Kafamı sıraya koymuş şekilde edebiyat hocasının tiz sesini dinlerken delirmemek için kafamı iyice kollarımın ortasına gömdüm.Düşündükçe deli oluyordum.
Ahmet annesi ile beni bulduğunda daha 20 günlükmüşüm.Ahmet o zaman 12 yaşında küçük bir çocuk olmasına rağmen annesi ile birlikte okuldan eve dönerken çöp kenarında ağlama sesimi duyduğunda korkuyla yanıma gelmiş. Beni küçücük kundaktan kollarına alıp annesine bakmış.Annesi çok sıcak bakmasa da beni o şekilde orada bırakmamış.Ahmet'in de zorlamaları ile benimle beraber evlerine gittikten bir iki gün sonra annesi polise haber vermek istemiş.Ama Ahmet ağlayıp yalvararak buna da engel olmuş.Çünkü beni bırakmak istemiyormuş.
Ben iki yaşıma geldiğimde Ahmet'in annesi kalp krizi geçirip ölmüş.Annesi kendi tarafından kimseyle görüşmemesine rağmen Ahmet'in dayısı Ahmet'in annesi öldükten sonra bizi yanına almak istemiş.Ahmet mahçup şekilde ne kadar istemese de yapacak bir şeyi olmadığı için benimle beraber dayısının yanına yerleşmiş.
Annesinin ailesi dayısı dahil kimse beni çöpün kenarından bulduğunu bilmiyormuş.Beni her zaman Ahmet'in kardeşi olarak görmüşler.Hatta Ahmet'in annesinin yasak bir aşkı yüzünden doğduğumu düşünmüşler.Ahmet sırf bu anlaşılmasın,beni polise vermesinler diye bana o kadar iyi bakmış ki neredeyse bebekliğimde hiç hasta olmamışım.Olduklarımda da Ahmet kendi çözümleri ile beni iyileştirmiş. O da küçücük bir çocuk olmasına rağmen dayısının aşağılayıcı bakışları yüzünden okulunu bırakıp bana bakmak için bir araba tamircisinin yanında işe girmiş.
Ben 6 yaşıma geldiğimde okula başlamama bir sene kala Ahmet 18 yaşına girmiş.Dayısı ile konuşup ayrı bir eve çıkmak istediğini,artık burda kalmak istediğini söylemiş.Aslında bunun sebebi benim okula başlamam ve kimliğimin ortaya çıkmasından korkmasıymış. Dayısı buna başta izin vermesede Ahmet'in zorlamaları ile dayısına uzak bir mahallede küçük bir ev tutmuşlar. Ahmet'in tamirciden aldığı paranın yarısını ve dayısının verdiği harçlıkların belirli bir kısmını kenara koyup biriktirmesi ile ilk iki sene kira sorunu yaşamamıştık.
Zaten biz o eve taşınır taşınmaz Ahmet bir kafede garson olarak işe girmişti.6 yaşımda sabahtan akşama kadar evde yalnız kalıyordum.Ahmet akşamdan yemeğimi yapıp soğumaması için bezlere sarıyordu.O zamanlar bütün gün sokakta çocuklarla top oynayıp komşu teyzelerin verdiği salçalı ekmeklerle günümü geçiriyordum.
Okul zamanı yavaş yavaş yaklaştığında Ahmet günlerce ailem hakkında kendince araştırma yapmıştı.Tabi ki hiçbir şey bulamamıştı.Büyük bir umutsuzluk ile günlerini geçirirken bir gün biyolojik ailem kapımızı çalmıştı. Bizi nereden buldukları hakkında hiçbir fikrim olmasa da onlarla ilk defa o zaman tanışmıştım.Ahmet o zamanda beni almalarından çok korkmuştu.Onlar başta istemeye istemeye 'biz yurt dışında yaşıyoruz istersen bizimle gelebilirsin' gibi saçma sapan şeyler söylemişlerdi. Hâlâ çocuklarını istememelerine rağmen sırf merak ettikleri için araştırıp beni bulmuşlardı.
Ahmet onlara her şeyi anlattığında babam denecek adam resmen Ahmet'e çocuklarının hayatını kurtardıkları için teşekkür etmişti.Ahmetle mutfakta gizli gizli konuşurlarken duyduğum şeylerle onlardan iyice soğumuştum.Onların asla çocuk istemediğini,tamamen bir kaza sonucu doğduğumu ve onların tüm hayatını çocuksuz şekilde dünyayı gezmek istediklerini söylemişlerdi.
Ahmet'in onlara ne kadar sinirli olduğunu biliyorum.Ama sırf ailem olduğu için onlara saygı duyuyordu. O gece Ahmet biyolojik babamla kimlik konusu hakkında uzun süre konuştu. Biyolojik babam ne kadar kimliğimi üzerine almak istemesede eğer almazsa beni yanlarında götüreceklerini bildikleri için kabul ettiler.
Okula başlamama bir iki ay kala kimlik işlerimde tamamen olmuştu.Okula yazılırken de o adamın imzası gerektiği için günübirlik buraya gelip gitmişti.Zaten onu sadece herhangi bir okula yazılırken görüyordum sadece.
Kimliğim onun üzerine olsa da benim gerçek ailem Ahmetti.Ahmet benim her şeyimdi. Hayatımı kurtaran,benim için kimsenin yapmayacağı fedakarlıkları yapan ve bir dediğimi eksik etmeyen adamdı.
Derin bir nefes alıp başımı kollarımın arasından kaldırdım.Arkama yaslanıp gözlerim kapalı şekilde beklerken sınıf kapısının iki kez çalmasıyla gözlerimi açtım.Hocadan gelen gel komutu ile kapı açılırken nöbetçi çocuk içeri girmişti.
"Hocam Efe Duman'ın velisi geldi aşağıda bekliyor." diyerek izin kağıdını hocanın masasına bıraktığında hoca gözlerini izin kağıdında gezdirip bana baktı.
"Çıkabilirsin Efe."
Kaçamak bakışlarla sınıfa bakıp ayaklandım ve çantamı sırtıma taktım. Büyük adımlarla sınıftan çıkıp sınıfın kapısını kapattım.Nöbetçinin peşinden merdivenlerden hızlı hızlı inip okulun bahçesine geldiğimde okulun kapısında bekleyen Ahmet'i gördüm.Yutkunarak ona bakarken o gözlerimin içine gülümseyerek bakıyordu.
Ona doğru adımlamayarak tam yanına geldim.Gözleriyle kapıyı gösterdiğinde kafamı önüme eğip okul kapısından çıktım.O da peşimden gelirken kapı kapanmıştı.Yolun ortasında olan arabasını gördüğümde direkt ona doğru adımladım.Tam kapısının önünde durup ona döndüğümde güldü. Bu hallerimin ona çocukça geldiğini biliyordum.
Anahtar ile kredi borcuna girip aldığımız arabasının kapılarını açtığında ona bakmadan arabaya bindim.O da arabanın etrafından dolaşıp içeri girerken bir nefes verip arkama yaslandım.
-
-
-
Öptüm
![](https://img.wattpad.com/cover/367728639-288-k962179.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARAMAZ (GAY)
Teen FictionBebekliğinden beri kendi elleriyle büyüttüğü çocuğun yaramazlıkları ile uğraşan bir adam. {TAMAMLANDI}