Bölüm 2🍓

94 12 67
                                    

NAMJOON

Yoonginin sesiyle gözlerimi araladım
Her sabah yaptığı artık kalkın işe geç kalıyoruz adlı şiirini okumaya başlamıştı.. Taehyungun uyandırması yerine elbette Yoongiyi tercih ederim. Yataktan doğrulup odada göz gezdirdim Hobi de kalkmış aynı benim gibi etrafa bakıyordu salak salak.

Bir ara göz göze geldik ve o an ikimizinde aklından aynı şey geçiyormuş ki aynı anda yataktan fırlayıp banyoya koştuk tam kapının önüne geldiğimizde ikimiz aynı anda geçmeye çalıştığımız için sıkıştık doğal olarak."Namjoon müsade et çok çişim geldi kardeşim"diye söylendi.

Bende aynı şekilde onun gözlerine bakarak"Burası er meydanı yiğidim burda baba oğlu kardeş kardeşi tanımaz Yaaa Hakkk" diye bağırıp onu ittiğim gibi banyonun kapısını kapatıp kilitledikten sonra rahat bir nefes alıp Hobinin küfürleri eşliğinde çişimi yapmaya koyuldum."Sana kardeşim dediğim güne lanet olsun altıma işicem çabuk çııkkkkk!!!"diye bağırmasına aldırmadan rahat rahat işimi görmeye devam ettim.

" Senelik mi işiyosun şeref yoksunu çıksana bbeeeeğğğğğ" diye bağırdığında işimi bitirip lavaboda elimi yüzümü yıkayıp kapıyı açmıştım. Karşımda iki büklüm eliyle şeyini tutmuş zıplayan bir Hobi görünce gülmeden duramadım. "Ne bağırdın be al işte çıktım geç"diyip banyonun kapısından kenara çekildim. Bana gözlerini kısıp işim bitsin senin ağzına sıçıcam bakışı atan Hobiyi umursamadan odadan çıktım.

Kahvaltımı yapıp ellerimi cebime koydum ıslık çalarak işe doğru yürümeye başladım. Hem yürüyor hem gelene geçene içimden yorum yapıyordum. "Bu çocuk bu kıza nasıl baktı lan","Ulan ne şanslı kızlar var"
"Tanrım sen bana çirkin şansı ver" diye düşünüp savsak savsak işime doğru yürüdüm.

Mesaimin bitmesine az bir zaman kalmış artık yorgunluktan kafam kazan gibi ayaklarım patlama kıvamına gelmişti.. Saat biraz geç olduğu için fazla gelen araba olmuyordu. Kendi kendime "Ulan buraya günde kaç araba geliyo patron iyi kazanıyo bize verdiği maaşa bak" diye düşünürken Taehyung'un sesi düşüncelerimi böldü.

Koşarak bana doğru geliyordu"Namjoon Hyung yalvarırım yerime bak biraz,acil kırtasiyeye gidip okul için bir şeyler almam lazım " diye yalvaran gözlerle bana baktı. Elbette onu kırcak değildim ama biraz süründürebilirdim. "Taetae bebeğim senin kırmızı kalemin mi bitti Namjoon oppan sana alır barbieli kalemler" diye dalga geçip kahkaha atarken Taehyung omzuma bi tane geçirip " Yahhhh Namjoon hyung kaç yaşına geldin senin yaşındakilerin çoluğu çocuğu var,senin hala işin gücün dalga" diye söylenerek kırtasiyeye doğru ilerledi.

Duymayacak olmasına rağmen "Taetae malesef Namjoon oppanın çocuğu olması imkansız oppan gay bebeğim ve Kore'de yakışıklı gay bulmak ve ondan çocuk yapmak çok zor .."diye arkasından söylendim ve kasanın arkasına geçip Taehyungun gelmesini beklemeye başladım.

SEOKJİN

Şirketteki işlerimi bitirip çıkmış arabamla eve doğru ilerliyordum.Yeni bir mimar bulamadığım için tüm yük bendeydi elbette Jungkook ve Jimin bana yardımcı oluyordu ama onlara kıyamadığım için çoğu işi ben yapıyordum.

Bugün içimde acayip bir sakinlik vardı kendi kendime "şimdi eve gidip bide yemek yapmakla uğraş off aslında bir hizmetçim vardı fakat kendi yemeklerimi tercih ederdim. Yinede bugün evde yemek istemiyordum işte ..dünya hem yakışıklı hem de evde yemek istemeyen adamlar için bir cehennem" diye düşünürken aklıma gidip ayaküstü birşeyler yeme fikri geldi. Evimin yakınında olan benzinciye uğrayıp marketten hazır ramen yiyebilirim diye düşündüm.

Benzinciye gelip markete doğru ilerledim reyondan acılı rameni alıp parasını ödemek için kasaya yürüdüm. Kasada ağzında şeker başında şapka hafif esmer burnu minicik bir genç duruyordu. Siması bana yabancı gelmesede üzerine fazla düşünmeden ücreti ödedim ve rameni marketteki mikrodalgada yapıp dışarıda ki masalardan birine oturdum.

Yemeğimi yemeye devam ederken karşımdaki masaya demin kasada gördüğüm çocuk gelip oturdu oda bir yandan yemeğini yiyor bir yandan telefonundan bir şeyler izleyip gülümsüyordu." Bir dakika tanrım onun gamzelerimi var bana bir şeyler oluyor galiba" diye düşünürken ağzıma attığım ramenin boğazıma kaçması ve benim öksürük krizine girmem bir oldu..

Karşımdaki çocuk koşarak yanıma geldi endişe ile "iyi misiniz sakin olun" diyerek sırtıma vurmaya başladı. O sırada bir yandan elindeki içeceği bana uzatıp "için lütfen şunu" dedi bi dakika "o ney öle çilekli meyve suyu mu tanrım bu yaşta çilekli meyve suyumu içiyor" diye düşünürken sonunda öksürük krizim geçmiş ben kendime gelmiştim...

Ama tam geldiğimde söylenemezdi şu çocuk hala karşımda gamzelerini bana göstererek gülümsüyordu."Şimdi daha iyisiniz sanırım" diye sordu."Sayende iyiyim" diyerek onu cevapladım.Gözüm masadeki çilekli meyve suyu kutusuna takıldı."Meyve suyunu al istersen"dedim bana dönüp "sizde kalabilir çok lezzetlidir için lütfen" dedi ve arkasını dönüp masasından ramen kutusunu ve telefonunu alıp içeri girdi. Tabi arkasında gamzelerine takılı kalmış bir ben bıraktığından habersiz...

Bu düşüncelerimden sıyrılıp masadan kalktım ramen kutusunu ve çilekli meyve suyu kutusunu elime alıp çöpe doğru ilerledim. Raman kutusunu çöpe attım elimdeki çilekli meyve suyu kutusuna bakarken marketin içinden gelen yüksek ses dikkatimi çekti. Kapıdan gördüğüm kadarıyla içeride 5 yada 6 kişi bağırarak kasadaki gamzeliye ve yanındaki arkadaşına bir şeyler söylüyordu. Olduğum yerden konuşmalar duyulmuyordu ama gamzeli ve arkadaşının durumdan rahatsız olduğu çok belliydi. Daha fazla dayanamadım ve marketten içeri girdim.

YAZARDAN

Seokjin marketten içeri girdiğinde adamların gamzeli ve arkadaşına bağırdığını onlardan kasadaki paraları istediğini duydu. Yavaşça kasanın oraya doğru ilerleyip hafif bir öksürük sesiyle dikkatleri üstüne çekmeyi başardı.

"Pardon beyler çilekli meyve sularında indirim mi var acaba bu kuyrukta ne " diye sakince sordu. Adamlardan yarma gibi olan sinirle Seokjin'e "Burası sana göre değil süt çocuğu işine bak ve defol burdan"dedi.

Seokjin "Aşk olsun yarma bey çok kabasınız halbuki ben sizinle insan gibi konuşuyorum burda"diye söylenip dudaklarını büzdü. Yarma ve arkadaşları dahada sinirleniyordu ama bu durum Seokjinin hiç umrunda değil gibiydi.

Seokjin yavaşça adamlara yaklaştı ceketini çıkartıp Namjoon'a uzattı ve Namjoon'a doğru eğilerek "Kırışmasını istemem gamzeli" diyip göz kırptı. Namjoon şaşırmıştı ama ceketi aldı ve arka tarafına koydu.

Seokjin adamların yanına gelip yarmanın önünde durdu elleriyle yakalarını düzeltip "Beyler bence üstümüzü kirletmeye ve buraları dağıtmaya gerek yok siz en iyisi uzayın" dedi. Yarma arkadaşlarına bakıp iğrenç bir kahkaha attı " Duydunuz mu beyler süt çocuğu bize meydan okuyor" dedi...

Namjoon ve Taehyung endişeyle olanları izliyordu.. Namjoon "Taetae sakın korkma ben yanındayım" diyip Taehyungu sakinleştirmeye çalıştı.Ama nafileydi Taehyung korkuyordu "Namjoon hyung korkuyorum bıçakları var" diyerek Namjoona yarmanın arkasındaki adamın elindeki bıçağı gösterdi...

Eheheheh burda bitiriyorum yeni bölümde görüşelim canlağrımmm🫰🫰

Eheheheh burda bitiriyorum yeni bölümde görüşelim canlağrımmm🫰🫰

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bugün de keko Namcuna düştük 🤤🤤

HEGA/ NAMJİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin