Bugün ufaklıkların kontrolleri vardı.
Seokjin Namjoon ve Hobiyi aşağıda bekliyordu.
Yoongi önemli bir toplantı olduğu için bu seferlik Hobiyle gidemiyordu ama yanında Seokjin ve Namjoon olacağı içinde içi rahattı.
Hobi kiyafetlerine baktı.
Oda Jimin ve Namjoon gibi tulum istiyordu, çünkü tulumla çok şirin ve tatlı gözüküyorlardı.
Aklına gelen fikirle Namjoonların odasının kapısını tıklattı.
" Geeel. " Hobi içeri girdiğinde Namjoon yine tulum giymiş ayakkabılarını giymeye çalışıyordu.
" Namjoonaa, senden birşey isteyebilir miyim? " Namjoon bu sorulara kızardı.
" Hobiaaa! " " Of tamam ya, bana tulumlarından bir tane verir misin? "" Sen ve tulum? "
" Bana yakışır mı bilmiyorum ama Jiminle sana çok yakışıyor, çok şirin gözüküyorsunuz. Merak ettim bende nasıl durur diye."
Namjoon gülüp dolabından Hobiye olacak çok güzel bir tulum verip yanağından öptü.
" Koş dene, eminim çok yakışacak. " Hobi kocaman sarıldı.
" İyiki varsın Namjoonaaa. "
Heyecanla odasına gitti.
Namjoon hazır olunca aşağı indi.
Yoongi saatine bakıyordu.
" Hobi nerede kaldı, benim gitmem gerek gitmeden acil onu görmeliyim. "
" Gelir birazdan bekle. "
Beş dakika sonra Hobide gelmişti.
Yoongi gülmeden edemedi.
Hobinin gözleri doldu.
" Yakışmadı mı, çok mu saçma ve komik oldu? "
Yoongi Hobiye sarılıp öptü.
" Hayır hayır, aşırı aşırı sevimli ve çok güzel gözüküyorsun sevgilim. Galiba toplantıyi iptal edeceğim. "
" Saçmalama Yoongi, bir an korktum. "
" Sen her halinle çok güzelsin, benim canım eşim."
Hobi mutlu mutlu ceketini giydi, Yoongide ayakkabılarını giydirmişti.
" Benim gitmem lazım, geç kaldım hadi benim uğur öpücüğümü ver gideyim. " Hobi kıkırdayıp öptü.
" Hadi kaçtım ben, özleyeceğim sizi " " Bizde seni . "
Hastaneye gelmiş sıralarını bekliyorlardı. Hemşire onları çağırdığında içeri girdiler..
" Hoşgeldiniz, bugün nasılsınız bakalım?"
" İyiyiz. " " Sevindim, bugün ufaklıkların cinsiyetine tekrar bakalım, belki şansımıza gösterir. "
Namjoon ve Seokjin heyecanla başlarını salladıklarında Hobi güldü.
Namjoon karnını açmış , bekliyordu. Seokjin ise heyecanla Namjoona bakıyordu.
Doktor jeli Namjoonun karnına sıkıp baktı.
" Eveeet, işte orda yakaladım sizi!! " Doktor sağdaki bebeği gösterdi önce.
" Burada bir adet prensiniz bulunmakta. "
Namjoon ve Seokjinin gözleri dolmuştu, Hobininde hamileliğin verdiği duygusallıkla gözleri dolmuştu.
Doktor soldaki bebeği gösterdi.
" Burada da güzeller güzeli prensesimiz bulunmakta, sağlıkları gayet yerinde. Şuna bakın, kızınız oğlunuzdan daha hareketli.
Sizi çok koşturacağa benziyor. "
Seokjin gözlerini sildi.
" Sağlıklı olsun da. " Namjoon onaylarcasına başını salladı.
Doktor peçete verdi.
" Silebilirsiniz. "
Seokjin karnını sildikten sonra, Seokjinin yardımıyla kalktı.
Ardından Namjoonun omzunu sıvazladı.
" Ben sizi dışarıda bekliyorum. "
Namjoon başını salladı.
" Buyrun Bay Min. "
Hobide karnını açıp heyecanla bekledi.
" Bende cinsiyetini öğrenebilir miyim? " " Elbette bakalım. "
Jeli sıkıp baktı.
" Ufaklık çok sağlıklı, herşey yolunda Bay Min. "
Hobinin yüzünde bir gülümseme oluştu.
" Ama ufaklık gizemli. " " Gizemli derken? "
" Kendini göstermeyi sevmiyor, bakın. Sırtı dönük ve kendine sarılmış , çok sakin duruyor. "
" Çok merak ediyordum ama, niye sırtını döndü bana küstü mü yoksa bana? " " Hayır hayır, size küsmedi. O kendi halinde büyüyor endişelenmeyin, sizi çok seviyor. "
" Minik sincabımı Yoongi babasıda bende çok seviyoruz. "
