Güneşsiz Gökyüzü

35.BÖLÜM

Hello.

Nabersiniz güzel okurlarım.

Keyfiniz nasıl?

Ahenk uyandığı için ben gayet iyiyim. Aksel de gayet iyi.

Okulun ilk haftası nasıldı? Şahsen benimki çok kötü geçti.

En yakın arkadaşımla ayrı sınıflarda olmak beni üzüyor.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Lütfen atmamazlık yapmayın.

‼️Sınır: 65 oy 25 yorum ‼️

Bismillahirrahmanirrahim.

•••••••

Aksel'in güzel yüzünü seyrederken kapının çalmasıyla irkildim. Kapıyı Aksel de duymuş olmalı ki uyuduğu sandalyeden sıçrayarak uyandı. Ayağa kalkıp kapıya ilerlemek istedi, ama elini tuttuğum için ileriye gidemedi. Yerine geri oturup tatlı tatlı göz kırpıştırdı, yeni uyandığı için gözleri şiş duruyordu, bu da onun daha minnoş görünmsine yol açmıştı. Aksel'i yesem sorun olur muydu? Bence olmazdı, sonuçta sevgilimdi bana izin verirdi.

"Günaydın güzelim." Aksel elimi dudaklarına götürüp naif bir öpücük bıraktı. Yüzümdeki gülümseme ile onu izliyordum. İnsanın sevildiğini hissetmesi kadar güzel bir his yoktu. "Günaydın sevgilim. Galiba kapıdaki her kimse ağaç oldu meyve verdi." Dedim, sırıtarak. Aksel söylediğime tebessüm etmekle yetinip kapıyı açmak için sandalyesinden kalktı.

Dün yaşananları elbette merak ediyorsunuzdur. Ama düşündüğünüz gibi büyük bir olay olmadı. Bizim orada olduğumuzu gören kız başıyla bizi işaret edip Aksel'in yanından ayrılmıştı. Aksel de kızın bir arkadaşı olduğundan bahsetmişti. Sonra tekrar odama gelmiştim, malum ayakta çok durmamam lazımdı. Odama geldiğimde uyumak istemiştim. Yanımda refakatçi olarak Aksel kalmak isteyince bende ona izin vermiştim. Gece biraz konuştuktan sonra ben uyumuştum, Aksel yanımdaki sandalyede oturuyordu uykusu geldiği için orada uyumuştu.

"Ahenk uymuştur dedim içeri girmeyelim."

"Uyumaz diyorum neden anlamıyorsunuz?"

"Niye Ahsen yanında kalmamış?"

"Sevgilisi ile kalması uygun mu sizce?"

"Ay darlamayın çocukları."

"Hep siz şımarttınız bu çocukları."

"Karışmayın kızıma istediğini yapsın."

"Yaptı yaptı istediğini hepimizi delirtti."

"Anne sen sanki önceden deli değildin."

"İhsan çarparım ağzına!"

Odaya doluşan akraba kabilem evet onlara kabile diyorum çünkü oldukça kalabalıklar, hepsi bir şey söylüyordu. Hangi sözün kimden çıktığına dair bir fikrim yoktu. İçlerinden anladığım tek şey vardı, İhsan amcamın babaanneme deli demesiydi. Dedem de bunu söylemesi üzerine İhsan amcama kızmıştı. Amcamın haklı olduğu su götürmez bir gerçekti. Ve uzun bir sarılma faslı ardından sonra hepsi karşımızda dizildi. Babaannem bile bana sarılmıştı, durum galiba vahimdi.

"Daha girer girmez kızın başını şişirdiniz. Ne bu tantana? Hasta ziyaretine mi geldiniz hastayı daha fazla hasta etmeye mi?" Dedi, Reyhan yengem. Oda biraz kalabalık olmuştu. Odadaki herkes bir kere nefes alsa odada alınacak nefes kalmaz.

"Yok ya bizden rahatsız olmaz kuzenim." Dedi, Yavuz. Aynen ağzıma da sıçın ben zaten rahatsız olmam. "Gelin gelin benim için sıkıntı yok yeter ki ilişkimize laf atmayın. Beni ziyarete gelip sevgilime laf atmanız çok abes oluyir." Dedim. Aksel yanımda oturmuştu, yani yatağımda oturmuştu. Diğer herkes ayaktaydı, ne yapayım canım burada koltuk falan yok.