Annem İzmir'e taşınmamı hiç beklemiyordu.
Beklememekte de haklıydı. Yılda birkaç sefer İzmir'e gittiğimde bile İstanbul'a dönmek için gün sayıyordum.
-Didem ciddi misin sen?
-Henüz kesin birşey yok anne sadece bir düşünce. Sende bil istedim.
-Tamam kızım ama niye?
Dudaklarımı ısırdım.
Anneme olanları anlatıp anlatmama konusunda çok kararsız kalsam da anlatmamayı seçtim.
-Değişiklik olur diye düşündüm. Zaten kesin birşey yok daha , sadece bir düşünce.
-Tamam kızım ama konuşacağız bu konuyu.
-Tamam annecim hadi öpüyorum.
Telefonu kapatıp orta sehpanın üzerine bıraktım. Uzandığım koltuktan kalkıp mutfağa gittim.
Artık karnımdaki bebeğim için daha sağlıklı beslenmeye özen gösteriyordum.
Dün gece hazırladığım sebze yemeğinden bir tabak yedikten sonra mutfağı toparladım.
Bugün çok yorulmuştum. Hızlı bir duşun ardından pijamalarımı giyip odama çıktım.
Uyuyarak yorgunluğumu üzerimden atmak istiyordum.
Başımı yastığa koyduğum anda kafamda kurduğum, şeylerli düşünmeye başladım.
Bu olan olayların üzerine İstanbul'da yaşamak istemiyordum. İstanbul'dan taşınıp İzmir'e dönmek bana iyi gelebilirdi.
İzmir'e dönmekten kastım , aile evine dönmek elbette değildi. Orda merkezi bir konumda kendime bir ev tutar , yeni bir büroya girer çalışırdım.
Zaten kazandığım parayla kendi başımın çaresine bakabiliyordum.
Hatta belki ilerleyen zamanlarda kendi adıma bir hukuk bürosu açardım. Belki İzmir'de işler daha güzel ilerlerdi benim için.
Belki de İzmir'de saygın bir avukat olurdum.
Bu dediklerim İstanbul'da biraz daha zordu ve benim çabalayasım yoktu.
Zaten yolda bir bebek varken , birde İstanbul'da meslek anlamında çabalamak istemiyordum.
Bebeğimle ikimize güzel bir hayat kurardım İzmir'de .
O da annesi gibi İzmir ruhuyla büyürdü. Ben çalışırken bebeği anneme de bırakabilirdim.
Bu düşüncemle birlikte aklıma annem ve babamın hamile olduğumu bilmedikleri geldi.
Onlar için normal birşey değildi benim hamile kalmam.
Aslında benim içinde değildi ama olmuştu maalesef.
Annem ve babam ne tepki verirdi bebeğe?
Evli değilken, bebeğin babası cezaevindeyken nasıl büyütecektim bebeği?
Gözümden akan damlayı elimin tersiyle sildim.
Ben hayal kurup güzel şeyler olacağına inanırken, kasıklarıma giren ağrı sesli bir şekilde inlememe sebep oldu.
Elimi rahmimin üzerine koyduğumda tekrardan aynı ağrı gelmişti.
Kendimi zar zor ayağa kaldırıp lavoboya indim. Çektiğim acıdan dolayı merdivenlerden bile çok zor inmiştim.
Lavoboya girip kilodumu bacaklarımdan aşağıya indirdiğimde kilodumdaki kan lekelerini gördüm.
Bu düşündüğüm şey olmazdı dimi?
Düşük yapıyor olamazdım?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZMİR GÜZELİ
Romans-Acıyor mu? Dedim. -Daha çok yanıyor. Dedi. Mahçup bir şekilde gülümseyip oturduğum yerden kalktım. -Bence sen bu buzu eline alıp kendin tut, bende çay servisine yardım edeyim. Buzu onun ellerine bıraktım. -Aman başkalarını da yakma sakın. -Yok...