36.BÖLÜM

600 41 21
                                    

Hello.

Nabersiniz aşk okuyucular.

Keyifler yerinde mi?

Her zaman söylediğim gibi ben nefes alıyorum yeter.

Haydi bölüme geçelim.

Keyifli okumalar!

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Lütfen atın. lütfen ama lütfen.

Bismillahirrahmanirrahim.

•••••••••

"Şimdi siz ne yapacaksınız ay şu başımıza gelenlere bak." Dedi, annem. Anne sana ne oluyor. Hani dedi ya bir eksiği falan varsa söyle belki eve almak istiyordu böyle olunca fikrini tekrar gözden geçirir. Yok iç ses tekrardan eve almazlar.

"Ahenk ve ben evleneceğiz." Diye bağırdı Uygar. Hepimiz onun bu ani çıkışına şokla bakıyorduk.

"Uygar!" Diye bağırdı Ahenk. Gençler bize müsaade biz artık gidelim, siz de ne konuşuyorsanız konuşun. Ortalığı birbirine kattıktan sonra kaçmak tam bize göre. İç ses biz kötü insanlar değiliz. Yani tamam biraz kötülük yapmış olabilirim ilişkilerine karışmam doğru değildi, ama ben sadece Uygar'a söylemek istemiştim, onun da bilmeye hakkı vardı.

"Siz sevgili miydiniz? Lan niye herkes bizden gizli ilişki yaşıyor? Biz sevgili olanları kesmiyoruz." Dedi, Ayaz. Herkes derken Aksel ve beni de işin içine katmıştı. Ulan konu nasıl yine dönüp dolaşıp Aksel ile benim sevgili olmama geldi.

"Konu neden bize geldi? Yani konununu bizimle alakası yokken siz yine laflarınızla bizi iğnelemeye başladınız. Gına geldi artık, karışmayın kardeşim bize." Diye söylendim. Yalnız Uygar hâlâ olduğu yerde durmuş, duvarı seyrediyordu, gidip bir dürtse miydim. Çocuk baba olacağını yeni öğrendi, bırak da bir hazmetsin. Naneleri yerken bana mı sordular.

"Ahenk kızım sen ayakta çok durma sandalyene otur." Babam o konuyla hiç ilgilenmeyip benimle ilgilenince içimdeki kelebekler uçuşmuştu. "Tamam baba." Resmen kedi gibi miyavlamıştım. Bir de bayıl istersen Ahenk. Bak ikidir bana bunu söylüyorsun, üçüncü kez söylersen çok feci kavga ederiz.

Tekerlekli sandalyeye oturup biraz odanın kenarına kaydım. Buradan daha rahat şekilde kaosu izleyebilirdim. Amacım tabiki ortalığı birbirine katmak değildi, zaten duymalarını istememiştim ama benim meraklı ailem konuşulanlara biraz kulak misafiri olmuşlardı. Yaptıkları büyük ayıptı, bu yaşa gelmişler kapı dinlemenin yanlış olduğunu öğrenememişler.

"Ortalığı birbirine katıp eserini mi seyrediyorsun güzelim." Aksel ima ile konuşup sandalyenin arkasına geçti. Şimdi ikimiz birlikte benim eserimi seyretmeye başlamıştık. Bir haber vardı, karı koca piyasanın içinden geçiyorlar diye şimdi öyle hissetmiştim. Ne alaka Ahenk iyi misin? Birden aklıma geldi, niye hemen tepki gösteriyorsun.

"Ahenk bana nasıl söylemezsin?" Uygar her şeyin farkına yeni varmış olmalı ki tepkisini şimdi vermişti. Az önce evleneceğiz demişti, şimdi ise hesap soruyordu. Şaşkınlıktan önce yapması gereken şeyi sonradan yapmıştı. Çocukta akıl mı kaldı? Baba olacağını çocuğunun annesinden değil de senden öğreniyor bu çok kötü bir durum Ahenk. İç ses haklıydı ama ben sadece o çocuk için yapmıştım, bütün bunlardan eğer Uygar'ın haberi olursa daha iyi olur diye düşünmüştüm.

"Uygar söyleyecektim, sadece fırsatım olmadı, yemin ederim söyleyecektim." Ahenk kendisini açıklamak istiyordu ama Uygar onu pek duyuyor gibi değildi. "Ne zaman söyleyecektin Ahenk? Ha, ne zaman? Çocuğumuz doğduğunda mı söyleyecektin? Ahenk söylemeseydi bana söylemek aklının ucundan bile geçmeyecekti, seni tanıyorum Ahenk, hemde çok iyi tanıyorum." Uygar bağırmamıştı ama bağırsaydı Ahenk'in canı daha az yanardı, üzüldüğünü görüyordum.

Güneşsiz GökyüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin