KEREM ALİ ALTINAY | ÖZEL BÖLÜM |

582 130 317
                                    

Merhaba sevgili Güz Yarası ailem. Nasılsınız? Ben şükür iyiyim.

Size Kerem Ali'nin anlatımıyla bir özel bölüm yazdım. Özel bölüm Kerem Ali'nin çocukluğu itibariyle başlıyor ve yirmi yedi yaşına kadar dayanıyor :)

Bu arada kurgu 2021 senesinde geçtiği için o tarihten hesaplayarak Kerem Ali'nin yaşını buldum. Bunu göz ardı etmeyin!! Ara ara tarihlerde değişiklik yaptım haberiniz olsun!

Bölümü okurken oy verip bol yorum yapmayı unutmayın.

İyi ki doğdun Kerem Ali! Buraya bölümü okuduğunuz tarih ve saati bırakır mısınız? 21.08.2024 çarşamba saat: 22.00

Sizleri seviyorum ♥️🥀

Keyifli okumalar!

# șanışer | geçemiyorum serden

# șanışer | geçemiyorum serden

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kerem Ali Altınay

Bir güzel söz, bin kalp kırıklığına değerdir.

Kader; iki hece, beş harften oluşan bir kelimeydi. Ama aslında içinde binlerce isyan, veryansın, inkisarı barındıran tek kelimeydi.

Ben Kerem Ali Altınay!

Binbir suskun yüreğin çığlığı.

Hayat bir erkek çocuğu için beş yaşında başlıyordu. İşte o zamanlar hayatın tadını çıkarmak en güzeliydi aksi halde sonra tadını çıkarmak zehir içmeye benziyordu. Yaşın biraz ilerledikçe küçüklük yaşları her zaman daha cazip geliyordu. İşte o zamanların kıymetini bilmemiş küçükken aynaya bakıp 'Ben büyük bir adam olacağım' hemen derken olmayan kaslarımı sıkmıştım.

Böyle olacağını bilseydim asla çok yemek yeyip hızla büyümeye çalışmazdım. İşte her şey çocukluktu ve o zamanda kalmıştı.

Keşke yeniden küçük bir çocuk olsabilseydim...

Kendimi anlatmak için uzun uzun cümleler kurmayı oldum olası hiç sevmemiştim. Ben kısa cümlelerle nokta atışı yapmayı seviyordum. Gereksiz cümleler lügatimede, zamanıma da, ağzıma da yorgunluktan başka hiçbir şey katmıyordu.

En güzeli hiç konuşmamak olanıydı. Suskunluk en güzel cevaptı çoğu zaman.
Ama gel görki suskunluğu da yanlış anlayan çok oluyordu. Onun içinde elimden gelen hiçbir şey yoktu.

Takvimler yirmi bir ağustos tarihini gösterdiğinde ben dünyaya gelmiştim. Annem ve babam arasında o zamanlar büyük bir isim kavgası yaşanmış sonra ise annemin cengaverliği ile ismim konmuştu. Aksi halde dedemin ismini alıp hayatımın sonuna kadar mutsuz yaşayacaktım. Ailenin en büyük ve erkek torunu olmak oldukça zordu.

GÜZ YARASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin