Güneşsiz Gökyüzü

FİNAL

Hello.

Nabersiniz gençlik?

Keyifler nasıl?

Bu kez final ile karşınızdayım duygulandım, evet aylardır yazdığım kitabımın finalini veriyorum ve doğal olarak oldukça duygusalım. Konuşmak istediğim size sormak istediğim çok şey var bunları şimdi değil bölümün bitiminde konuşalım.

Yeni bir kitap yayınladım ona bakmayı unutmayın seveceğinizi düşünüyorum.

Keyifli okumalar!

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Bari final için daha önce kendini belli etmeyen okurlarımda kendini belli etsin.

Bismillahirrahmanirrahim.

•••••••••

Gün daha yeni doğmuşken Kılıçsoy konağının kapısı gürültüyle çaldı, henüz o saatte uyuyor olan ev halkı kapı sesini duymamıştı. Kapıda bekleyen Tuğyan aşireti mensupları kapı açılmayınca daha fazla sinirlenip kapının köceğine kurşun sıkıp kapıyı açmışlardı. Kutsi Tuğyan bir hışımla içeri girip elindeki silahla havaya iki el ateş açtı.

Uyuyan konak halkı güne gözlerini korkuyla açıp kendilerini aşağı atmışlardı. Olan bitene anlam veremiyor, elleri kalbinde aşağı iniyorlardı. Meriç ve İhsan tabancalarını yanına alıp öyle aşağı inmişlerdi.

Mahir sıçrayarak uyanıp yanındaki yatakta uyuyan kıza baktı, kızın bu sese uyanmamasına şaşırıp koşarak odadan çıktı. Bodrum katında oldukları için merdivenleri kullanıp yukarı çıkarken iki silah sesi duyunca kimin geldiğini anladı. Bu kızın başına iş açacağını bile bile onu eve almıştı.

Mahir avluya çıktığında gördüğü kalabalık ile şaşırmadı, burada kız kaçırmak çok büyük tepki toplardı ve Mahir kız kaçıran konumunda olduğu için büyük tepki toplayacaktı, ama kızın hayatını tehlikeye atmak istemediği için kendini tehlikeye atacaktı.

Mahir'i gören Kutsi Tuğyan silahını Mahir'e doğrulttu, Mahir iki adım geriye gidip silahın ateş alanından çıktı. "Lan ırz düşmanları siz hangi hakla kızımı burada alıkoyarsınız." Kutsi Tuğyan komşuların yalan dolan konuşmalarıyla soluğu Kılıçsoy konağında almıştı.

"Kızınızın bizim konağımızda olduğuna nereden eminsiniz gözü-" Mahir daha sözlerini tamamlamadan Büge avluya çıkmış, Mahir'e doğrultulan silahın önüne geçmişti. "Baba sen ne yapıyorsun?" Kutsi Tuğyan kızının yanında değilde karşısında durduğunu görünce sinirlenip elini tetiğe götürdü. "Öldüreceğim lan ikinizi namussuzlar." Kutsi Tuğyan tehtid yoluyla göz korkutmak istiyordu, ama karşısındaki ikili onun boş tehditlerine kanacak değildi.

"O biraz sıkar Tuğyan." Mahir dedesinin sesini duyunca nefesini seslice dışarı verip Büge'yi sırtından tutarak yanına aldı. "Görmeyeli çok daha aşağılık biri olmuşsun Azad." Kutsi Tuğyan kendisine bakmadan insanlar hakkında yorum yapmaktan çekinmiyordu.

"İndirin ulan silahlarınızı atarım hepinizi hapise." İhsan kendi aileside dahil herkesi ikaz etmişti. Evinin avlusunda silahların çekilmesine müsamaha gösterecek değildi. "Niye indiriyoruz silahları hacı? Ne oluyor sana?" Büge'nin en büyük abisi Kudret, İhsan ile alay edercesine konuşunca Meriç güler gibi oldu, birazdan kopacak fırtınayı az çok tahmin ediyordu.

"Tek kelime daha edersen ve silahlarınızı indirmezseniz aşiret farketmeksizin hepinizi tutuklarım. Pardon kendimi tanıtmayı unutmuşum, Başkomiser İhsan Kılıçsoy." Kudret babasından olayı tastiklemesini istercesine baktı, Kutsi başını sallayınca İhsan'ın polis olduğuna inandı. "Silahları indirin." İlk hamle Kutsi'den gelmişti, Kutsi'nin ardından Azad'da silahını indirmişti.