Düğüm

140 6 3
                                    

Kaan'ın polisler tarafından gözaltına alınmasının üzerinden 3 hafta geçmişti.

O gün , kapıyı açtığımda polisleri karşımda görmeyi elbette beklemiyordum.

Kaan zilin sesini duyduğu gibi merdivenlerden yukarı çıkıp yaklaşık bir dakika sonra aşağıya inmişti.

Ben neden yukarı çıktığına anlam veremezken polisler Kaan'ı almışlardı. Bende peşlerinden çıkıp karakola gitmiştim.

Karakola gittiğimde Kaan'ın adam yaralamadan arandığını öğrendim.

Kaan bana hiçbir şeyden bahsetmemişti. Ufak çaplı bir şokun ardından Kaan'la kısa bir görüşme yaşadık.

Kaan yüzündeki garip yüz ifadesiyle bana bakıp;

-Beni burdan çıkartacaksın

demişti. Elbette onu çıkartmak için elimden geleni yapacaktım . Ama onun bu emrivaki konuşmaları hiç hoşuma gitmiyordu.

Mahkeme günü geldiğinde Kaan'ı savunmak için oradaydım.

Kaan'ın yaraladığı kişinin avukatı da yanımızdaydı.

Kaan bir mekanda -Kaan'ın anlattığına göre- çok saçma bir sebepten birileriyle tartıştığını daha sonra adamın kafasında içki şişesi kırdığını, adamın bayıldığını görmesine rağmen Kaan'ın çıkıp benim evime geldiğini öğrenmiştim.

Kaan'ı takip eden polislerde benim evime gelip Kaan'ı almışlardı.

Belki çok uzatılacak bir mevzu olmasa da karşı taraf ekonomik olarak oldukça güçlüydü.

Şehrin en güçlü avukatlarından biri olan Erdinç Vural'ı karşı tarafın savunmasını yapmasına rağmen bende iyi bir savunma yapmıştım. Fakat Kaan'ın suçlu olduğunu bende biliyordum.

Mahkeme kararı açıklandığında Kaan'ın nefret dolu bakışlarını üzerimde hissetmiştim. 2 Yıl 3ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Daha öncede sicili olduğu için buda üzerine gelince bu cezayı almıştı.

Kaan mahkeme salonundan çıkartılırken bende mahkeme salonunu terk edip Kaan'la görüşmeye gittim.

Kaan'ın esmer yüzü kıpkırmızı olmuştu.

İşaret parmağını kaldırıp yüzüme doğru salladı.

-Bak Didem beni burdan çıkartacaksın! Yoksa-

Kaşlarımı çattım.

-Yoksa ne Kaan?

-Yoksa seninle uğraşırım.

Kaan önümden geçip giderken bende telefonumu çıkarıp Ahsen'i aradım.

-Efendim kanka?

-Ahsen kaybettik davayı.

-Kuzum böyle olacağını tahmin ediyorduk zaten.

Sıkıntıyla ofladım. Göz yaşlarımın akmasına çok az kalmıştı.

-Ahsen ben hiç iyi değilim. Görüşelim mi?

-Tamam kuzum sen eve geç bende geliyorum.

Telefonu kapatıp topuklu ayakkabılarımın kulağımı dolduran sesleriyle yürümeye başladım. Şuan topuklu ayakkabılarımın sesini bile kafam kaldırmıyordu.

Arabaya binip evime gittikten birkaç dakika sonra Ahsen 'de kapımdaydı. Kapıyı açıp Ahsen'in boynuna sarıldığımda oda bana sarıldı. Ardından içeriye geçti.

-Didem noluyo sen niye bu kadar kötüsün?

Ahsen koltuklardan birine geçip oturduğunda bende karşısındaki koltuğa geçtim.

-Tehdit etti beni.

Ahsen kaşlarını çattı.

-Ne demek tehdit etti.

-Anlamadım bende ama beni burdan çıkartmazsan seninle uğraşırım falan dedi.

Ahsen sinirle Kaan'a okkalı bir küfür etti.

-Mekanın kamera görüntülerini almam lazım. Ama ünlü bi mekan ve kamera görüntülerini vermiyor.

Ahsen oturduğu koltuktan kalkıp önümde bir oraya bir buraya yürümeye başladı.

-Karşı tarafın avukatı kimdi?

Sıkıntıyla ofladım.

-Erdinç Vural

Ahsen şaşkın surat ifadesini gizleyemeden bana baktı.

-Erdinç Vural mı?

Başımı aşağı yukarı sallayarak onu onayladım. Ahsen yanıma gelip oturduğunda dudağını ısırdı. Erdinç Vural'ın ne kadar güçlü bir avukat olduğunu biliyordu.

-Karşı taraf Erdinç Vural'ı avukat olarak tuttuysa demekki ya Erdinç Vural'la bir yakınlıkları var.

Bunları bende biliyordum. Çünkü Erdinç Vural yanlızca yakınlarının mahkemelerine girerdi. Diğer mahkemelerine bürodaki diğer avukatları girerdi.

-Didem demekki kamera görüntülerini Erdinç Vural çoktan aldı.

-Ama mahkemeye sunmadı.

-Demekki birşey bekliyor. Onu durduran birşey var.

Dudaklarımı ısırdım.

-Bizim o kamera görüntülerine mahkemeye sunulmadan önce ulaşmamız lazım Ahsen.

Ahsen birden ayağa kalktı.

-O iş bende .

Ahsen yere bıraktığı çantasını omzuna takıp kapıya doğru yürümeye başladı.

-Dur nereye gidiyorsun?

-Hızlı olmalıyız. Görüntülere ulaşmak uzun sürebilir.

Görüntülere ulaşmanın uzun süreceğini biliyordum.

Hatta belki de hiç ulaşamayacağımızı da biliyordum.

Ama görüntüleri izlemek istiyordum.

Acaba herşey Kaan'ın bana anlattığı gibi miydi?

Yoksa olaylar bambaşka mıydı?

İZMİR GÜZELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin