22.BÖLÜM

1.8K 144 42
                                    

Selam minnoş okurlarım.

Keyifler nasıl?

Dişimi tırnağıma takıp size bölüm yetiştirmeye çalışıyorum. Sizlerde benden bir oy bir yorum esirgemeyin.

Yazdıklarımın hakkını verin güzel okurlarım

Kendimi azıcık dilenci gibi hissettim.

Keyifli okumalar.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Yorumlarınız satır arası olursa çok mutlu olurum.

♪Sura İskenderli-Niye♪

Bismillahirrahmanirrahim.

•••••••

Çalan alarmla veyahut pencerenin arasından sızan güneşin ışıklarıyla uyanmayı bende çok isterdim. Ama ben her zaman olduğu gibi bugünde kapımın kırılacak kadar sert çalınmasıyla uyandım. Zamanla bu durumu yadırgamamaya başlamıştım.

"Uyan kız!" Diye bağıran kişi babaannemdi. Kadın bir şekilde benim uyku saatimde bizim eve gelip beni uyandırıyordu. Yaklaşık üç haftadır bizde yoktular, kafam rahattı. Ama o günlerde bile kabusuma girip beni uyandırıyordu. Karabasan gibi bazen geceleri onu görüyordum. Babaannem yaşlı terörünün ele başıydı.

"Babaanne siz yine niye geldiniz?" Diye yüksek sesle daha doğrusu onun duyabileceği kadar yüksek sesle konuştum. Güya düğünden sonra Mardin'e döneceklerdi, düğünün üzerinden bir ay geçmişti ama hâlâ gitmemişlerdi. Ve bizde kalmadıkları süre boyunca dağ evinde kalmışlardı. Oradaki ayılara üzülüyordum her gün babaannemin dırdırını çektikleri için

"Kız sen ne diyorsun? Burası benim oğlumun evi, istediğim zaman gelirim, kimse bana karışamaz. Hele sen hiç karışamazsın, sen yokken ben vardım ben." Demesine göz devirdim. Tabi ben yokken sen olacaktın, 70 yaşında kadınsın en nihayetinde.

"Babaanne dediğin gibi burası senin değil, babamın evi. O yüzden kafana her estiğinde buraya gelemezsin, herkesin bir düzeni var canım." Dedim. Beni dinler miydi orası muammaydı. Babaannem biraz değil bayağı eski kafalıydı. Kendimi onun yerine koyup düşünüyordum yine de ona hak veremiyordum.

"Oğlumun evine gelirken sizden izin alacak değilim." Dedi, babaannem. Deveye hendek atlatmak babaanneme laf anlatmaktan çok daha kolaydı. "Tamam babaanne sen kafana her estiğinde gel. Hatta canın isterse annemle babamın arasına falanda yatabilirsin, sonuçta oğlunun evi ya istediğin yerde uyursun." Dedim.

Babaannem uyanmama rağmen bir kaç kere daha kapıyı çalmış uyanıp uyanmadığımı kontrol etmişti. "Kalk kız kahvaltıya gel! O kadar adam senin uyanmanı bekliyoruz." Diyince yataktan kalktım. "Sen git babaanne ben üzerimi değiştirip geliyorum." Dedim. Yatağımı büyük uğraşlar sonucu toplamayı sonunda başarmıştım.

Akrabalarım kapatılsa çok daha rahat olacakmışım gibi hissediyorum. Dün zaten çok yorulmuştum, üstüne üstlük bir kaç saat aralıksız ağlamıştım. Başım çok fazla ağrıyordu kafamı yerden kaldıramıyordum, bir de bu halimle misafir çekecektim. Ceyda'nın bütün sülalesine sövmek istiyordum. Ha yani niye öyle bir şey yaparsın ki Aksel ile birlikte bugün yarın söylerdik.

Dolabımın önüne geçip bugüne uygun bir şeyler bakındım. Elime siyah kot etek ve beyaz tişört aldım. Banyoya girip bir an önce işlerimi halletmeliydim. Elimdeki kıyafetleri çekmecemin üzerine atıp elimi yüzümü yıkadım. Baş ağrım hâlâ geçmemişti, bir yerlerim ağrıyınca aşırı sinirli olurdum.

Güneşsiz GökyüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin