Çıkış günü
Resmen heyecanla yerimde zıplıyordum. Sabah kahvaltısından sonra son kıyafetlerimi ve eşyalarımı koyup valizlerimi kapatmıştım. Hyunjin'de gelmek üzereydi büyük ihtimal. Kapı açılınca hemen arkamı döndüm. Hana ve doktorum buradaydı.
"Evet Felix. Bir sözüm vardı sanki?"
"Evet!"
"Aşağıda sarılalım olur mu?"
"Olur tabiki!"
"Hadi gel sana yardım edeyim."
Hana gelip bir valizimi alıp aşağı götürürken bende diğer valizi alıp onlarla birlikte aşağı inmiştim. Aşağıda gördüğüm kişilerle kaşlarım çatılmıştı. Annem, üvey annem, kızı ve babam vardı. Babam bir kağıda bir şeyler imzalarken adım sesleri ile bakışlar bana döndü.
Annem... Çok değişmişti. Saçlarını sarıya boyayıp omuz hizasında kestirmişti. Üzerinde siyah kare yaka bilek boyu bir elbise, gri parlak ince topuk ayakkabıları vardı. Dudaklarımı ısırıp etrafa baktım. Hyunjin neredeydi?
"Felix."
A-yun bana seslenip el sallayınca kısaca kafamı salladım. Bana ismimle seslenmekten hiç çekinmiyordu. Onlardan uzak bir mesafede dururken yanıma gelmişti.
"Nasılsın?"
"İyi."
Ufak bir cevap vermiştim sadece. Bir yakınlığımız yoktu.
"İyi olmana sevindim. Başına gelenleri duydum."
Kaşlarımı çatıp sinirle ona baktım.
"Duymakla kalmadınız siz. İzlediniz de aynı zamanda."
"Hayır ben-"
"A-yun."
Babam sözünü kesip yanımıza gelmişti.
"Haddini aşma. Annenle eve dön."
"Hayır. O eve bir daha dönmeyeceğim."
"İyi, nerede kalırsan kal umrumda değil. Gel kızım gidelim."
Diyerek onu çekiştirmişti. Bu sefer annem bir şeyler karalıyordu. Üvey annem yanıma gelip kollarını önümde bağlamıştı. Babam ve kızı hastaneden çıkmıştı.
"Yoksa... Üvey babana kaçmaya mı karar verdin? Hm?"
"Kes sesini."
"Bakıyorum burada kaldıkça agresifleşmişsin."
"Ne alakası var!"
"Annene dönmediğine ve kalacak yerin olmadığına göre? Üvey babanın altını mı özledin?"
Gözlerini kısıp biraz üzerime eğilmişti.
"Sen evli birinin altına kendi rızan ile girdiğinde kendine böyle söyledin mi? Annemi kıskanıp hamile kaldığında mesela? Yıllarca bir metres olarak yaşadığında hm?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Betrayal-HyunLix- +18
Fanfiction"Gözlerin bile yalan söylediği bu cihanda sana nasıl güvenebilirim..?" "Güven bana, sana güvenin rahat kollarını tattıracağım." Ölmüş iki ruhun gece dansıydı bizim aşkımız. Gece kusurlarımızı örter, bizi temiz gösterirdi. Şafak sökene kadar ettiğimi...