2024
_______Saat kaç olmuştu bilemem ama şu an yatağıma uzanmış eskileri düşünmüştüm. Bana asıl acı veren kişiler annem ve babam mıydı? Onların umursamamazlıkları mıydı? Yoksa sürekli olarak dışlanmam mıydı? Kapım açılınca bakışlarım oraya dönmüştü. Hyunjin kapıdan bana bakıyordu.
"Hyung?"
Diyerek yattığım yerde doğruldum.
"Senide mi uyku tutmadı?"
Demişti ve kapıyı kapatıp yanıma gelip yatağın ayak ucuna oturmuştu. Sessizce kafamı aşağı yukarı salladım.
"Beni de tutmadı. Bende biraz yürüyeyim diye çıkmıştım sonra ışığının açık olduğunu fark ettim. Biliyorum, gece lambası ile uyuyorsun ama yine de şansımı denemek istedim."
Demişti gülümseyerek. Bende ona karşı gülümsedim.
"Yine ağlamışsın. Geçmişini bilmiyorum ama sana çok acı verdiği belli."
Demişti yanağıma uzanırken. Hemen bedenimi geri çektim. Eli havada kalınca garip garip bana bakıp elini yumruk yapıp yere indirmişti.
"Pekala... Her neyse, biraz cam açalım öyle değil mi? Üşür müsün?"
Kafamı olumsuz şekilde sallayınca o da ayağa kalkıp camı açmıştı. Sonra gelip yine yerine oturmuştu.
"Hastalığını öğrendin mi? Duyduğum kadarıyla dün seansa gitmiştin."
Kafamı salladım.
"Neymiş peki?"
"Panik atak olduğunu düşündü doktor."
Demiştim sessiz bir sesle. O da kafasını sallamıştı.
"Güzel, hemen ilaçlarına başlanabilir demek ki."
"Travmalarımın üzerine gidecekmiş. İlk olarak."
Kaşları ilgi ile havalanmıştı.
"Birden fazla mı? Oh bu kötü..."
Demişti sona doğru kısılan bir sesle.
"Sorun yok hyung, ben iyiyim ama kimse inanmıyor."
"Ya da sen kötü bir yalancısın. Kendini dışarıdan görmüyorsun. Seni ilk gördüğümde o yaraların derinliklerini görebildim. Lakin... Ses etmedim."
Demişti. Dudaklarımı birbirine bastırıp bacaklarımı kendime çekip kollarımı bacaklarıma sarmıştım.
"Ben... Gerçekten iyiyim."
"Değilsin Felix, eğer iyi olsaydın burada işin olmazdı. Demek ki kötüsün bu yüzden buradasın."
Aslında annem arkamda olsaydı her zaman, ben iyiydim. Ama olmamıştı, babamı dahi istemiyordum. Annem olsa yeterdi.
"Dalıp gitme yeniden. Eğer doktorun yeterli gelmiyorsa hyungun burada. Unutma."
Diyerek göz kırpınca kıkırdadım.
"O-oh! Kıkırdadın mı sen? Yine göz kırpayım mı?"
Diyerek göz kırpınca daha çok güldüm.
"Hyung..."
"Ne hyung? Çok zor gülüyorsun. Bu benim için bir şeref."
Omuz silktim.
"Gülecek bir şey yok ortada."
"Bu senin için komik mi?"
Diyerek yeniden göz kırpınca dudaklarımı dişleyerek güldüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Betrayal-HyunLix- +18
Fanfiction"Gözlerin bile yalan söylediği bu cihanda sana nasıl güvenebilirim..?" "Güven bana, sana güvenin rahat kollarını tattıracağım." Ölmüş iki ruhun gece dansıydı bizim aşkımız. Gece kusurlarımızı örter, bizi temiz gösterirdi. Şafak sökene kadar ettiğimi...