0.7

21K 1.1K 88
                                    

Önümdeki pilav tabağını kaşıklarken bir yandan telefondan sosyal medya hesaplarıma bakıyordum.Ahmetle konuştuktan yarım saat kadar sonra iyice açıkıp onun yaptığı pilav ve tavuğu dolaptan çıkarıp ısıttım.

Pilavdan büyük bir kaşık alıp ağzıma koyarken derin bir nefes alıp gözlerimi kapattım.Her yemeği bu kadar güzel yapmayı nasıl beceriyordu bilmiyorum ama onun yemeklerini yerken aldığım zevki hiçbir şeyden almıyordum.

Tabaktaki son pilavı da ağzıma koyup yerimden kalktım ve boş tabağımla kaşığımı tezgahın üzerine bıraktım. Tam arkamı dönüp telefonumu alacaktım ki tezgahın üzerindeki bulaşıkları farkettim.Kaşlarımı çatıp gözlerimi bulaşıklarda gezdirirken derin bir nefes alıp önümdeki bulaşık makinesini açtım.

15 dakika içinde hayatımda ilk defa bulaşıkları bulaşık makinesine yerleştirip kapağını kapattıktan sonra ellerimi yıkayıp telefonumu elime aldım ve oturma odasına doğru adımladım.

Oturma odasına geçip kendimi koltuğa atarken gözlerimi saate çevirdim. Dokuza geliyordu.Aslında fazla geç değildi ama Ahmet genelde dışarı gitmediği için buna alışkın değildim.

Gözlerimi tekrar telefonuma indirip herhangi bir hesabıma girdim.Telefonuma tamamen kendimi bırakırken geçen zamanın farkında değildim.Bir süre sonra sessiz evin içinde zilin sesi yankılanırken alt dudağımı ısırıp hızla yerimden kalktım. Büyük adımlarla kapının önüne gelip açtığımda Ahmet'in uzun boyuyla karşılaştım.

"Hoşgeldin." dedim hafifçe gülümseyip elindeki poşetleri bana doğru uzattığında hemen elinden aldım.O da ayakkabılarını çıkarmak için topuklarını birbirine bastırdı.

"Hoşbuldum gülüm." diyerek içeri girip kapıyı kapattı.Üzerindeki montunu çıkarırken gözlerimi ondan ayırmıyordum.Montunu çıkarıp kapının arkasına asarken bana baktı.Göz kırpıp kafasını iki yana salladığında yutkundum."Hayırdır?"

Bir şey söylemedim.Bana dönüp üzerindeki siyah kazağını düzeltti.Tam önümde durup gözlerime baktı ve gülerek saçlarımı karıştırdı."Oğlum niye öyle bakıyorsun ne oldu?"

Dudaklarımı birbirine bastırarak bakışlarımı ondan çektim ve mutfağa baktım.

"Pilav ve tavuk yedim." dediğimde kafasını aşağı yukarı salladı.

"Aferin sana." diyerek tekrar saçlarımı karıştırdığında kaçamak bakışlarla mutfağa doğru baktım.

"Bulaşıkları bulaşık makinesine de koydum." dediğimde şaşırmış şekilde kaşlarını yukarı kaldırdı.

"Öyle mi?" Kafamı aşağı yukarı salladığımda tekrar göz kırptı."Gelirken taş mı düştü başına?" dediğinde göz devirerek arkamı döndüm.Tam o anda kolumu tutup beni kendine çevirdi ve kollarını bedenime sardı.

"Oy benim canımın parçası.." diyerek bana sımsıkı sarıldığında sevgisini iliklerime kadar hissediyordum.Tepkisiz şekilde bir elimi yavaşça sırtına koyarken o yanağımdan sıkıca öpüp iyice sarıldı ve kollarını bedenimden ayırdı.

Geri çekilip yanağımdan makas aldığında kafamı uzaklaştırıp ofladım."Yapma ya."

"Tamam tamam." dedi gülerek. Ardından elimde tuttuğum poşetlere uzandı ve eline alıp mutfağa doğru adımladı.
"Eksikler vardı onları aldım." dediğinde peşine doğru adımladım.

Poşetleri masanın üstüne koyup içinde salça,pirinç,makarna gibi temel ihtiyaçları çıkardı.Daha sonra bir paket cips ve bir sürü çikolata çıkardığında gülümsedim.Her aylık alışverişte bana böyle şeyler alırdı.Kendi asla yemezdi.

"Ben şunları yerleştireyim,sende bize film seç hadi." dediğinde omuz silktim. Gözlerini bana çevirdiğinde masanın üzerinden birkaç parça alıp dolaba adımladım.

"Yok bende yardım edeceğim, sonra beraber izleriz." dediğimde bana baktığını biliyordum.Cevap vermese de gülümsediğini hissederken aldığı şeyleri yerleştirmekte ona yardım edeceğimi tahmin etmediğini biliyordum.

-




-




-

Öptüm

YARAMAZ (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin