Felixten:
Uyandığımda kapkaranlık bir yerdeydim. Biraz daha hareketlendiğimde bir yatakta olduğumu,ellerimin ve ayaklarımın bağlı olduğunu gördüm. Kendi uğraşlarımla yatakta doğruldum.
Karanlığın içinde duvarda yanıp sönen bir ışık ve hoparlör gördüm. Bir süre sonra oda loş sarı ışıklarla aydınlanmaya başladı.
Biraz daha odayı incelediğimde büyük bir yatak odasında olduğumu anladım. Her yer lüks ve kırmızı çarşaflarla kaplanmıştı. Resmen bir şatonun yatak odası gibiydi.
Sürünerek yatağın kenarına geldiğimde hoparlörden ses geldi.
*Uyanmışsın Felix*
"Kimsin sen ne istiyorsun benden? "
*Benim adım Woojin. Senden pek birşey istemiyorum. Sadece tek birşey istiyorum*
"Ne istiyorsun? "
"Canını"
"NE? "
Odada kamera ve hoparlör vardı ve yatağın hemen karşısında büyük bir televizyon vardı.
Odanın ışıkları yavaş yavaş sönmeye başlamıştı. Bir süre sonra odanın duvarlarından hava sesi gelmeye başlamıştı. Gelen hava nemli ve soğuktu.
Yavaş yavaş gözlerim kapanıyordu ve bedenim titriyordu. Yere düşeceğimi anladığım da yatağın kenarından sürünüp yastıga kafamı koydum.
Hyunjinden;
Felix'in kaçırılmasından 1 saat geçmişti. Kameralara baktığımızda siyah bir araba ve Felix'in kaçırılma anını gördük.
Woojini tekrar aradığımda bu numara kullanılanılamıyor diyordu. Delirmek üzereydim. Arabanın plakası kapalı oldugu icin hiç bir gelişim yaşanmamıştı.
Polise haber verebilirdik fakat verirsek Felixe zarar verebilirlerdi ve intikamımı alamamış olacaktım.
"Ben o kaçıranların götünü sikeyim! Nerde Felix nerde? Ne yapacağız? "
"Holdinge gidelim ayrıntılı araştırma yaparız"
Uzun zamandır Holdinge gitmemiştim. Belki 1 yıl olmuştur. En son Holding'i Woojinin basmasından dolayı gitmedim.
Önce üstümü değiştirdikten sonra siyah ve korumalı arabaya bindik. Chan, Seungmin, Minho, Changbin ve ben gidiyorduk fakat Jeongin ve Jisungu haber gelirse diye eve bırakmıştık.
Takım elbiseleri giydikten sonra hızlıca evden çıktık. Holding'in kapısına geldiğimizde tuhaf olarak basın oradaydı.
Arabadan indiğimizi gören korumalar kapıyı açtı. Olan şeylere inanamıyordum. Basın 1 yıldır peşimize bırakmış, izimizi kaybettirmiştik. Ama şuan burada olmaları bizi isteksizce tekrar açığa çıkardı.
Basın;
"Hwang Hyunjin bu! "
"Nasıl? O ölmemiş miydi? "
"İzini iyi kaybettirmişti neden bi anda ortaya çıktı. "
"Koşun koşun çekin "
"Bu yaşta bu kadar ün ve mal mülk nerden geliyor? Daha okuyor hemde! "
"Ailesi çok zenginmiş. Ailesini kaybedince tüm mal ona kalmış"
"Geçen sene üvey kardeşi basmıştı. O zamandan beri kayıptı"
"Daha da yakışıklılaşmış"
...
Basın çığlıklar ve bağırışlar içerisinde bize doğru koşarken korumalar barikat kurmuştu. Çoğu spiker arasında kendi dedikodu yapıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kardelen Güzelim ~ HyunLix
Fanfiction"Korkma sevgilim... 7 dakikamız daha var. " Herşey okulda ikonik bir mesajla başlamış ve herşey birbirlerini çok sevdiğinden bitmişti. Onlara verilen tek bir mucize vardı. Oda n'olursa olsun birbirlerinden vazgecmemekti. Hikaye bitti. Felix Hyunjin...
