-5-

92 19 34
                                    

Bankta otururken yanımda hissettiğim bedenle hemen oraya döndüm. Hyunjin gelmişti.

"Çok dalgınsın."

Demişti. Kaşlarımı çatıp ona baktım.

"Dalgın değilim."

Bir süre yüzümü inceleyip ifadesiz bir şekilde konuşmaya başladı.

"Bir kaç kere sana seslenip nasıl olduğunu sordum. Bilerek mi cevap vermedin o zaman?"

Bana mı seslenmişti? Bunu gerçekten duymamıştım.

"Hayır duymadım."

"O zaman dalgındın."

O cidden uğraşılmaz biriydi.

"Hyung, uğraşma benimle."

Omuz silkmişti.

"Seninle uğraşmıyorum. Söyle bakalım bu dalgınlığın sebebi ne?"

"Hiçbir şey."

"Yaşadıkların mı yoksa?"

Gözlerimi ondan kaçırdım.

"Ne alakası var hyung. Ben hiçbir şey falan yaşamadım."

"Bu yüzden bu dört duvar arasındasın yani."

Sinirle tekrar ona döndüm.

"Beni rahat bırakır mısın acaba?"

"Hayır, gitmek istemiyorum ama... Yemek vakti. Hadi birlikte yiyelim."

"Canım yemek istemiyor."

Bir eli ile kolumu tutup havaya kaldırmış ve geri bırakmıştı. Kolum aşağı düşerken tuhaf bir şekilde ona baktım.

"Bu yüzden bu kadar zayıfsın demek ki."

"Zayıf falan değilim."

"Öylesin."

"Hyung, iki kas yaptın diye benimle uğraşma gerçekten."

Diyerek ayağa kalktım.

"Nereye?"

"Odama."

Hızla gelip kolumu tutmuştu.

"Önce yemek yiyelim."

"Yemek yersek peşimi bırakacak mısın?"

"Belki..."

Oflayıp önden gitmeye başladım. O da arkamdan geliyordu.

"Yaşın kaç senin? Reşit misin?"

"Neden soruyorsun bunu?"

"Merak ettiğim için."

"Yaşım 17 oldu mu?"

Kafasını sallamıştı.

"Peki hyungunun yaşını sormayacak mısın?"

"Merak etmiyorum."

"Ah... Demek çok merak ediyorsun. Bende 21 yaşındayım."

Yemekhanenin önüne gelince kapıyı açıp hızla içeriye girdim.

"Hyunguna kapı bile tutmuyorsun. Kırılıyorum ama."

Onu umursamadan gidip bir tepsi aldım. Bu gün olan bir çorbayı alıp yönümü çevirip bir masaya oturdum. O da bir süre sonra gelmişti.

"Sadece çorba mı içeceksin?"

Kafamı salladım. Sonra elime kaşığı alıp çorbayı içmeye başladım.

Betrayal-HyunLix- +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin