-16-

54 17 56
                                    

Ertesi gün bahçedeki bir banka oturup etrafı izlemeye başladım. Dün gece duyduğum şeyleri düşünüyordum. Eğer... Hyunjin benden hoşlanıyorsa benim ne yapmam lazımdı? Ondan uzak mı durmalıydım yoksa bildiğimi belli mi etmeliydim? O kadar kararsız kalmıştım ki...

"Of... Ne yapacağım ben?"

Kendi kendime söylenip ayaklarımı sallamaya başladım. Ne yapacağım hakkında bir fikrim yoktu. Ondan uzak kalmayı istemiyordum... Ona güveniyordum ve çevresinde dolanmayı seviyordum.

Saçlarımda hissettiğim ellerle korkarak arkamı döndüm. Hyunjin'i görünce rahatlamış bir nefes verdim. O da biraz saçlarımı okşadıktan sonra yanımda oturmuştu.

"Ne yapacakmışsın bakalım?"

"Ne?"

"Kendi kendine ne yapacağım diye sordun da. O yüzden ne olduğunu merak ettim."

"Ben..."

Diyip sustum. Bir süre suratını inceledim.

"Sen?"

"Bir şey yok. Öylesine bir soruydu işte."

Kafasını sallamıştı.

"Sen neden geldin?"

"Seansımdan sonra biraz nefes almak istedim. Bu yüzden dışarı çıkmıştım. Seni görünce de yanına geleyim dedim."

Kafamı sallayıp önüme döndüm.

"Babam... Hiç iyi bir insan değildi."

Gözlerim hemen ona dönmüştü. Bana hiç hayatından bahsetmemişti. Gerçi bende bahsetmemiştim sadece bir kaç kelime.

"Annem ben doğduktan sonra bizi terk etti. Aslında birbirlerine çok aşıklardı ama... Annem bizi terk etti."

Bir süre ne yapacağımı bilemedim. Ne demeliydim?

"Annem korktu, babam çünkü değişmişti. Katı, huysuz, sinirli bir adamdı."

Yutkunup ona biraz daha yaklaşıp sarıldım. O da hemen kollarını bana sarmıştı.

"Annem bizi terk edince babam bana bakmaya başladı. Gerçi bir hizmetli ile bakmaya başladı. Bir kadın bulup getirdi bana bakması için. Ona... Anne diyordum. Babam bundan biraz bile rahatsızlık duymamıştı. Pek umurunda değildim. O sadece katı kurallar koyup beni sınırlıyordu. Bende yaşım ilerledikçe ortaokul son gibi onun kurallarına uymamaya ona yalan söylemeye başladım."

Derin bir iç çekmişti.

"Bunu sana neden anlatıyorum bilmiyorum ama... Anlatmak zorunda gibi hissettim bir anda."

"Sorun yok, devam et duymak istiyorum."

"Bir gün yalanımı yakaladı ve benimle evlerini ayırdı. Onunla yaşamadım. Ama her türlü maddi desteği verdi. Bende üniversite okuyordum. Zamanla hastalığım ortaya çıktı. Kişilik bozukluğu. Kendimde fark ediyordum bir günde elli farklı ruh halindeydim resmen. En son Changbin ve Jeongin beni buraya getirdi işte."

Demişti. Yanağımı göğsüne yaslayıp ona daha da sıkı sarıldım.

"Bu kötü..."

"Geçti gitti. Sadece bilmeni istedim."

"Hm hm, bunu bir sır gibi saklayacağım. Merak etme."

Kıkırtısını hissedince kafamı kaldırıp ona baktım.

"Senden de bir şeyler duymak istiyorum."

"Ne gibi?"

"Hayatınla alakalı."

Betrayal-HyunLix- +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin