Ayça elinde duran belgelere baktıkça ağlıyordu. "Ablam..." Babasının ofisinde birkaç dosya bulmuştu ve üzerinde Ceylan'ın resimleri vardı. Ölüm belgesine kadar her şey vardı. Gerçek olmayan bir çok belge...
Biri hariç. Biri çok gerçekti. DNA testi kağıdına bakarken eli ayağı titriyordu Ayça'nın. Nasıl olur diye düşünüp duruyordu. "Ablam... Benim güzel ablam." Hıçkırıklar içinde ağlarken ofise yaklaşan adım seslerini duydu. Babası onu burada böyle görürse kesin şüphelenirdi. Ofiste koltuğa yatıp uyuma taklidi yaptı.
Fezai içeriye girdiğinde koltukta yatan Ayça'ya baktı. Önce saçlarını okşadı ve sonrasında alnına bir öpücük kondurdu. Masasına geçip işlerine oturacakken kenarda duran belgelere baktı. Nasıl bu kadar açıkta unutabilirdi bunları?
Hemen alıp çekmecesine sakladı. O sırada ise odaya Asaf'ın girdiğini duydu. "Fezai fazla ileri gidiyorsun artık!" Birkaç dakikalık sessizliğin ardından Asaf daha sessiz konuşmaya başladı. "Ne suçu var lan kızın? Annesi yapmışsa bir hata onun ne suçu var?"
Fezai bağırmamak için dirense bile daha fazla kendini tutamadı. "TAM YİRMİ DÖRT YIL! YİRMİ DÖRT YIL BAŞKASININ ÇOCUĞUNA BAKMANIN YÜKÜNÜ BİLİR MİSİN SEN? HE!" Elini masaya vurdu.
"Annesinin suçunu ona yükleyemezsin! Hiç mi üzülmüyorsun lan?" Fezai daha çok sinirlendi. "SANA NE LAN? SEN MİSİN BABASI?" Derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştı.
Sonrasında ise odanın kapısı sert bir şekilde çarptı. Ayça birkaç dakika içinde gözlerini açtığında odada kimse kalmamıştı.
Kan ağlayan kalbinin sesiyle baş başa kalmıştı.
🌺
"Ay çok tatlı olmuşsun." Maria, Didem ve ben alışverişe çıkmıştık. Kafamın dağılması için tam bir aydır uğraşıyorlardı. Başarılı olmuşlardı. Eskisi kadar acımıyordu kalbim.
"Bence bunu almalısın." Üstümdeki elbise ile aynanın önünde salınmaya başladım. Gözlerim aynadan karnıma doğru indi ve onlar bunu fark ettikleri anda yanıma geldiler. "Hadi gel alalım bunu."
Kasaya gidip üzerimdeki elbiseyi aldık. Alışveriş merkezinden çıkarken koluma sertçe çarpan kişiye baktım. "Ayça..." Kafasını bana çevirdi. "Abla..." Gözleri dolmuştu anında.
Arkasında Asaf vardı ve yanında ise babam...
"Gel Ceylan, gidelim." Maria ona sinirle bakıp kolumdan çekti. Bekleyemedim daha fazla. Ona son bir bakış atıp yürümeye başladım. Arkamdan döktüğü gözyaşlarını ise umursamamaya çalıştım.
Ne de olsa o da o gün benim gözyaşlarımı umursamamıştı.
🌺
Akşam Pusat ile yatağımızda sarılarak oturuyorduk. "Bugün Ayça'yı gördüm." Saçlarımı okşamaya devam etti. "Babam da vardı yanında." Onun göğsüne şekiller çizmeye başladım.
"Ağladı ama ben umursamadım. İlk defa Ayça'ya yüz çevirdim..." Kafamı kaldırıp ona baktım. İşaret parmağının tersini yanağımda gezdirdi. "Ceylan gözlü karım benim."
Tekrar kafamı onun göğsüne koymadan önce heyecanla oturur pozisyona geldim. "Ben bugün elbise aldım!" Güldü. "Göster bakalım." Ayağa kalkıp poşetin içinden elbiseyi çıkardım. "Bekle giyip geliyorum." Ona sürpriz olsun diye banyoya gidip elbisemi giydim ve podyuma çıkmış gibi yürüyüş yapmaya başladım.
"Nasıl?" Gözleri parlıyordu. "Kalp krizi geçireceğim." Saçlarımı savurup etrafımda döndüm ve biraz daha podyum yürüyüşü yaptım. Bir süredir bu şekilde kafamızı dağıtmaya çalışıyorduk. Pusat ise bunun için daha fazla efor sarf ediyordu. O olaydan sonra beni hayata döndüren kişi oydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Köy Hayatı Mı?
De TodoCeylan Su Taşkın, öğretmenlik görevini yapmak için Şırnak'a atanan genç bir kadındır. Sırf görevini yapmak için geldiği bu yerde hiç beklemediği garip olaylar olmaya başlar. Peki Ceylan kendisini bu olaylardan nasıl kurtaracaktır? Dışarıdan her ne k...