37.BÖLÜM

366 45 4
                                    

Hello.

Geldim sevgili okuyucularım.

Keyifler nasıl?

Ben idare ediyorum.

Kitabımızın bitmesine az kaldı bir kaç düğüm yeri var, onlar çözülünce kitabımız final olacak.

Daha finale zaman var o yüzden daha sonra konuşuruz.

Bölüme geçelim.

Keyifli okumalar!

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Bismillahirrahmanirrahim.

•••••••••

Aksel'in evine ilk kez geldiğim için biraz heyecan yapmıştım. Mardin'de olan evine bir kaç kere gitsem de buna gelmek nasip olmamıştı. Aklıma gelen detayla merdivenden yukarı çıkmayı bırakıp merdivenin ortasında durdum. "Aksel evde kimse yok. Yoksa sen bundan faydalanıp beni eve mi attın?" Aksel'den bir cevap bekliyordum. Kolumu omzuna atıp cevap vermesi için sıktım.

"Olabilir." Başka çok cevap beklemiştim bunu asla beklememiştim.

"Aksel ateşin mi çıktı? İyi misin? Biz karakterleri mi değiştirdik? Genelde sana yürüyen taraf ben olurdum, şimdi sen bana yürüyorsun. Hatta yürümekle kalmayıp koşuyorsun, bu terslikte bir iş var." Aksel sanki söylediklerimin hiçbirini duymamış gibi elimi tutup beni yukarı kata yönlendirdi.

"Ahenk tabiki de şaka yapıyorum, bu ilişkide biri eve atılacaksa o kişi benimdir. Sen eve atacak kişisin." Ha şunu bileydin aslan parçası. Ahenk özüne dön, hanımefendi kişiliğine bürün. Yok iç ses ben kabadayılığa devam edeceğim. Hanımefendi oldum, herkes üzerime üzerime geldi, özellikle de babaannem bundan sonra hanımefendi olamam.

"Ahenk nereye daldın?" Aksel konuşunca sanki uykudan uyanır gibi olmuştum. Ona iç sesimle konuştuğumu söyleyemeyeceğim için sadece omuz silkmekle yetindim. "Odan nerede Aksel?" Aksel biraz ilerimizde bulunan odayı gösterince onu beklemeden odasına daldım. Kabadayılığa tam gaz devam diyorsun. Aynen öyle diyorum işine gelirse.

Aksel'in odası diğer odasından pek farksız değildi. Bu odasında balkon olması çok güzel bir detaydı. Balkona çıkıp bizim bahçenin olduğu tarafa döndüm. Annem ve babama el sallayıp burada olduğumu göstermek isterken onların çok nahoş bir halde gördüm. Öpüşüyorlardı.

El sallamayı boş verip odaya geri döndüm. Aksel yatağına sırt üstü uzanmıştı. Gel bizde yanına gidip kıvrılalım, ne olmuş canım koskocaman yatak üçümüze de yeter. Kendini asla eksik tutma tamam mı? Her şeyin içinde ol.

Aksel'in odasını kısaca anlatayım. Kapıdan girdiğimizde sağ tarafta bizi beyaz büyük bir gardırop karşılıyordu. Kapının ilerisinde çift kişilik yatak vardı, yanlarında küçük komidinler. Komidinlerin üzerinde ikimizin fotoğraflarının olması oldukça hoşuma gitmişti.

Yatağın ilerisinde balkon kapısı, bolkon kapısının yanında Aksel'in spor aletleri vardı. Bu baklavalar sporla yapılıyor, hamur ile değil. Çalışma masası ve kitaplığı burada değildi, muhtemelen onun için ayrı bir oda yapmıştı. Bir keresinde bana eğer çalıştığım odada yatağım olursa uyuma riskim artar demişti. Çok ayrı bir ders aşkı var.

"Odamı beğendim mi?" Aksel yatağında uzanmayı bırakıp spor aletlerine yakın olan mini buzdolabının önüne eğilip bir şeyler yapıyordu. "Beğendim. Hemde çok beğendim. Ama kütüphaneni de görmek isterim." Kütüphanesini daha çok merak ediyordum, çünkü bende okumayı seven biriyim.

Güneşsiz GökyüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin