Çatalıma doladığım makarnayı ağzıma götürürken bakışlarımı karşımda oturan adama çevirdim.O da makarnasını ağzına götürürken bir yandan da telefonla konuşuyordu.Uzun zamandır çok uzak olduğu için çalıştığı restorandan çıkmaya çalışıyordu.Çünkü gerçekten zamanının çoğunu oraya gidip gelmekle harcıyordu.Haliyle çok yoruluyordu.
Yakın zamanda zincir bir burgerci de iş bulmuştu.Bu gece çalıştığı yerle işini bitirip iki gün içinde orada çalışmaya başlayacaktı.Hem evimize daha yakındı hem de Ahmet için daha kolaydı.
"Tamam abi çok sağol anlayışın için."
Çatalıma biraz daha makarna dolarken ona bakmaya devam ettim.Resmen adamla konuşmasına bile hayran kalıyordum.Koltuğun üzerinde oturmuş bir eli kulağında diğer eli makarna çatalındaydı.Dirseklerine kadar çektiği gri kazağının açık bıraktığı yerleri ful damar doluydu.Yutkunarak kollarına bakarken gözlerimi ona çevirdim.Adamla konuşmaya devam ederken o da bana bakıp gülümseyerek göz kırptı.
Sertçe yutkunup onu izlemeye devam ettim.Birkaç dakika sonra telefonu kapatıp kenara koyarken bana bakıp göz kırptı.
"Hayırdır avını bekleyen kaplanlar gibi?" dediğinde dudaklarımı birbirine bastırıp arkama yaslandım.
"Ahmet ben niye böyleyim ya." diyerek ofladığımda Ahmet öne doğru gelip ağzına bir çatal makarna götürdü.
"Nasıl yavrum?" dedi ağzı makarna doluyken.
Gözlerimi kaçırarak kafamı iki yana salladım.
"Tövbe estağfurullah şu spagetti ile ilgili kafamda öyle fantaziler dönüyor ki." dediğimde gözlerime baktı.Kaşlarını çatıp birden öksürmeye başladığında hızla yanına gidip masadaki bardağı ona uzattım."Ya iç şunu!" diyerek bardağı eline verdiğimde anında bardağı alıp kafasına dikti.
Sırtını sıvazlayarak hafifçe vururken o suyun tamamını içip elini kalbine koydu ve bana döndü.
"Oğlum sen manyak mısın birden söylenir mi o?" dedi dehşetle.Kaşlarımı çatıp bacağına vurdum.
"Ya ben nerden bileyim senin her şeyi bu kadar hızlı anlayacağını.Normalde olsa saf saf bakarsın böyle konularda cin gibisin maşallah." diyerek sırtını sıvazlamaya devam ettim.Birkaç kez daha öksürüp kendine geldiğinde bana döndü.
"Bebeğim lütfen o güzel fantazilerini daha hatrı sayılır şekilde söyle olur mu?" dediğinde kafamı salladım.
"Senin seks anlayışın öpüşmek ve sokmak.Benimse aklına gelebilecek her şey..Hiç anlaşamayacağız bu konuda." diyerek omzunu okşadım.Bana dönüp gülümsedi ve yüzüme yaklaşıp dudaklarımı sıkıca öptü.
"Tek anlaşamadığımız konu bu olsun güzelim." dediğinde gülümseyerek elimi yanağına koydum.Dudaklarına uzanıp öpmeye başladığımda o da bana karşılık verdi.Yavaş yavaş elini belime atıp beni koltuğa doğru yatırırken dudaklarıma daha da atıldı.Dilini ağzımdan içeri sokup alt dudağımı emdiğinde hafifçe inleyip yanağını daha da sıktım.
Bir elini bacağıma atıp okşarken diğer elimi boynuna doladım.İki dudağını birden emip nefessiz kalınca dudaklarından ayrıldım.O boş durmayıp çenemi öpücüklere boğmaya başlayınca gözlerimi kapatıp ensesini okşadım.
Çenemi dakikalarca öpüp gözlerime baktığında nefes nefese ensesini okşadım.
"Benden sakın uzaklaşma Efe..Sakın." dedi gözlerimin içine bakarak. Gülümseyerek tekrar dudaklarını öpüp yüzünü okşadım.
"Senden uzaklaşmam ki ben.Benim bütün hayatım sensin." dediğimde genişce gülümsedi.Derin bir nefes alıp kafasını göğsüme yatırdığında anında elimi saçlarına attım.
Ahmet göğsümde yatmayı çok seviyordu. Özellikle yorgun olduğunda ya da bir şeye canı sıkıldığında göğsüme yatıyor uzun bir süre kalkmıyordu.O göğsümde yatarken bende çok güzel hissediyordum.
"Ahmet.." diye fısıldadım saçlarını okşayıp alnını sımsıkı öptüğüm adamın kulağına.
Beni dinlediğini gösteren bir mırıltı çıkarıp boynumu öptüğünde gülümsedim.
"Acaba diyorum ben güzel bir şehirde üniversite kazanırsam,benimle beraber oraya gelir misin?" dediğimde öpmesi durdu.
Birkaç dakika geçtiğinde tam dudaklarımı büzecektim ki onun homurtulu sesini duydum.
"Sen nerede üniversite kazanırsan kazan oraya gideceğiz bebeğim.Ben neden bu kadar çalışıyorum sanıyorsun? Her şey senin için.İster bu evi satarız ister okuduğun şehirde kiraya çıkarız sen ne istersen." dediğinde gülümseyerek alnından defalarca öptüm. Parmaklarımı saçlarında gezdirirken dudaklarımı araladım.
"Çok çalışıyorsun biliyorum..Sınav bittikten sonra üniversiteye başlayınca bende çalışıp sana destek olacağım." dediğimde belime sarılıp boynumda bir nefes verdi.
"Efe'm hayır.Sen kendini tamamen derslerine vereceksin. Üniversiteni bitirip güzel bir meslek sahibi olduğunda bol bol çalışacaksın zaten.Hiç istemediğin kadar." diyerek çenemi öptü. Vücudumu titreterek güldüm.
"Haklısın galiba.." diye mırıldanıp bakışlarımı evin içinde gezdirdim."Ama bu evi asla satmayalım.." dediğimde Ahmet burun kemerini çekti.
"Neden yavrum?"
"O kadar güzel anılarımız var ki burada.. Bu ev giderse ben çok yarım hissederim. O yüzden asla olmaz." dediğimde Ahmet'in boynumda bir nefes verdiğini hissettim.
"Kurban olurum sana.Sen istemediğin sürece kimse bu eve adımını dahi atamaz." diyerek göğsüme iyice yerleştiğinde gülümseyerek olduğum yere biraz daha yaslandım.
Burnumu onun saçlarına daldırıp öperken kollarımdaki beden adeta bir çocuk gibiydi.Ona sımsıkı sarılıp şakağından sıkıca öptüm.
Gerçekten Ahmet benim tüm hayatımdı.
-
-
-
Öptümm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARAMAZ (GAY)
Genç KurguBebekliğinden beri kendi elleriyle büyüttüğü çocuğun yaramazlıkları ile uğraşan bir adam. {TAMAMLANDI}