Gergince oturmuş bekliyordum. Changbin'e gelmiştim o da şu an kahve yapıyordu. İçeriden ayak sesleri gelince kafamı kaldırdım. Elinde iki kupa ile gelen Changbin yanıma gelip birini masaya önüme bırakmıştı.
"Çok konuşmazdık. Ne oldu?"
Kafamı olumsuz şekilde salladım.
"Gecenin bir saatinde gelmen de pek iyi mi bilmiyorum. Hyunjin seni aramadı mı?"
"Aramadı hyung."
"Felix sen iyi misin? Neyin var?"
"Bir şey yok hyung. Bende biraz kafa dağıtmak istedim."
"Kavga mı ettiniz?"
"Yok hayır, kavga etmedik. Ama ben artık ona kendimi yakın hissetmiyorum."
"Başka bir şeyler içmek ister misin? Kafanı dağıtacak şeyler?"
Pek tercihim değildi ama... Eğer onu sarhoş yapabilirsem işime yarardı.
"Olur."
"Bekle burada."
Ayağa kalkıp gidince elime telefonu aldım. Hyunjin'den ses yoktu. Büyük ihtimalle Jeongin ile gecelerini gece yapıyordu. Beni merak bile etmeyen adamdan ne beklemiştim?
"Evet, dinliyorum."
"Anlatacak bir şey yok ama anlatayım."
Önüme şişeden doldurduğu alkolü bıraktı. Kendisine de aldı ve bana baktı.
"Tedaviyi bıraktım. Hemde çok uzun zaman oldu sanırım."
"Ne? Neden bıraktın Felix?"
Şaşkın ve biraz endişeli hâli beni burukça güldürmüştü.
"Bilmem hyung, hâlâ gözünüzde hasta mıyım yoksa?"
"Elbette değilsin Felix. Geçmişini bilmiyorum ama panik atak hafife alınacak bir şey değil."
"Geçmişim de pek iç açıcı değil."
"Eğer..."
Demiş ve bir süre gözlerime bakmıştı. Sonra masanın üstündeki elimi yavaşça tuttu. Bu ani temas içimi titretti. Kalbim korku ile çarpmıştı. Eskiden olmuyordu ama ilacı bıraktıktan sonra garip bir şekilde yabancı kişiler bedenime dokununca korkuyordum.
"Anlatmak istersen dinlerim."
Elimi çekmek amaçlı sanki içeceğimi içmek ister gibi bir bahaneyle hızla elimi çekip bardaktan büyük bir yudum aldım. Boğazını yakan tat ile yüzümü buruşturdum.
"Hyung, gecenin ilerleyen saatlerinde senden ne istesem yapar mısın?"
"Elbette yaparım Felix. Sende benim arkadaşım sayılırsın."
"O halde geçmişimi bilerek davran bana. Olur mu?"
Kafasını sallamıştı ve o da bir yudum almıştı.
"Küçükken ailem ayrıldı. Bende babamla kalmaya başladım. Babamın annemle ilk evlendiğinden beri bir metresi vardı. Hatta bir de kız çocuğu. Annemle ayrılıp onunla evlendi yıllar sonra. Bende mahkeme kararı ile onunla kalmaya başladım."
Dikkatlice dinliyordu. Bu geçmişimi anlattığım üçünücü kişiydi. İlkine göre daha rahattım. Geçmişimden utanmamayı öğrenmiştim.
"Babam beni umursamaz kendi sevdiği kadından olan kızıyla daha çok ilgilenirdi. Babamla muhabbet bile etmedik hiç. O derece. O kadın beni sürekli döverdi. Üç yıl sürdü bu olay."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Betrayal-HyunLix- +18
Fanfic"Gözlerin bile yalan söylediği bu cihanda sana nasıl güvenebilirim..?" "Güven bana, sana güvenin rahat kollarını tattıracağım." Ölmüş iki ruhun gece dansıydı bizim aşkımız. Gece kusurlarımızı örter, bizi temiz gösterirdi. Şafak sökene kadar ettiğimi...