadar endişeli ve korku dolu bakıyordu ki tepki vermeye korkuyordum.Acıyan boğazım ile hıçkırırken gözümden bir damla yaş düştü.Bu onu daha çok korkutmuş olacak ki hafifçe yanağıma vurdu.
"Efe korkutma beni ne oldu?!" diyerek bedenimi sarstığında sırtımdaki çantayı yere attım.Tek elimle yanağımdaki yaşı silerken Ahmet tekrar yüzümü kaldırıp endişeyle bana baktı."Efe bak delirmek üzereyim,söyle ne olduğunu."
Gözümden akan yaşlar hızını arttırırken bana bakan adamın gözlerine bakıp dudaklarımı büzdüm.Kafamı eğip kolumu kaldırdım ve kazağımın kapattığı bileğimi hafifçe sıyırdım.Kafamı kaldırarak bileğimi ona doğru uzattığımda bakışlarını gözlerimden bileğime indirdi.Gözleri anında büyürken kolumu tutup yüzüme baktı.
"Efe kim yaptı bunu?!" diye bağırdı cinnet geçirir gibi.Büzülü ve ıslak dudaklarımı büzüp gözlerine bakarken tekrar hıçkırdım.Sabrı taşmış gibi gözüküyordu."Efe kafayı yiyeceğim kim yaptı diyorum sana?!" O kadar yüksek sesle bastırmıştı ki gözlerimi kapattım. Gözlerimi kapatır kapatmaz kalan yaşlar da süzülürken karşımdaki adamın derin bir nefes aldığını duydum.Gözlerimi aralayıp ona baktığımda dişlerini sıkarak sakin kalmaya çalıştığını gördüm.
Ona baktığımı farkedince elini kaldırdı. İri elini ıslak yanağıma yerleştirip okşarken gözlerimin içine bakıyordu.
"Efe'm,güzel bebeğim söyle hadi.." diyerek büzülü dudaklarımı sımsıkı öptü."Söyle meleğim gidip derisini yüzeyim." dediğinde kafamı iki yana salladım.Burnumu çekip bileğimi ondan çekerken yüzümü elinden kurtarmak istedim.O buna izin vermeyip tekrar yanağımı kavradı.
"Hayır.." diye fısıldadım.
Tekrar derin bir nefes alıp yüzüme yaklaştı.Nemli alt dudağımı dudaklarının arasına alırken ağzının içine doğru hıçkırdım.Dudaklarımı kokumu içine çekerek öptükten sonra yanağımı okşayıp burnumu öptü.
"Efe eğer şimdi kimin yaptığını söylemezsen,tanıdığın herkesin kapısına gidip ortalığı ayağa kaldırırım." dediğinde kollarımı boynuna doladım. Yüzümü boyun girintisine gömerken o da kollarını belime sardı."Efe'm.."
Boynuna doladığım kollarımı daha sıkı tutup dudaklarımı kulağının altındaki kısma bastırdım.Nefesimi oraya verirken kulağımın dibinde onun sesini duydum.
"Efe..Bak sakin kalmaya çalışıyorum ama çıldırmanın eşiğindeyim.Sana son kez soruyorum.Kim yaptı?" diyerek boynumu öptü."Yoksa gerçekten ortalığı inletirim." dediğinde iyice boynuna yerleştim.
"Ben bugün Cansu ve Canla piknik alanına gittim." dedim ağlak sesimle. Ahmet omzumu sıkıca öpünce hıçkırıp yutkundum."Ömer de geldi."
İşte o an kollarımın altındaki beden gerilmişti.Bunu hissettiğimde ona daha sıkı sarılıp boynunu öptüm.
"Orada biraz atıştık,sonra olay kavga döndü.O da benim bileğimi tutunca böyle oldu.." diye mırıldandığımda kollarımın arasından çıkmak için hareketlendi.Onu durdurmak için kafamı iki yana salladım ve boynunu tutup kafamı geri çektim.
"Ahmet nolur." diyerek gözlerine baktığımda gözlerinin adeta karardığını gördüm.
"Efe çekil." dedi ve belimden tuttu.Beni kenara itip kapıyı açtığında peşinden gidip kolunu tuttum.
"Ahmet lütfen yapma." diyerek bileğini çektiğimde çoktan bir ayakkabısını giymişti.
"O çocuğa zaten başından kinim var, o kini sikmeye gidiyorum." diyerek diğer ayakkabısını da girdiğinde rastgele bir terlik giyip diğer kolunu da tuttum.
"Ahmet bıçağı var." diye bağırdığımda gözlerini bana çevirdi.Resmen gözleri kızarmıştı.
"Bıçağının amına koyarım!" dedi ve kollarını ellerimden kurtardı.Hızla arabasına doğru adımlarken dudaklarımı dişleyip arkamı döndüm. Kapıya doğru koşup açık olan evin kapısını kapattım ve bende arabaya doğru koşmaya başladım.O arabayı çalıştırdığı an kapısını açıp içeri girdiğimde bana baktı.
"Efe in,eve git." derken kafamı iki yana salladım.Bana bir bakış atıp avucuyla direksiyonu çevirdiğinde stresten ölecek gibi hissediyordum.
"Ahmet Allah aşkına nereye gidiyorsun? Gidince ne yapacaksın?" dedim yüksek sesle.Gaza basıp dikiz aynasından arkaya doğru bakarken kasılan çenesini gördüm.
"Benim canımdan parça olan çocuğun canını nasıl yaktığının hesabını soracağım." dedi ve yola çevirdi bakışlarını."Kendi yöntemlerimle."
Son iki kelimeyi o kadar ürkütücü şekilde söylemişti ki irkildim.Şuan onu durdurmak için hiçbir şey yapamazdım. Onu yıllardır birazcık tanıdıysam Ömer'i hırsını almadan asla rahat bırakmazdı.
Zaten bende en çok bundan korkuyordum.
-
-
-
Beden dersinde hoca manşet atmayı gösterirken topu elime doğru atınca orta parmağım kırılmıştı
2 ay kimseye orta parmak çekememiştim
(Spolier)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARAMAZ (GAY)
Teen FictionBebekliğinden beri kendi elleriyle büyüttüğü çocuğun yaramazlıkları ile uğraşan bir adam. {TAMAMLANDI}