"Poyraz!" Yine Poyraz'ın nazlandığı bir gündü. Normalden daha uzun süre hastanede kalmışlardı. "Canımı yakıyorsun." Didem Poyraz'ı banyoya soktu. Çünkü Poyraz efendi ondan başka kimsenin elinden yıkanmak istemiyordu.
"Bunu neden kabul ettim asla bilmiyorum..." Poyraz'ın tişörtünü çıkardı. Karnına bakınca yüzü düştü Didem'in. "Acıyor mu?" Onun üzüldüğünü gören Poyraz ise çenesinden tutup kafasını havaya kaldırdı. "İyileşti bile."
Sonra geri çekilip gövde gösterisi yapmaya başladı. "Hem oraya değil, kaslarıma bakacaksın." Önündeki adama iyice yaklaştı Didem.
Tırnaklarını karın kaslarında gezdirince Poyraz kesik kesik nefes aldı.
"Büyücü kadın..." Bu söylenen şeye Didem güldü. "Sen gerçek olamazsın." Daha fazla yaklaşmasına izin vermeden Poyraz'ı yavaşça küvete itti. "Otur ve suyu aç."
Poyraz'ı bir heyecan basmıştı. Didem odaya gidip geri döndü. "Soyunmayacak mısın?" Poyraz'ın sorduğu soruyla kafasına bir tane vurdu. "Ne diyorsun be? Banyo yaptıracağız seni."
Poyraz'ın yüzü düşmüştü. "Eşofman?" Didem'in kaşları çatıldı. "O kalsın! Her şeyini görmeye hazır değilim."
Poyraz güldü.
"Aynaya bakman yeter aslında." Didem, Poyraz'ın aniden dediği şeyle duraksadı. Hafif gülümseyip kafasına sertçe vurdu. "Yavaş kız! Sen öldüreceksin beni."
Biraz daha konuşursa yapacaktı gerçekten de. İçeriye gidip bir bant alıp geldi. Poyraz'ın ağzını bantlayıp saçlarını yıkadı.
İstese çoktan açmıştı o bandı ama uğraşmadı. Rahatlığın keyfini çıkardı.
🌺
Ankara'ya gelmiştik. Pusat göreve gitmeden önce beni Ankara'ya bırakmıştı. Son bir kez ailesiyle vakit geçirmek istemiştim.
Kapının önünde uzunca bir süre sarıldık. "Özletme kendini..." Güldü. "Ben gelene kadar dikkat et kendine ceylan gözlüm..." Gözlerim dolmuştu anında. Arabaya binip uzaklaştı.
Tam arkamı dönüp eve girecekken karnıma saplanan sert ağrıyla durdum. "Hayır, şuan değil!" Regl sancım kapıya dayanmıştı.
Kapıya koştura koştura Müge anne çıktı. "Kızım!" Bana sertçe sarıldı. "Hoş geldin güzelim benim." Anne sevgisi buydu işte. Annemden istediğim sevgi buydu.
İçeriye girdiğimiz gibi tuvalete koştum. Hiçbir şey yoktu ama gelecekti. Tekrar tuvaletten çıktım.
"Bahadır babam yok mu?" Kafasını iki yana salladı. "Akşam gelecek." O bunu dedikten kısa bir süre sonra kapı çaldı.
Müge annem kapıyı açınca kaşları çatıldı. "Ne işiniz var sizin burada?" Kapıya baktığımda Cazibe ve Bekir'i gördüm.
"Yenge, müsait misin?" Bana baktı. Onun yanına gidince Cazibe'nin dolu gözleri üzerimde durdu. "Ceylan..." Bir şey demedim. Son olanlardan sonra bir daha hiç karşılaşmamıştık.
"Gelebilir miyim?" Aptal kalbim yine kimseye kıyamamıştı. Kafamı salladım. Müge anne onları içeriye geçirince tekrar yerime oturdum. Cazibe ve Bekir'de karşıma oturdular.
"Hangi rüzgar attı sizi?" Cazibe ağlamaklı bir şekilde bana bakıyordu. "Ben özür dilemeye geldim." Tek kaşım havalandı. Yine neyin peşinde diye düşünmeden edemedim.
Hızlıca kalkıp yanıma geldi ve ellerimi tuttu. "Ceylan ben gerçekten çok iğrenç bir insanım. Kıskançlık yaptım ve sana çok kötü bir suç attım." Gözünden akan yaşlara baktım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Köy Hayatı Mı?
AlteleCeylan Su Taşkın, öğretmenlik görevini yapmak için Şırnak'a atanan genç bir kadındır. Sırf görevini yapmak için geldiği bu yerde hiç beklemediği garip olaylar olmaya başlar. Peki Ceylan kendisini bu olaylardan nasıl kurtaracaktır? Dışarıdan her ne k...