Bölüm 57: Son Karşılaşma

64 5 1
                                    

"Söylesene abla kim üzdü seni bu kadar? Seçtiklerin mi yoksa vazgeçtiklerin mi?" Eğdiğim başımı hiç yerden kaldırmadım. Cevap vermedim ama cevabım belliydi... Vazgeçemediğim.

"Cevap vermeyecek misin?"

"Cevabı biliyorsun."

"Düne kadar biliyordum. Fakat gitmek istediğinden beri bu sorunun cevabını gözden geçirmeye karar verdim."

"Umut..! Nasıl böyle düşünürsün. Sen benim kardeşimsin. Ben seni seçtim ve bundan hiç pişman değilim. Yanında olduğum için üzgün değil aksine mutluyum."

"O halde neden gitmek istiyorsun."

"Gitmek demek terketmek demek değil Umut. Ben seninle değil babanla aynı evde yaşamak istemiyorum hele ki evin her duvarında annemin fotoğrafları varken..."

"O senin de baban." O adam benim babam değil!

Umut günlerdir bana tripliydi ve bunda haklıydı da. 16 yaşındaki bir çocuktan beni anlamasını bekleyemezdim. Yerimden kalkıp camın önüne, onun yanına gittim ve elinden tutup kendime çevirdim.

"İstemiyorsan gitmem. Zaten seni burada yalnız bırakmak içime sinmemişti. Anıl izin verse senide alıp götürürdüm ama biliyorsun buna asla izin vermez."

"Gitme." Derin bir nefes alıp gülümsedim. Bu çocuk gerçekten bana değer veriyordu. Yeniden değer görmek bana iyi geliyordu.

"Gitmem." Umut için biraz daha dayanabilirdim bu eve.

Ona sıkıca sarılıp saçlarını okşadım. Onu burada bırakıp gideceğimi düşünüp nasılda korkmuştu şapşal şey.

"İyiyiz değil mi?" Başını salladı.

Geri çekildiğinde saçlarımı düzeltiyormuş gibi yapıp dolan göz pınarlarımı sildim. Bir kardeşimi daha kaybetmeyecektim. Ne olursa olsun onun için her şeye katlanırım.

"Duydun mu yarın akşam misafirlerimiz geliyormuş?"

"Öyle mi? Kim?"

"Nurettin amca akşam yemeğinde bizimle olacakmış. Belki yanında Selin'i de getirir. Onu özledim."

"Bende.. umarım gelir." Balodan sonra neler olduğunu bir tek ondan öğrenebilirdim.

"Neden kızmadın?"

"Neye?"

"Selin'i özlediğimi söyledim. 'O senin ablan ve onun bir sevgilisi var.' demeyecek misin?"

"Demeyeceğim.. çünkü onu gördüğünde ne kadar mutlu olacağını biliyorum." Daha fazla bir şey demeden onun odasından çıkıp kendi odama girdim.

Balodan sonra ona yazmak istesemde korkmuştum. Ayrıca onun yazmaması da beni korkutmuştu. Arkadaşlığımız ortaya çıktı mı bilmiyordum.

Yastığımın altına bıraktığım telefonumu elime aldım. Neyse ki abim artık eskisi gibi beni darlamıyordu. Onunla buluşmayı sürekli ertelediğim için endişelenip sesimi duyunca rahatlasada ardından hemen sitem ediyordu. Ama bu son olaylardan sonra Anıl'ın gözü sürekli üzerimdeyken onunla buluşmam imkansız gibi bir şeydi.

Üzerimi değiştirip yatağa girdim. Bir an önce yarın akşam olsun istiyordum. O gece benden sonra neler yaşandı merak ediyordum.

Her ne kadar erkenden gözlerimi kapatsam da uykuya dalmam saatleri bulmuş ve o ne uykuya dalmadan önce aklımdan çıkmıştı ne de düşlerimde beni rahat bırakmıştı. Sürekli peşimdeydi. Nereye baksam onu görüyordum. Hangi sokağa girsem yolun sonunda o vardı. Onu terkedeli aylar oldu ama sanki ondan hiç kaçamamış gibiydim. Aramızda kilometreler vardı ama aynı zamanda sanki bir nefes uzağımdaydı. Bu işin sonu nereye varacaktı bilmiyorum ama böyle kalmayacağını biliyordum. O ne yapıp edip bana ulaşacaktı biliyordum. Beni rahat bırakmayacaktı. Hatta belkide çoktan beni bulmuştu... Bu fikir beni çok ürkütüyordu. Çünkü bu evin sınırları içinde kimse bana zarar veremezdi ama o buraya gelirse Anıl ona neler yapardı düşünmek dahi istemiyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 17 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MASUMİYETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin