Gece ne Taehyung uyuyabilmiş, ne de Jungkook uyuyabilmişti.
İkiside kendi odalarında sinirden köpürüyordu.
" Kimden hoşlanıyor bu mağara kaplanı? Off sanane Jungkook, ne hâli varsa görsün. "
Yattığı yatakta tepine tepine diğer tarafa döndü." Aramızda bir sorun yokken neden durduk yere kavga çıkarıyor bu aptal? "
Taehyungta öfkeyle diğer tarafa döndü.
Ne yaparlarsa yapsınlar uyuyamıyor olmak daha fazla sinirlerini bozuyordu.Jungkook su içmek için odasından çıkıp mutfağa indi.
Taehyung, yan odanın kapısının sesini duyduğunda yataktan doğruldu.
" Demek sende uyumadın!! "
Sinirle aşağı indi.
Jungkook koca bardak dolusu suyu tezgaha yaslanmış içiyordu.
Taehyungun geldiğini görünce yine sinirlenmişti ama daha fazla onunla uğraşmak istemediği için sadece gülümsemişti." Derdin ne senin? " " Su içmeye indim Taehyungaa, şimdide gidiyorum iyi geceler sana. "
Gideceği an Taehyung omzundan tutup iterek karşısına geçti.
" Ne bu tavırlar? " " Bu aralar işler yolunda gitmiyor, bu yüzden sinirliydim istemeden saçma (!) sebepten sana patladım. Kusura bakma hadi iyi geceler. "Tekrar gitmek için hamle yapmıştı ama Taehyungun bırakmaya niyeti yoktu.
" Sende dedin ki, Taehyungtan çıkarabilirim öfkemi doğru mu? "
" Ben öyle birşey demedim? Aniden oldu, ben Namjoon hyung ve Jiminle uğraşırken sen ters ters kaşınıyorsun diyince sinirlendim. Çünkü aramızda sorun yokken ters davranan sendin. "" Peki öyle olsun? Peki o sinirine neden Bogumu katıyorsun? "
Jungkook Bogumu duyunca sinirle yutkundu.
" Buna verecek cevabım yok, müsadenle çok uykum var uyuyacağım. Yarın toplantım var, çok iş birikti Seokjin hyung duymadan halletmeliyim." Taehyungun omzunu sıkıp mutfaktan çıktı." Bogumdan hoşlanmıyormuş, yalana bak. "
Sabah herkes masadaydı, Jungkook ise hazırlanmayı bitirmiş son kez aynaya bakıp kravatını düzeltmiş ve odadan çıkmıştı.
" Jungkook kalkmadı mı daha? "
Jiminin sesiyle gülerek aşağı indi.
" Ben kalkalı çok oldu civciv. "
Taehyungun yanındaki boş sandalyeye oturup aval aval bakan Taehyunga göz ucuyla bakıp çubuğunu eline aldı." Nereye böyle? " diye sordu Seokjin. " Toplantıya hyung, sen yeğenlerimle rahatça ilgilenebil diye toplantıya ben katılacağım ve senin yerine geçeceğim hatta şirketinede el koyarım. " " Al senin olsun. "
" Sağol. "Jungkookla Seokjin güldüklerinde Jimin yüzünü buruşturup karnını tuttu.
" Noldu civcivim? " " Aniden tekme atınca şurası acıdı. " Deyip gülerken bir yandanda karnının üst kısmına dokundu.
Seokham Jiminin gösterdiği yere dokundu.
Gözleri ışıl ışıl baktı.
" Kızımda babası gibi olacak belli tekmeye bak vaavv. "
Jimin gülüp Seohamın yanağını öptü.
" Jiminaa dövüş eğitimi aldıralım, belki babası gibi polis olmak ister. "Seokjin bunu duyunca yüzü ciddi bir hâl almıştı.
Seoham bunu fark ettiğinde gözlerini kaçırdı.
Çünkü ne demek istediğini anlamıştı ve Seokjin haklıydı.Keyifli bir şekilde yemeklerini yediler, Jungkook ayaklandığı an zil çalmıştı.
Herkes birbirine bakarken Jungkook Seokjine döndü." Hyung, toplantıda söylememi istediğin birşey var mı? " " Yok şuanlık ama duruma göre sen benim yerime söylersin. " " Tamam. "
Zil alacaklı gibi çaldığında Jungkook göz devirdi.
" Jackson geldi, çıktım ben. Geldim patlama. "Kapıyı açmasıyla üzerine atlanması bir oldu.
" Kazandık Jungkookaaaa. "" Noluyor bee? "
" Geç içeri Bay Kimede Namjoona da anlatmalıyım. " " Toplantı? "" Herşey hallolduğu için toplantıyı iptal ettiler, kurtulduk. "
" Geç içeri. "