YARAMAZ (GAY)

5.1

Ahmet'in ağzından..

Elimdeki telefondan Efe'nin e okuluna bakarken bir yandan da kahvemi içiyordum.Dersleri baya iyiydi. Matematiğinin fazla iyi olmadığını bildiğim için okulun başında benim zorumla hafta sonu kurslarına yazılmıştı.Bu kurslar işe yaramış olacak ki matematik sınavları da o kadar kötü geçmemişti.

Bütün derslerine tek tek bakıp kahvemden büyük bir yudum alırken birkaç tıkırtı duydum.Kafamı kaldırıp baktığımda Efe'nin odasından tek gözünü ovarak çıktığını gördüm.Belinden aşağıda biten düşmüş eşofmanı ve siyah atletiyle bebek gibi sağına soluna bakarken gözleri beni yakaladı.Anında yanıma doğru adımlayınca telefonu kapatıp masanın üzerine koydum.

"Ahmet.." dedi uyuşmuş sesiyle. Gülümseyerek ona baktığımda tek eliyle gözünü ovalarken sağına soluna baktı.
"Saat kaç,neden uyumadın?" dediğinde hâlâ ona bakmaya devam ediyordum. Cevap vermeyince dudaklarını büzüp burnunu çekti.İyice dibime gelip elini gözünden çekti ve gözlerini kıstı.
"Dilini mi yuttun konuşsana yaa.."

O kadar boğuk ve uykulu konuşuyordu ki yutkundum.Yine cevap vermeyince omuzlarımı tuttu.Bacaklarını açıp kucağıma yerleştiğinde anında bir elimi beline sarıp onu kendime bastırdım. Kafasını omzuma yatırıp bacaklarını aşağı sarkıttığında açıkta kalan boynunu öptüm.

Bebek gibi kokuyordu.

"Neden uyandın güzelim bu saatte?" dediğimde omuz silkti.Boynuma sarılıp uyku pozisyonu alırken içi titredi.

"Uyanır gibi oldum..Elimi attım yoktun bende uyandım." dedi uykulu uykulu. Gözleri kapalı hâlde konuştuğunu biliyordum.

"Hmm..Öyle mi oldu?" dediğimde kafasını aşağı yukarı sallayıp boynuma sarıldı.

"Götünde kurt var galiba bir ara baktıralım ona,yerinde durmuyorsun." Uykulu ama gayet ciddi bir tavırla söylediği güldüm.Vücudum titrerken onun çıkardığı homurtuları duydum.

"Baktıralım bebeğim." diyerek boynunu sıkıca öptüğümde yavaşça kafasını omzundan kaldırdı. Uykulu uykulu etrafına bakarken bakışları masamdaki kahveme kaydı. Kısık gözlerle önce ona baktı.Daha sonra oraya doğru uzanıp kupayı eline aldı ve iki eliyle tuttu. Tıpkı bir bebek gibi iki elinin parmaklarını kupaya sarıp kahvemi içmeye başladığında hayranca onu izledim.

Ona bakarken içimin gittiğinin farkında olmadan bardaki kahvenin hepsini bitirip kupayı kucağına doğru indirdi. Kupayı tutmaya devam ederken ıslak dudaklarını yalayıp baygın gözlerle bana baktığında gülümsedim.

"Sana ölürüm çocuk ölür." diyerek ensesinden tuttum ve kendime çektim. Islak dudaklarını yumuşakça öpüp çekilirken kendimi çok zor tutuyordum. Onu o kadar çok sevmek istiyordum ki her yerini ısırmaktan morartasım vardı. Ama kıyamıyordum.

"Ahmet su." dedi ve etrafına bakındı. Baygın gözleri etrafta gezerken belini kavradım.

"Susadın mı yavrum?" dediğimde kafasını aşağı yukarı salladı. Gülümseyerek yaklaşıp alnını sıkı sıkı öptüm.Onu kucağımda sıkı sıkı tutup ayaklanırken o da bacaklarını belime doladı.

Efe ile birlikte mutfağa girip tek elimle tezgahdaki sürahiden bardağa su koydum.Bardağı ona doğru uzatınca anında eliyle kavradı.Dudaklarına götürüp büyük yudumlarla suyu içerken güldüm.

"İçi yanmış,yarasın bebeğime."

Suyun son damlasına kadar içip bardağı dudaklarından çekti.Elindeki boş bardağı alırken gözlerine baktım.

"Koyayım mı bir tane daha?" dediğimde kafasını iki yana salladı.Elimdeki boş bardağı tezgaha koyarken kalçasından destek alıp daha sıkı tuttum."Acıktıysan hazırlayayım bir şeyler güzelim."

Tekrar kafasını iki yana salladığında kafamı sallayıp onunla beraber mutfaktan çıktım.Mutfak ışığını kapatıp oturma odasının kapısına gelince kucağımdaki beden boynumu öptü.

"Ahmet uyuyalım.." diye mırıldandığında omzuna sıkı bir öpücük kondurdum. Oturma odasına girmeden ışığı kapatıp onun odasına doğru adımladım. Odasına girip Efe'yi yatağının kenarına getirdim. Önce onu kucağımdan indirip yatağa yatırdım ve üzerini örttüm.Ardından üzerimdeki tişörtü çıkarıp kenara koydum ve üzerini örttüğüm yorganı açıp bende altına girdim.

Yanına yatar yatmaz kapalı gözleri yüzünden elleriyle bedenimi buldu. Anında kollarını belime sarıp kafasını göğsüme yatırdığında saçlarından sıkıca öptüm.Kafasından defalarca öpüp kollarımı bedenine sarınca yerine iyice yerleşti.Sarıldığım bedenini güzel kokusu bedenimi gevşetirken derin bir nefes alıp gözlerimi kapattım.

-

-

-

Hani benim recebim