53. Bölüm

2.2K 164 29
                                    

Deniz Tekin- Sezenler Olmuş

Sedat'ımi okurken dinlemeniz tavsiyemdir. İyi okumalarrr!

"Hadi be oğlum! Bozma bir kere de." Aziz'in mızmızlanmasına göz devirdi Sedat.

"Sal lan beni!" Murat sigarasını söndürüp Sedat'a baktı. "Oyun oynuyoruz lan! Anlat işte. İlla olmuştur birileri."

Askeriyenin bahçesinde bir ağacın altında oturmuş, sır oyunu oynuyorlardı. Sedat hırıltılı bir nefes verdi. "Defne." Önce derin bir sessizlik oluştu.

"Nasıl biriydi?" Sedat yutkundu. Defne'yi sadece Pusat komutanı bilirdi. Başka kimseye anlatmamıştı şu zamana kadar.

"Uzun, kestane renginde saçları vardı. Ela gözleri hep parlardı."

Sedat cebinden bir sigara çıkarıp yaktı. "Askere gideceğim sene tanışmıştık. Köydeki en güzel kızdı."

Yutkundu. "Çok acı çekmiş küçükken. Annesi, babası hep şiddet uygulamış falan." Aziz'in bile içi sızlamıştı.

"Kardeşi vardı. Bir yaşına giremeden ölmüş." Önlerinden geçen askerleri izlerken anlatmaya devam etti Sedat.

"Gizli bir yerimiz vardı. Koskocaman bir defne ağacının altında saatlerce otururduk. En çok benimle konuşurdu, başka kimseyle arkadaşlık yapmazdı. Babasının, annesinin yaptıklarını anlatır; ağlardı." Boğazına oturan yumruyu itmeye çalıştı.

"Bir his vardır: Sevdiğin biri ağladığında gözyaşlarını tutup tüm dünyayı ateşe vermek istersin."

Sigarasını içine çekti derince. "İçimde hep o his vardı." Murat, Sedat'a daha dikkatli bakmaya başladı.

Acı çekiyor, sesine yansıtmamaya çalışıyordu. "Sonra bir akşam gizli gizli yanıma geldi." Bir duman daha.

"Yüzünde morluklar vardı, belli yine dayak yemiş." Dişlerini sıktı. "Babası benimle beraber görmüş. Sinirini çıkarmış, tehdit etmiş." Sigarayı yere fırlattı. O anları yeniden yaşıyordu sanki.

"Başka biriyle evlendirecekmiş." Uzun bir sessizlik oldu önce. "Elime tutuşturdu bir karanfil. En sevdiği çiçekti."

Sedat'ın bakışları daha keskin bir hâle geldi. "Birkaç gün sonra evlendi. Uzun bir zaman evinden çıkmadı. Meğer evlendiği orospu çocuğu dövüp duruyormuş kızı." Sesi titremeye başlayınca durdu.

"Zorla birlikte olmuş. Geç öğrendim." Sedat, hatırladıkça kalbi sıkışıyordu.

"Kaçmış, kimse bilmiyor nerede olduğunu. Ben buldum." Gözünden damlayan duygusuz yaşa engel olmadı.

"Bizim ağacımıza asmış kendini. Yerde bir mektup, üstünde Sedat'ıma yazıyor."

Devam edemedi. Aziz ile Murat şok olmuş bir şekilde öylece duruyorlardı. "Ertesi sabah cenazesi yapıldı. Ne annesi ne babası ne de o herif gelmedi cenazesine."

Acaba yaşasa ne olurdu diye yine düşündü. "Herkes gitti, ben gidemedim. Mezarının başında mektubu baştan sona tekrar tekrar okudum." Titreyen sesine engel olmadan Murat'a döndü.

"Hamileymiş." Sustu yeniden. Kafasını yere eğdi. Murat titreyen elleriyle omzunu sıvazladı. Bir şey diyemedi.

Zaten bu saatten sonra kim, ne diyebilirdi ki?

🌺

Ertesi sabah tüm aile üyeleriyle birlikte kahvaltı yapıyorduk. Yeni evli çiftimiz de buradaydı.

Pusat ise yanıma değil, karşıma oturmak zorunda kalmıştı. "Ceylan abla? Fırat, Rize'den çıkmayı düşünüyor mu?" Cenk'in bana yönelttiği kaçıncı soruydu bilmiyordum ama yine de gülümseyerek cevap verdim.

Köy Hayatı Mı?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin