XVII | KADERSİZLİK

710 190 330
                                    


Merhaba yaralarım. Nasılsınız? Ben şükür iyiyim. Allah hepimize iyilik versin.

Özlediniz mi beni? Size bomba gibi bir bölüm getirdim.

Okurken oy verip bol yorum yapmayı unutmayın. Sonra size kırılıp güceniyorum haberiniz olsun.

Buraya bölümü okuduğunuz tarih ve saati bırakır mısınız? İlk ben bırakayım; 03.08.2024 cumartesi saat: 22.00.

Arkadaşlar sizden ufak bir ricam var. Güz Yarası'nı okuyabilecek tüm arkadaşlarınıza önerir misiniz? Bana destek olmak için. 💝

Sevgili arkadaşlar on sekizinci bölüm 10.08.2024 cumartesi günü akşam 22.00 da gelecektir. Bilginize!

Sizleri seviyorum ♥️

Keyifli okumalar ♥️

# Emre Aydın | Bu kez anladım.

                        17

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


17. Kadersizlik

Zaman zamanın derince kavrarken geçmişi ardından bırakmamış bir kızdım ben. İçindeki umutları öldürmüş, yüreğinde mahşerin en harlı ateşini taşıyan bir kızdım ben.

Ölüm öyle yakındı ki bize, her an bir şekilde dünyayı terk edebilirdik, öyle amansız, öyle apansız, öyle habersiz, öyle bilinmemiş, öyle var olmamış gibi... Dünyayı terk edebilirdik.

Ölüm bize en yakınımızdan daha yakındı. Ölüm bize bir karış uzakta, bir nefes yakındaydı.

Beynimin içi karman çormandı. Sanki üzerimden bir tır geçmiş gibiydi. Kolumu bile kaldıracak derman vücudumda yoktu. Öyle halsiz öyle güçsüzdüm ki...

Sessiz odada dakikalardır kulağıma bir saat sesi doluyordu. Bana zamanın ne kadar kıymetli olduğunu haykırıyordu.

Tik tak...

Tik tak...

Gözlerimi açıp etrafıma bakmak istiyordum ama gözlerimi bile açamıyordum. Kolumun açıkta olduğunu hissediyordum, donmuş gibiydi kolum. Nerede olduğuma dair hiçbir fikrim yoktu. Kafam o kadar üzerimde değildi ki...

Bugünün hangi gün olduğunu ya da hangi saatte, nerede olduğumu bilmiyordum. Kafam öyle dumanlıydı ki...

Gözlerim kapalıydı ama bulunduğum odada bir ayak sesi vardı. Yeni ayağa kalkmış bir sağa bir sola volta atıyordu. Donmuş olan koluma önce ince bir kramp girdi sonra ise derince sızlamaya başladı.

Vücudum öyle halsizdiki kırpiklerimi birbirinden ayırıp gözlerimi açamıyordum... Ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama kulağıma önce bir telefon sesi doldu sonra ise kapının açılıp örtülme sesi. Koridordan külağıma kime ait olduğunu ayırt edemediğim bir erkek sesi doldu. Belli belirsiz kaşlarımı çattım ya da çatmaya çalıştım.

GÜZ YARASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin