Ertesi sabah onun sıcacık kollarında uyanmak bir başkaydı. Görüş açımda onun boynunun olması ve ciğerlerime dolan güzel kokusu başımı döndürecek kıvamdaydı. Yavaşça kolları arasında gerildim ve bende kollarımı ona sararak kokusunu daha da iyi almak için boynuna sokuldum.
"Güzelim..."
Hırıltılı, yeni uyandığı için kalın sesiyle kalbim hızlandı. Hızla kafamı kaldırıp ona baktım. Kısık gözleriyle bana doğru bakıyordu. Yavaşça yüzünü yüzüme yaklaştırıp burnumun ucunu öptü.
"Hm?"
Ortaya koyduğum mırıltı ile uykulu bir şekilde gülümsedi.
"Yorgun musun? Ağrın varsa ilaç alıp geleyim."
Kafamı olumsuz anlamda salladım. Dün gece olanlar aklıma geldikçe içimde bir heyecan oluyordu. Ellerinden birini saçlarımda hissetmemle birlikte gözlerim ağır ağır kapandı.
"Benim bebeğim... İyi hissediyorsun kendini öyle değil mi?"
"İyi hissediyorum, bir sıkıntı yok."
Gözlerimi açıp göz göze gelmemizi sağladım.
"Eminsin değil mi güzelim? Eğer böyle bir şey varsa bana söyle. Kırılmam bu yüzden."
Kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Senin ellerin vücuduma yabancı değil."
"Yine de... Sana kendi ellerim ile zarar vermekten korkuyorum."
"Hayır Hyunjin, iyiyim ben."
"Mutlu... Musun?"
"Evet... Seninle olduğum için çok mutluyum."
Diye fısıldadım. O da dudaklarıma eğilip öpmüştü.
"Yemek yiyelim mi? Dolapta hazır sandviç tarzı şeyler var. Ama eğer canın daha değişik bir kahvaltı çekiyorsa adadan ayrılıp güzel bir yerde kahvaltı yapabiliriz."
"Sorun değil, canım çok bir şey istemiyor."
Kafasını sallayıp ellerini üzerimden çekti ve yataktan kalktı. O beni bırakınca ellerinin yerini soğuk havaya bırakması beni biraz üzmüştü. Ama her dakika böyle olamazdık elbette.
Bende yataktan kalkıp üzerimde olan pijamaları değiştirme gereği duymadan salona geçtim. Kanepenin üzerinde duran telefonumu aldım. Bir kaç şeye baktığım zaman Jeongin aramaya başlamıştı. Sakince telefonu açıp kulağıma tuttum.
"Efendim?"
"Günaydın Felix. Nasılsınız?"
"İyiyiz Jeongin. Siz nasılsınız?"
"Bizde iyiyiz, bu gün buluşalım mı diyecektim."
"Şey... Bu gün olmaz."
"Neden? Bir sorun mu var?"
"Hayır yok, sadece Hyunjin ile evde değiliz."
"Neredesiniz?"
Neden gittikçe enerjisinin düştüğünü hissediyordum?
"Birlikte tatile çıktık. Şehirde değiliz."
"Ah... Anladım."
"İyi misin?"
"Elbette iyiyim, işim çıktı şimdi gitmem lazım."
"Sorun yok, görüşürüz o halde."
"Görüşürüz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Betrayal-HyunLix- +18
Fanfiction"Gözlerin bile yalan söylediği bu cihanda sana nasıl güvenebilirim..?" "Güven bana, sana güvenin rahat kollarını tattıracağım." Ölmüş iki ruhun gece dansıydı bizim aşkımız. Gece kusurlarımızı örter, bizi temiz gösterirdi. Şafak sökene kadar ettiğimi...
