Jungkook gözlerini açtığında güneş yeni doğuyordu. Yatakta döndüğünde karşısında masum bir şekilde uyuyan Taehyung vardı. Taehyungun yanağına kelebek bir öpücük kondurup saçlarını okşarken " seni incittiysem özür dilerim kaplancık.." dedi.Jungkook iki gün boyunca yaşadıklarını düşününce utançtan kızaran yanaklarına ellerini bastırdı.
Jungkook birden ayaklandı sağa sola saçılmış olan kıyfetlerini kucaklayıp odandan çıkarken nereye gideceğini bilmiyordu. Ama yinede oyalanmadan giyinip evden çıktı.
Taehyung akşama doğru uyandığında yanının boş olduğunu görünce ayaklandı, etrafına bakındı ama Jungkooka dair hiç birşey yoktu. Salona baktı mutfağa banyolara ve odalara ama Jungkook yoktu.
Odaya geldi telefonunu aldı aradı ama açan yoktu. Sıkıntıya nefes alıp banyoya girdi. Duş alıp evden çıktı.
Seokjinlerin evine geldiğinde Namjoon, Hobi ve Yoongi onu çok özlediklerini söyleyip sıkıca sarıldılar.
"Hadi bizde yemeğe oturuyorduk gel Taetae" dedi Namjoon..
Taehyung masaya oturmuştu ama gözleri etrafta Jungkooku arıyordu. Tabağındaki yemeklerle oynarken Jiminin " Jin hyung hiç birşey yemedin beğenmedin mi yoksa?" demesiyle kafasını kaldırdı ve Seokjine baktı.
Seokjinde aynı onun gibi moralsiz ve isteksiz yemeğiyle oynuyordu. " Ahh Jimina hayır çok güzel olmuş ama ben pek aç değilim.." "Jin sen iyimisin sevgilim?" Namjoonda endişelenmişti..
Seokjin Namjoonun elini tutup
" gayet iyiyim gamzelim merak etme beni olur mu?" deyip Namjoonun artık belirgin olan karnını sevdi ...Seokjin yalandan öksürüğüyle masadakilerin dikkatini çekti. "Jungkooku aradım ama açmadı konuşan oldu mu?" söylerken Taehyunga bakıyordu göz ucuyla.. Taehyung hiç ses çıkarmadı.
Seoham " kocaman adam işi vardır, belki gönül meselesi vardır rahat bırak be Sokcin.." dedi.
Yemeklerini yemişlerdi. Taehyung her ne kadar gitmek istesede Namjoon ve Hobinin ısrarı sonucu biraz daha oturmak zorunda kalmıştı.
Salonda herkes sohbet edip bir şeyler içerken Seokjin "ben soğuk su alacağım bir şey isteyen var mı?" derken Taehyunga kaş göz yapıyordu peşimden gel diye... Taehyung anladı Seokjin içeri gidince oda peşinden kalktı "bende bir su alayım bari.." dedi..
Taehyung mutfağa geldiğinde Seokjin tezgaha yaslanmış kollarını önünde birleştirmiş onu bekliyordu..
"Anlat.." " Ne anlatayım hyung?" "Beni yorma Tae, Jungkook nerde ?" "Hyung biz sadece telefonla konuştuk ama bana nereye gideceğini söylemedi.."
Seokjin sadece başını sallayıp mutfaktan çıktı.
Mutfakta kalan Taehyung tuttuğu nefesini bırakıp " bittim ben.. Nerdesin be tavşan senin yüzünden genç yaşımda derim yüzülecek.. Aisshh tanrım yardım et .." dedi.
Taehyung mutfaktan çıkıp salona geldi ama Seokjin yoktu. Birden Seokjin salona girdi elleri cebinde yüzü ifadesiz yürürken..
" Seoham odama.." dedi sadece.Herkes şaşkınlıkla birbirine bakıyordu. Namjoon "Jin neler oluyor?" deyince.. Seokjin elinin birini kaldırıp "sonra Namjoon.." dedi.
Namjoon, Hobi ve Jimine bakıp dudaklarını büzdü " bana Namjoon dedi.." " Bana bana gamzelisine Namjoon dedi.." deyip ağlamaya başlayınca .. Seoham "siz koro halinde başlamadan bana müsade hem Jin beni çağırmıştı.." deyip Jiminin saçlarına öpüp koşarak Seokjinin odasına gitti.
Seoham odaya geldiğinde Seokjin endişeli bir şekilde bir sağa bir sola yürüyordu.
Seoham kapıyı kapatıp Seokjine yaklaştı.
" Noldu, ne bu endişeli hâlin ?"
" Jungkooka ulaşamıyorum kaç gündür, hiç böyle yapmazdı bu çocuk sende biliyorsun. Ya başına birşey geldiyse. "
" Boşuna telaşa kapılıyorsun, o bir yerlere takılmıştır. İlk defa ortalıktan kaybolmuyor sonuçta. "
" Evet ama haberde verirdi. "
" Orasıda öyle tabi, endişelenme bulacağım, ben alıştım sizden kaybolanı bulmaya, o çocuğuda bulacağım bulursam ilk ben tartaklarım ama ha anlaşalım
bunda" " Sağol kardeşim. "" Ne demek kardeşim her zaman "