Güneşsiz Gökyüzü

18.BÖLÜM

Yeni bölümden selam aşk kuşlarım.

Keyifler nasıl?

Ben idare ediyorum.

Diğer bölüm neydi be öyle çok alev ateşti. Aslında abartıyorum çokda alev ateş değildi. Hafif bir kıvılcım vardı.

Bölümü biraz geç atıyorum malum bayramdan ötürü. Ve bizim nişanda vardı. İkisi bir arada olunca bölüm yazmaya fırsat bulamadım ancak bugün yetişti bende hemen paylaştım.

Okuma tarihini buraya bırakalım.

Keyifli okumalar.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Lütfen yorum atın.

♪Reynmen-Renklensin♪

Bismillahirrahmanirrahim.

•••••••

Aksel donmuş biçimde bana bakarken yüzünü okşadım. Yaşadığı şoktan çıkınca bana doğru bir adım attı, iyice dibime kadar geldi. Yüzüme eğildi. "İyiki benim hayatımdasın bu hayattan aldığım en güzel hediye sensin bebeğim." Dedi. Bir adım daha geriye attım. Ve bu gece beni şoka sokacak bir şey oldu.

Aksel'in dudaklarını dudaklarımın üzerinde hissettim.

Heyecandan ne yapacağımı bilemedim. Geriye doğru küçük bir adım attım. Çok çok heyecanlıydım, bu bizim ilk öpüşmemiz olacaktı. Aksel bir kaç kere beni öpmek istemişti karşı çıktığımda üzerime gelmemişti ve benim hazır olmamı beklemişti. Aksel biraz daha üzerime gelince yine geriye adım attım.

Ve ben daha ne olduğunu anlamadan kendimi suyun içinde buldum. Aksel'in yüzünü tuttuğum için kendimle birlikte Aksel'i de havuzun içine düşürmüştüm. Ağlamak istiyordum. Bütün atmosferin içine etmiştim.

Suya girmemiz ve çıkmamız bir olmuştu. Aksel belimden tutmuş beni suyun üzerine çıkarmıştı. Üzerim mahvolmuştu, saçlarım da eminim ki berbattı. Aksel'in de benden pek bir farkı yoktu.

Ortamdaki tek ses ikimizin hızlı hızlı nefes alış veriş sesleriydi. Yaşadığımız heyecanlı dakikalar ardından suya düşmemiz nefeslerimi hızlandırmıştı.

Aksel bana biraz yaklaşınca bende ona biraz yaklaştım. "İstiyor musun?" Diye sordu. Emin değildim, tereddütteydim. Ama tereddütüm Aksel değildi, tek düşüncem bu anın daha özel bir yerde olmasıydı.

Ben Aksel'e cevap vermeden ortamda çığlık sesleri yükseldi. Aksel'i hızla kendimden uzaklaştırdım, havuzun kenarına ilerledim. Havuza düşerken attığım çığlığı birileri duymuş olmalıydı. Merdivenlerden koşuşturma sesleri duyuyordum. "Of of bu ne ya!" Diye söylenen Aksel'e acıklı bakışlarımı yolladım. O da bana aynı bakışlardan atıyordu.

"Ay çocuğum size ne oldu?" Yanımıza gelen tanımadığım kadın sormuştu bu soruyu. Elini bana uzatmış, beni havuzdan çekmeye çalışıyordu. Teyzenin minnoşluğuna gülümsedim. Elimi ona uzattım, kendimi yukarı çektim. Üzerimdeki elbise ve ayağımdaki ayakkabıyla çok da başarılı olduğum söylenemezdi.

Ve bu akşamın daha da karmaşık olmasını sağlayan o olay oldu. Kuzenlerim de dahil bütün sülalem terasa çıkmış Aksel ben ve beni çekmeye çalışan teyzeye bakıyorlardı. "Kızım bu halin ne?" Annemin verdiği çok haklı tepkiye gözlerimi kırpıştırarak baktım. Ah anne başıma neler geldi bir bilsen.

"Acaba orada durup boş boş bana bakacağınıza gelip beni buradan çıkarsanız mı?" Diye oldukça mantıklı bir fikir ortaya attım. Herkes dediğimi bekliyormuş gibi havuz kenarına ilerledi. Mahir abim koltuk altlarımdan tutup beni havuzdan çıkardı. Ayaz Aksel'e elini uzatmış onu havuzdan çıkarıyordu.