-18-

48 15 51
                                    

Tam kapı kulpunu tuttuğum anda kapı açılmış ve Hyunjin beni belimden tutup biraz geri giderek etrafında bir tur döndürüp kucağına almıştı. İlk beni yakalayınca ufak bir çığlık atmış olsam da şu an kıkırdıyordum. Bunu hiç beklememiştim.

"Utanan elma yanağın haline bak şimdi."

Bir kolu belime sıkıca sarılı diğer kolu ile kalçamın altından düşmeyim diye destek verir halindeydi.

"Gülmeyeyim mi?"

"Yok, sen hep gül güzelim."

Diyerek yanağıma sert bir öpücük kondurup ayağı ile kapıyı kapatıp yatağa ilerlemiş beni yatırıp yanıma yatmıştı. Gözlerim odada gezerken neredeyse boşalmış açık dolabaya kayınca derin bir iç çektim. Gerçekten gidiyordu.

"Cidden gidiyorsun..."

"Evet, gidiyorum."

Gözlerimi yine ona çevirdim.

"Ne zaman çıkacaksın?"

"Bu cuma."

"Ya! Ama çok erken Hyunjin! Ben nasıl uyuyacağım sensin?"

Yüzüme yaklaşıp alnımı öpmüştü.

"Uyuturum seni bir şekilde."

"Nasıl olacakmış o?"

Bana göz kırpınca dudaklarımı büzdüm. Saniyelik gözlerini dudaklarıma indirince heyecan yapmıştım. Ama hemen gözleri tekrar gözlerimi bulmuştu.

"Bakarız ona. Her neyse sen güzel canını bunlar ile sıkma tamam mı?"

Bir eli ile saçlarımı geriye itip yanağımı okşamıştı.

"Of! Bende çıkmak istiyorum ama...!"

"Çıkarsın bebeğim, sen çıkana kadar bende düzenimi yerleştirmiş olurum. Sonra alırım seni de."

Dediği şeyle dudaklarımı ısırıp kaşlarımı kaldırdım.

"Birlikte mi yaşayacağız...?"

"Ailenin yanına dönemezsin gibi gelmişti. İstemez misin sen benimle kalmayı?"

Doğru diyordu. Ben bu saatten sonra asla ailemin yanına dönemezdim. Onunla da yaşamayı çok isterdim. Böylece her gece birlikte uyuyabilirdik!

"İsterim... Hemde çok isterim!"

Gülüp burunlarımızı birbirine sürtmüştü. Kalbim olabilirmiş gibi daha da hızlanınca yutkundum.

"Küçük bir teklif yapayım mı...?"

Fısıldayınca kaşlarım ilgi ile çatıldı.

"Ne teklifi?"

"Bu hem bir soru hemde teklif."

Ne diyecekti ki...?

"Dinliyorum..."

"Felix, güzelim. Bilmiyorum bunca zaman beni anladın mı... Ama ben seni gerçekten çok seviyorum."

Bunları onun ağzından bana karşı duymak kalbimi tekletmişti.

"Bu sevgi bir aşk, bir hoşlantı. Ve... Bilmiyorum ben. Sende beni seviyor musun? Sana hissettiklerimi bana karşı hissediyor musun?"

Gözleri gözlerimden bir an bile ayrılmamıştı. Şimdi benden cevap bekleyen bakışları altında ezilmiştim resmen. Dilim tutulmuş gibi olmuştu. Bedenim heyecandan kaskatı kesilmişti. Yine de kendime meydan okuyarak konuşmak adına dudaklarımı araladım.

"Beni ne kadar çok sevdiğini bilmiyorum... Ama evet, bende sana karşı böyle hissediyorum."

Yüzünde bir gülümseme oluşmuştu.

Betrayal-HyunLix- +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin