YARAMAZ (GAY)

4.7

Ahmet'in ağzından..

-

Adeta sinirden delirecekmiş gibi hissediyordum.Evden çıkalı bir saat olmuştu.Ve ben çıldırmış gibi bir saattir bütün sokaklarda o yavşağı arıyordum.

Efe'nin bileğini gördüğüm andan beri benim için zaman durmuş gibiydi.O benim hayatımda tek değer verdiğim kişiydi,en sevdiğim kişiydi.

Canımdan bir parçaydı.

Onun zarar görme ihtimali bile kafayı sıyırmama sebep olurken,zarar görmesi tamamen delirmemi sağlıyordu.

Onun tıpkı bir bebek gibi içli içli gözlerime bakması,birinin onu ağlatmış olması ve o kişi yüzünden canı yanmış olması bütün bunların tuzu biberi oluyordu.

O benim her şeyimdi.Tüm hayatım oydu.

Direksiyonu başka bir sokağa doğru çevirirken sinirden titreyen elimle direksiyonu kavradım.Kafamı çevirip yan tarafımda sessiz sessiz oturan çocuğa baktığımda parmaklarıyla oynayarak etrafına baktığını gördüm. Benim ona baktığımı farkedince kafasını çevirip o da bana baktı.Sokak ışıklarını yansıdığı gözleri sulanmıştı.Burnunu çekip dudaklarını büzdü.

"Ahmet yok işte lütfen dönelim." Sesi titrek çıkıyordu.Gözlerimi gözlerinden çekip bileğine indirdim.Birkaç parmağı oraya değiyordu.Mosmor olan kısmı gördüğümde yüzümü buruşturup önüme döndüm.Hırsla gaza basıp sağıma soluma bakmaya devam ederken bir sokağa daha dönmüştüm.

Tam o sokağa döndüğüm anda alt kısımda kalan bir grup genci gördüğümde gözlerimi kıstım. Gözlerimi hepsinin üzerinde gezdirirken yanımdaki çocuğun hareketlendiğini hissettim.Kaşlarımı çatarak ona baktığımda oradan bir kişiye baktığını gördüm.Önüme dönüp daha dikkatli şekilde baktığımda Ömer'in o kişilerin arasında olduğunu gördüm.

Anında el frenini çekip arabadan inerken Efe'nin arkamdan seslenişini duymamaya çalıştım.Hızlı adımlara o grubun yanına adımlarken hepsinin bakışları bana dönmüştü.Tam önlerine gelip duvara yaslanan yavşağın yakalarından tuttum.

"Noluyor lan?!" Yakalarından tuttuğum çocuğun yüzüne sert bir yumruk atıp yere sererken Efe koşar adımlarla gelip kolumu tuttu.Beni kendisine doğru çekerken yavşağın arkadaşları üzerime doğru geldi.

"Hayırdır lan?!" diyerek ellerini kaldırdıkları anda birinin bileğinden tutup ters çevirdim ve kenara doğru fırlattım.Diğerinin bacağına tekme atıp yere savururken Efe'nin bağırışını duydum.Tam ona döneceğim sırada yerde yatan yavşak kanayan burnunu bilerek ayaklandı.Üzerime doğru gelip elini kaldırdığında kalkan elinin bileğini sıkıca tuttum.Ters çevirip sırtını duvara yaslarken acıyla inledi.

"Ahmet yapma!" Tam arkamda duran Efe'yi dinlemeden duvara yasladığım ve bileğini sıkı sıkı tuttuğum çocuğa baktım. Kanamış burnuyla nefes nefese bana bakarken dişlerini sıkıp bileğini daha sıkı sıktım.

"Sen kimsin lan,sen kimsin?!" diye üzerine bağırıp bileğini daha da sıktım. Yüzünü buruşturup dişlerini sıktı. Sen kimsin de Efe'yi korkutup ona zarar veriyorsun?!"

Sesim boş sokakta yankılanırken bileğini sıktığım çocuğu iyice duvara yaslayıp yüzüme bakmasını sağladım.Burnundan hâlâ kan geliyordu.

"Rahat dursun o zaman." dediğinde cinnet geçirecekmişim gibi hissettim. Aklıma o morluk geldikçe bileğini sıkıyordum.

"Efe ile muhatap olmayacaksın.Onunla tek kelime etmeyeceksin.Ona temas kurmayacaksın." dedim üzerine bastıra bastıra.Gözleri saniyelik olarak Efe'ye kaydığında bir elimle yakasını tutup duvara vurdum."Duydun mu lan beni?!" diye bağırdığımda kafasını aşağı yukarı salladı.Kafamı sallayıp bileğini sertçe sıktım ve bükerek duvardan ayırıp ileri doğru ittim.Yavşak acıyla inlerken Efe'nin yanına gelip kolunu tuttum.

"Ha bu arada o gösterdiğin bıçağında seninde amına koyarım.Sahipsiz mi sandın da korkutmaya çalışıyorsun amına kodumun salağı." diyerek üzerine adımladığımda bir iki adım geriye doğru gitti.Efe kolumu sıkıca kavrayıp geriye doğru çekince ona baktım.

"Ahmet gidelim.." dedi içli içli sesiyle.

Gözlerimle yüzünü süzüp kafamı salladım.Bir kez daha önüme döndüğümde üç çocuğun da yerde olduğunu gördüm.Ömer oturur vaziyette kanlı burnuna dokunurken diğer ikisi kalkmaya uğraşıyordu.

"Ahmet hadi." Efe'nin ısrarla kolumu çekiştirmesiyle önüme döndüm.Beni arabaya doğru götürürken kolumu tuttuğu elime baktı.Eklem yerinin hafif kanadığını gördüğünde dudağını büzdü.

Bu hallerine baktıkça aklıma hep küçüklük halleri geliyordu.Ben çalışırken Efe akşama kadar dışarıda oyunlar oynuyordu.Çok hareketli bir çocuk olduğu için ne zaman eve gelsem bir yerinde yara oluyordu.En çok kanayan yerleri ise dizleriydi.Dizlerinin kanadığını farketmeden oyun oynamaya devam ediyordu.Anca ben geldiğimde dizlerinin kanadığını farkediyordu. Dizlerine bakıp ona kızdığım zamanda aynı bu şekilde yüzüme bakıp dudaklarını büzüyordu.

Arabanın önüne geldiğimizde Efe durdu. Bana dönüp çatılı kaşlarıyla gözlerime baktığında kafamı iki yana salladım. İnanılmaz rahatlamış hissediyordum.

"Noldu bebeğim?" diyerek güldüğümde bana doğru yaklaşıp burnunu çekti.

"Kardeşim sen hep böyle celalleneceksen seninle işimiz var." dedi tatlı tatlı.

Elimi beline atıp onu kendime doğru çektim.İki elinide göğsüme koyup yüzüme yaklaşırken yutkundu.

"Bak sen,niyeymiş?" dediğimde omuz silkti.

"Çok sinirleniyorsun olmaz böyle.Gecenin sikinde sokak sokak yavşak avına çıktık resmen." dediğinde tatlılığına karşı dayanamayıp kahkaha attım.Çatılı kaşlarla bana bakmaya devam ederken dudaklarına yaklaşıp yumuşak dudaklarını sıkıca öptüm.

"Bebeğin biri içli içli bileğini gösterip ağlayınca kendimi tutamadım yavrum. Delirdim sandım." dediğimde gülecek gibi oldu ama gülmedi.Sonunda dudaklarını büzüp kollarını boynuma doladığında bende kollarımı bedenine sardım.

"Sahipsiz mi sandın dedin ya.." dediğinde bir mırıltı çıkardım.Boynundan sıkıca öperken onun nefesini kulağımda hissettim."Çok güzel hissettim,iyi ki yanımdasın." diyerek bana daha sıkı sarıldığında boynunu, köprücük kemiğini ve omzunu sıkıca öptüm.

"Hep yanındayım güzelim." dediğimde yavaşça boynumdan ayrıldı."Hadi evimize gidelim,çok üşüdün."

Uslu uslu kafasını sallayıp arabaya doğru adımlarken peşinden gülümseyerek baktım. Derin bir nefes alıp bende arabaya doğru ilerlerken vücudumun hafiflediğini hissediyordum.

-

-

-

Öptümm