2.7

14.4K 906 180
                                    

Evimizin önüne geldiğimizde ikimiz de arabadan inmiştik.Ahmet önde ben onun arkasında kapıya gelirken Ahmet anahtarla kapıyı açtı.Kapıyı ittirip kenara çekildiğinde ona bir bakış atıp ayakkabılarımı ayağımdan çıkardım ve içeri girdim.

O da benim arkamdan girip kapıyı kapatırken evde olan sensizlik zaten gergin olan bedenimi daha da germişti. Ahmet üzerindeki ceketi çıkarıp asarken aklıma üstümdeki montum geldi. Aynı şekilde bende montumu çıkarıp onun ceketinin yanına astım.

"Git duşunu al,bende yiyecek bir şeyler hazırlayayım." diyerek bedenini mutfağa çevirdiğinde ona baktım.

"Benim canım bir şey istemiyor." Gözlerinin içine bakarak söylediği şeyle derin bir nefes aldı.

"Efe,hadi gülüm." diyerek bana bir bakış attı ve mutfağa girdi.Peşinden bakarken mühürlenen boğazımın acısıyla banyoya doğru adımladım.

Hayatımın en uzun süren duşunu aldıktan sonra odama girmiştim.Sıcak suyun altında kalıp kirli vücudumdan arınmak o kadar iyi gelmişti ki çıkmak istememiştim.Bornozumu belime bağlayıp dolabımın kapaklarını açtım. Asker yeşili bir tişört ve gri eşofmanımı alıp kapağını kapatırken bornozumun ipini çözdüm.Temiz kıyafetlerimi hızlıca üzerime geçirip dağılan saçlarımı düzeltme gereği duymadan odadan çıktım.

Mutfaktan gelen güzel kokulara karnımdan gelen guruldamalar eşlik ederken mutfağa girdim.Ahmet önündeki iki tabağa yaptığı omletten koyuyordu.Hazırladığı masada zeytin, domates,peynir, salatalık ve biber gibi kahvaltılık şeyler vardı.Kendisi kahvaltı yapmayı hiç sevmezdi.Bunları da sırf benim için çıkarıyordu.Kendisi en fazla bir iki çatal alıp bırakıyordu.

Yutkunarak kaçamak gözlerle baktım ona.Canım gerçekten bir şey yemek istemiyordu.Ama yemezsem kızacağını bildiğim için daha fazla sinirlendirmemek için sandalyeye oturdum.Birkaç saniye sonra tabaklara koyduğu omletleri önce benim daha sonra kendi önüne koydu.Birden önüme büyük bir bardak kahve gelince kafamı kaldırıp ona baktım.

"Bitir bu kahvenin hepsini,zihnin açılsın." diyerek sandalyesine oturduğunda kafamı önüme eğdim. Üşüdüğü için bembeyaz olmuş parmaklarımla kahve bardağımı tutup bir yudum aldım.Boğazımdan geçen sıcaklıkla biraz daha rahatlarken bir nefes verdim.

Kahvemin yarısına kadar geldiğimde midem bulanmaya başlamıştı.Karnım hâlâ açlıktan guruldasada canım yine bir şey yemek istemiyordu.Birden bire boğazımdan kaçan hıçkırık ile gözümden bir damla yaş düşerken onun sesini duydum.

"Efe,yemeğini ye." Sesindeki soğukluk hâlâ gitmemişti.Bunu duymak daha çok canımı acıtıyordu.

Elimdeki kahve bardağını masaya bırakıp masadan kalkmak için bir hamle yaptığım sırada karşımdaki beden ayaklandı.Yanıma gelip benim oturduğum sandalyeye oturdu.Tam bir iki adım gideceğim sırada belimden kavrayıp beni yan şekilde kucağına oturttuğunda gözümde tuttuğum yaşlar tamamen akmaya başlamıştı.

Dayanamayarak boynuna sarılıp tüm bedenimi ona yapıştırdım.Kısık şekilde ağlarken elini belime yerleştirip beni kendine bastırdığında boynuna daha sıkı sarıldım.

"Ahmet yemin ederim çok pişmanım çok özür dilerim.Bir daha seni asla habersiz bırakmayacağım nolur böyle davranma bana." dedim titreyen sesimle. Belimden tutup beni kendinden ayırmak istediğinde kafamı iki yana salladım.

"Efe bak bir bana." dedi sakin bir ses tonuyla.Kafamı salladım yine.

"Bakmayacağım." Birkaç dakika daha diretsemde bu sefer belimi daha sıkı tuttuğunda mecburen yüzümü boynundan yavaşça çektim.Ellerim hâlâ boynunda duruyordu.Ben geri çekilip yaşlı gözlerle ona bakınca o da gözlerimin içine bakıp belindeki bir elini kaldırdı.

"Efe'm.." diyerek nemli saçlarımı geriye doğru taradığında omuz silkerek burnumu çektim."Canımın parçası.." diye devam etti.Dudaklarım aralanıp tekrar kapanırken o yanağımdaki yaşı parmağı ile silip tekrar konuşmaya başladı.

"Herkes hata yapabilir,önemli olan bu hatalardan ders çıkarmaktır biliyorsun değil mi?" dediğinde kafamı aşağı yukarı sakladım.Gülümseyerek o da kafasını salladı."Benim sinirim sana değil yanındaki o çocuğa.Seninle o şekilde konuşup sana o şekilde dokunmasında."

Anında kafamı iki yana sallayıp hıçkırdım."Yemin ederim arabada gelirken numarasını sildim.Bir daha asla muhatap olmayacağım asla.Söz veriyorum sana yanıma bile yaklaşamayacak.Ağzını burnunu kırarım yoksa." dediğimde genişce gülümsedi. Tekrar önce saçlarımı sonra yanağımı okşadı.

"Benimde senden beklentim bu.Ben senin hayatına karışmamam.Fakat seni tanıyorum,sen böyle yılışık insanlardan rahatsız olursun.Sen benim canım parçası olduğun için bende rahatsızlık duydum ve arana mesafe koyacağını biliyordum." dediğinde kafamı salladım.

"Bende rahatsız oldum ve hayatımdan tamamen çıkardım.Her yerden engelledim.Sınıfta olsak bile muhatap olmayacağım."

Söylediğim şeyle genişçe gülümsedi. Gözlerimin içine derince bakıp gözaltımı uzun uzun okşadı."Aferin benim bebeğime.Benim senden beklediğim de buydu." dediğinde yutkundum.

"Bana soğuk davranmayacaksın değil mi? Çok özür dilerim lütfen." dedim yine titremeye başlayan sesimle.Saçlarımı okşayıp burnumun ucundan öptü.

"Davranmayacağım canımın parçası. Bir hata yaptın ve hatanı anladın. Önemli olan o hatayı bir daha yapmamak." dediğinde heyecanla gülümseyip elimin tersiyle ıslak yanağımı sildim.

"Tabi ki anladım bir daha asla yapmayacağım.Zaten yapsam bile bana orospu çocuğu desinler insan hiç yaptığı hatayı bir daha yapar mı? Ayrıca çevremdeki pezevenkleri de tanışmış oldum biri gelip beni uzaklaştırmadı. Herkes elime içki tutuşturdu sürekli hepsinin amına koyayı-"

Cümlemin bitmesine zaman kalmadan dudaklarıma kapanan dolgun dudaklar ile neye uğradığımı şaşırdım.Ahmet dudaklarını dudaklarımın üstüne kapatıp yanağımı büyük eliyle kavradı. Islanmış alt dudağımı dudaklarının arasına alıp emerken bir nefes verdim. Bedenim kuş gibi titriyordu. Boğazından gelen hırıltı ile dudaklarıma atılıp diliyle iki dudağımı birden araladı.Dudaklarımı ağzının içinde emip yavaşça geri çekildiğinde şok olmuş şekilde aralık dudaklarımla ona baktım.

Nefes nefese gözleri yine dudaklarıma kaydı.Ardından kendine gelmiş gibi gözlerini açıp bakışlarını benden çekti ve tabağımdaki omletimden bir parça koparıp ağzıma götürdü.İstemsizce ağzımı aralarken omleti ağzıma koyup bu sefer çatalımı domatese batırıp onu da ağzıma koydu.

Bir kere bile gözlerime bakmadan tüm kahvaltıyı kucağında yedirirken benim yaptığım tek şey gözlerine bakıp verdiği lokmaları çiğnemekti.

-

-

-

Efe'nin arabada sessiz sessiz giderken ki hâlini ınstagramda paylaştım..

ig: delibalinzehiriq

Öptümm

YARAMAZ (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin