Jimin sabah kalkmış Seohamın mutfağında aradıklarını bulmaya çalışırken fazla gürültü yaptığının farkında değildi..Seoham yatağında gerilmiş gözlerini yavaşca aralamış gözüne gelen güneşi engellemek için elini gözüne tutmuştu. Yatağında doğruldu aşağıdaki sesler dikkatini çekince yataktan fırladı. Komidinin üstünde duran silahını eline aldı.. Jimin ve Jungkookun evinde kaldığını unutmuştu. Yavaş yavaş merdivenleri indi mutfağın kapısına gelince karşısında kısa şortlu mor t-shirtlü sarı saçlarını yukarı toplamış bir Jimin görmeyi beklemiyordu..
Birden "Ne yapıyorsun civciv.." diye yüksek sesle konuşunca Jimin irkildi ve elindeki sıcak su eline döküldü
Jimin acıyla bağırınca Seoham panikle yanına koşup silahını tezgaha bırakıp hemen Jiminin elini tuttu.. "Off dikkat etsene civciv.."deyip suyu açıp suyun altına tuttu yanan elini..
Sonra peçete alıp elini güzelce kuruladı.. Jimini kollarının altından tutup tezgahın üstüne oturtup elini ellerinin arasına aldı.. " Çok yanmamış neyseki dikkatsiz civciv.." deyince Jimin onun omzuna bir tane vurup " hem öküz gibi bağırıp beni korkutuyor hemde dikkatsiz diyor.."dedi.. Seoham onun çenesinden tutup "şimdi burda uslu uslu beni bekle krem alıp geleceğim.." deyip Jiminin bacaklarının arasından çıktı. Tezgâhtaki silahını aldı ve koşarak mutfaktan çıkıp silahını bıraktı kremi aldı ve tekrar jiminin bacaklarının arasına girdi.
Seoham kremi bir yandan sürüyor bir yandan söyleniyordu.. Bir anda Jimin ah diye irkilince "acıttım mı çok özür dilerim civciv.." deyip. Daha dikkatli bir şekilde sürmeye başladı.. Şimdi bir yandan kremi sürüyor bir yandan da Jiminin eline üflüyordu.." Bu yakınlık Jimin için iyi değildi.. Aslında Seoham içinde değildi.. Çünkü Jiminin canı acıdıkça bacaklarını oynatıyor Seohamı daha çok kendine yaklaştırıyordu.. Krem sürme işi bitince Jiminin elini sardı.. Ama hala bacaklarının arasından çıkamamıştı.. Yüzleri çok yakındı..
Jiminin bu yakınlıktan dolayı yüzünde olan kızarıklık dikkatini çekince ona biraz daha yaklaştı "ateşin mi çıktı senin yanakların kıpkırmızı oldu.." dedi. Ellerini Jiminin yanaklarına koymuştu Jiminin kalbi şimdi daha hızlı atıyordu Seohamın duymasından korkuyordu.. Seoham duymuştu kalp atışlarını "Jimin kalbinde hızlandı sen iyi misin?" dedi endişeyle..
Jimin utancını gizlemeye çalışarak
" demin sen silahınla gelince korktum ondandır geçer birazdan.." dedi Jimin. Seoham "su vermemi ister misin?" diye sorunca "gerek yok böyle çok iyi "dedi. Ne dediğinin farkına sonradan varmıştı ama iş işten geçmişti bile.. Seoham yüzündeki gülümsemeyle "tamam gitmem o zaman"dedi. Jimin sinirle onu itip "herşeyi yanlış anlama sende hadi acıktım yemek yiyelim.."dedi.Jimin tezgahtan inmiş hazırlıkları yaparken Seoham masayı hazırlıyordu.. Jimin telefonuna gelen bildirim sesiyle eline aldı telefonunu..
Kook 🐰🥕: Jimin mutfaktaki manzara karşısında daha fazla o evde duramazdım.. Dört bir yanımı kuduruklar sardı gidiyorum beni beklemeyin gelmem ben oraya daha....Hem bakarsın bende kendime bir kuduruk bulurum 😅 He bir de yemek yaptığımız yerde o iğrenç şeyi yapmayın olur mu.?😏
Jimin mesajı okudu sinirle derin bir nefes aldı.. Seohama dönüp "Jungkookun işi çıkmış gitmiş onu haber veriyor... Yani ikimiz kaldık.. "dedi.
Yemeklerini yemiş ortalığı toplamış şimdi salondaki koltukta oturuyorlardı Jimin tekli koltukta Seoham üçlü koltukta.. Jimin sıkıntıyla üfffledi.. Gözleri birden televizyonun altındaki konsol oyununa gidince heycanla Seohama bakıp "hadi konsol oyunu oynayalım.."dedi.. Seoham "oooo civcivin yetenekleri bitmiyor.. Hadi bakalım oynayalım.. "dedi. Kolları alıp Jimine birini uzattı diğerini de kendi alıp kanepeye attı kendini..