Rahat bırakmayışı ile ona bir tekme attım. Fırsattan istifade geri çekilip ona baktım.
"Felix... Ölümün ellerimden olmasın bak."
"Jeongin'de gitsene sen."
Sakin konuşuyorduk.
"Ben seni seviyorum, onu değil."
"Yalan söyleme bana!"
"Yalan değil!"
"Bağırma!"
Yeniden yanıma gelip tutmuştu beni.
"İntikam almak istiyorsun Felix... Görebiliyorum bunu, hadi bana doğruları söyle... Onunla sevişmedin..?"
"Seviştim! Onun adını inleyip daha fazlası için ağladım. Senin aksine bana daha iyi hissettirdi. Sen kimsin ki? İmzalı bir eş sadece. Hayatıma karışmaya hiçbir hakkın yok senin."
"Bana bak! Onu öldürürüm duydun mu!?"
Omuz silktim.
"Önce beni öldür."
Sinirle bir kahkaha atıp bir elini boğazıma sarıp sıkmaya başlamıştı. Nefesim kesilirken hiçbir tepki vermedim. Ölmek benim için güç değildi. Korkulacak bir şey hiç değildi.
"Öyle mi? Altımda ağlayarak ölmeye ne dersin?"
Daha çok sıkmıştı. Nefesim tükeniyordu. Ama bir kere bile geri adım atmadım. O da beni geriye iterek bırakmıştı.
"Bekle sen..."
Üzerimdekileri çıkartıp hızla yanıma gelmişti. Benim nefesim daha düzene girememişken bu halsizliğimi fırsat bilip beni çırıl çıplak bıraktı. Kendime gelmeye çalışırken ona karşı durmaya çalıştım. Ama o bacaklarımı ayırıp sert bir şekilde içime girdi.
"Söyle, dinliyorum bebeğim..."
Gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Anılar aklıma doluyordu. Hayır... Hayır... Hayır! Onun karşısında ağlayamazdım!
Bir tokatı yüzüme indirip aynı zamanda içimde hızla gir çık yapmaya başladı. Canım yanıyordu. Uzun aradan sonra cinsel bir yaklaşımda bulunduğum için.
"Çokta genişletememiş ha seni? Hâlâ benim için darsın. Yoksa o kadar küçük müydü?"
Cevap vermedim. Bedenim titriyordu.
"Konuş!"
Bir kez daha vurmuştu.
"Duyamıyorum!"
Bir kez daha. Canım o kadar yanıyordu ki kafamı olumsuz şekilde salladım.
"İçte böyle..."
Bedenimi çekip kucağına çıkarttı.
"Neymiş... Sen bana aitmişsin. Sana kimse ama kimse dokunamazmış!"
×
Geceye doğru yerde cenin pozisyonu alarak ağrıyan karnımı durdurmaya çalıştım. Hyunjin neredeydi bilmiyordum bile. Çırıl çıplak yere uzanarak cenin pozisyonunda ne kadar süre kaldığımı bile bilmiyordum.
Ama artık kalkmam lazımdı, ona bu kadar kolay yenilemezdim. Kalkıp banyoya gidip bir duş aldım. Sonra giyinip mutfağa geçtim. Bir bardak su içerken onun bahçede sigara içtiğine şahit olmuştum. Anında göz göze gelmiştik.
Hızla geri gitmeye çalıştım ama o adeta koşar adımlar ile yanıma kadar gelerek kolumu tuttu.
"Bırak!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Betrayal-HyunLix- +18
Fanfic"Gözlerin bile yalan söylediği bu cihanda sana nasıl güvenebilirim..?" "Güven bana, sana güvenin rahat kollarını tattıracağım." Ölmüş iki ruhun gece dansıydı bizim aşkımız. Gece kusurlarımızı örter, bizi temiz gösterirdi. Şafak sökene kadar ettiğimi...