Bu bölümden sonra hikayenin akışıyla ilgili bazı değişiklikler olacak.
Bugün sadece bu bölümü paylaşıyorum, yarın görüşmek üzere🥰!
••—————————————————————••
Gözlerimden dökülen yaşları umursamamaya çalışarak giyinme odamdan aldığım temiz kilodu giydim.
Kan lekeleri kiloduma geçsin istemediğim için banyo dolabından bir ped alıp kiloduma yapıştırdım.
Hastaneye gitmem gerekiyordu ama bu ağrıyla araba sürmem mümkün değildi. Annemde araba sürmeyi bilmediği için Ahsen'i aramamız gerekiyordu.
Kan lekeleri olan kilodu çöp kutusuna atıp, banyodan çıktım.
Tam merdivenlere yönelmişken , merdivenlerden yukarı çıkamayacağımı fark edip anneme seslenmeye karar verdim.
Annem ilk seslenişte kafasını yastıktan kaldırdı.
-Anne düşük yapıyorum muhtemelen Ahsen'i arar mısın?
Annem neye uğradığını şaşırmış bir şekilde yatakta doğrulup , oturur pozisyona geldi.
-Kızım ne düşüğü?
-Anne kan geldi parçacıklı. Araba süremem ben ama hastaneye gitmemiz gerekiyor.
Annem ayağa kalkıp koşarak üst kata çıktı. Bense koltuğa kıvrılmış ağlıyordum.
Annem telefonum elinde aşağıya indiğinde telefonu bana uzattı.
Telefonu elime alıp hızlıca Ahsen'i aradım. Ahsen uykulu bir şekilde telefonu açtı.
-Ahsen ben düşük yapıyorum galiba.
-Didem?
-Ahsen parçacıklı kan geliyor, hastaneye gitmem gerekiyor.
Ahsen sesli bir şekilde yutkundu, muhtemelen uyanmaya çalışıyordu.
-Tamam ben geliyorum.
Telefonu kapattığımda saatin gece saat 3'e geldiğini fark ettim. Annem giyinme odama gidip üzerime giymem için bir kot ceket alıp yanıma geldi.
Her ne kadar yaz aylarında olsakta bu saatte hava serindi. Annemde beni düşünüp üzerime kot ceket getirmişti.
Ellerimi rahmimin üzerine koyup kıvranmaya başlamışken anneme "kimliğim üst katta, masanın üzerinde" diyebildim.
Annem hızlı bir şekilde üst kata çıkıp kimliğimi ve çantamı aldı. Aşağıya indiğinde tekrardan giyinme odama, sonrada banyoya girdi.
Telefonum çaldığında koltuktan doğrulup kalktım. Annemin getirdiği kot ceketi giyip kapıya doğru yürümeye başladım.
-Annem hadi Ahsen gelmiş.
Annem giyinme odamdan çıkıp yanıma geldiğinde fortmantodan kendi ceketini üzerine giydi.
Kapının önündeki terlikleri giyip kendimi evden dışarı attığımda annemde kapıyı kilitleyip koluma girmişti.
Beraber Ahsen'in arabasına gidip bindikten sonra hastaneye gidene kadar benim ağrılarım daha da artmıştı.
Yolda giderken annem telefonumdan gittiğim kadın doğum doktoruna haber verdi. Kadın normalde bu saatte kimse için gitmeyeceği için ben , benim için de gelmeyeceğini zannetmiştim.
Fakat doktorum benim için gecenin o saatinde kalkıp hastaneye gelmişti. Arabadan inip hastaneye girdiğimizde doktorum henüz gelmemişti.
Beni bir sedyeye almış kanamamla ilgili soru sorarlarken doktorumda içeriye girmişti.
Doktorum da benim düşündüklerimi söyleyip, düşük yaptığımı onayladığında yıkılmıştım.
Evet bende anlamıştım düşük yaptığımı ama sanırım yine de içimde bir umut vardı.
Ve o umut şuan tamamen sönmüştü...
Düşüğün ne zaman tamamen biteceği bilinmediği için doktorumun kararı üzerine ayrı odaya alınmıştık.
Ayrı odada ben sedyede yatıyor , acılar içinde kıvranıyordum. Annem ve Ahsen 'de yanımda çaresizce ne yapabileceklerse ellerinden geleni yapıyorlardı.
Hastaneye geldiğimizden beri bebeğimden 1 parça daha kopmuştu.
Kanamalar eşliğinde bebeğim vücudumdan ayrılıyordu.
Parça parça , kopa kopa ayrılıyordu annesinden.
~€~€~€~€~€~€~€~€~€~€~€~€~€~€~€~
Doktorum ultrasondan rahmimi kontrol ettikten sonra bana dönüp rahmimin tamamen bebekten temizlendiğini söyledi.
Bütün gece acı içinde kıvranmıştım. Ve bebeğim 3 parça şeklinde benden kopmuştu.
Doktorum bu tarz düşüklerde bebekte bir sorun olduğunu , o yüzden düşük gerçekleştiğini söylemişti. Eğer bebeğim doğsaymış , doğma şansı olsaymış problemleri olabilirmiş.
Bunu duymakta canımı yakmıştı.
Sağlıklı değildi bebeğim.
Eğer ultrasonda , rahmimde hala bebekten bir kalıntı kaldığı görülseydi kürtaja alınacaktım.
Ve bu beni çok korkutuyordu. Doktorum düşük yaptığımı söylediğinden beri kürtaja gerek kalmaması için dua ediyordum .
Dualarım kabul olmuştu ama ben artık bir kişi eksiktim.
Aynı bedende olduğum bebeğim artık yoktu.
Artık elimi her karnıma attığımda varlığını hissedeceğim bir can yoktu orada.
Ve ben bedenimde tek can olarak , bebeğini karnında taşımış ama kucağına alamamış bir anne olarak hayatıma devam edecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZMİR GÜZELİ
Romansa-Acıyor mu? Dedim. -Daha çok yanıyor. Dedi. Mahçup bir şekilde gülümseyip oturduğum yerden kalktım. -Bence sen bu buzu eline alıp kendin tut, bende çay servisine yardım edeyim. Buzu onun ellerine bıraktım. -Aman başkalarını da yakma sakın. -Yok...