31.BÖLÜM

624 71 3
                                    

Hello.

Hoşgeldiniz efendim.

Keyifler nasıl?

Ben yaşamaya çalışıyorum.

30.bölümü okumadan 31.bölüme lütfen gelmeyin

Gittikçe büyoruz, gururluyum. Ne ağlaması kardeşim gözüme 84k kaçmış.

Bu bölüm sizi oyalamayayım bölüme geçin.

Keyifli okumalar!

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Lütfen lafta kalmasın. Yada yazıda.

♪Zakkum-Ben Ne Yangınlar Gördüm♪
Dedüblüman-Belki

Bismillahirrahmanirrahim.

•••••••

(Yazar anlatımı)

Ahenk vurulmanın etkisiyle geriye sendelemiş, onu düşmekten son anda Aksel kurtarmıştı. Aksel kanlar içinde kalmış sevgilisinin bedeniyle eli ayağı tutmaz olmuştu. Kandan korkmazdı ama bu sefer korkuyordu, kan görmek istemiyordu. Sevgilisinin göğsünü kaplayan o kırmızılığı silmek istiyordu.

Ahenk'in giydiği beyaz geceliğin neredeyse yarısı kızıla boyanmıştı, ağzından kesik kesik nefesler çıkıyordu. Bir şeyler mırıldanıyor gibiydi. Aksel Ahenk'in ne söylediğini duymak için üzerine eğildi, zor da olsa Ahenk'in ne dediğini duymuştu. "Ahenk'i kurtarın. Seni seviyorum sevgilim." Demişti gözleri kapanmadan önce. İlk önce gözleri kapanmış, sonra başı boşluğa doğru düşmüştü.

Aksel Ahenk'in yana düşen başını dizlerinin üstüne koydu. "Hayır! Hayır, Ahenk sen ne yaptın? Ne yaptın sen? Niye yaptın AHENK? Gözlerini aç, yalvarırım aç gözlerini. Ahenk lütfen gözlerini aç. Korkuyorum Ahenk aç gözlerini." Dedi, dehşet içinde. Aksel ne söylediyse boşaydı, Ahenk gözlerini açmamıştı

Aksel karşısında duran Ferit'e dönüp içindeki bütün öfkeyi kustu. "Senin yüzünden oldu lan! Senin yüzünden oldu oruspu çocuğu, senin yüzünden benim sevdiğim kız gözlerini açmıyor. Senin yüzünden sevdiğim kız acı çekiyor. Senin yüzünden lan bunların hepsi senin yüzünden." Ferit başını sürekli iki yana sallayıp duruyordu. Yaptığına şimdiden pişman olmuştu

Aksel kulağını Ahenk'in dudaklarına yaklaştırdı. Nefes alışverişlerini hissetmeyice gözünden bir damla yaş düştü. Düşen gözyaşı Ahenk'in önce dudaklarına düştü oradan da çenesine doğru yol aldı. "Hayır! Hayır Ahenk hayır! Nefes al yalvarırım nefes al! Yapma bunu bize yapma! Atsın kalbin. Niye atmıyor? Nefes al!" Diye sayıklıyordu Aksel.

"Ölme! Ölmeyeceksin! İzin vermem! Aç gözlerini beni de öldürme. Korkuyorum, nefes al beni bırakma, ben sen olmadan yaşayamam." Diye fısıldadı. Konuşmaya mecali, ayağa kalkmaya dermanı kalmamıştı. Sanki Ahenk değilde Aksel vurulmuştu.

Yanlarında silahlı çatışma vardı ama Aksel bunu düşünecek değildi. İlyas ve Kuzey bir taraftan kendilerini bir taraftan Ahenk ve Aksel'i koruyorlardı. Kuzey destek istemişti ama gelmeleri geç olurdu. "Aksel Ahenk'i hastaneye götür!" Diye bağırdı İlyas. Kendisinin götürmesi imkansızdı.

İlyas Aksel'in harekete geçmediğini görünce sinirle daha yüksek sesle bağırdı. "Kalk lan ayağa! Kızım kan kaybediyor." Aksel duyduğu sert sesle yerinden sıçradı. Girdiği şoktan çıkıp Ahenk'i kucağına aldı. Hemen yanında olan Kuzey'in arabasının arka koltuğuna yatırdı. Kendi arabası uzağında kalmıştı. "Mardin Devlet Hastanesine gidin." Diye bağırdı Kuzey. Aksel arabaya girmeden onu onayladı.

Güneşsiz GökyüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin