Merhabaa!!
Yepyeni bir bölümle yine sizlerleyiz.
Bakalım bu bölüm neler olacakkk??Başlamadan önce buraya bir kalp bırakabilir misiniz?
İyi okumalar.
~~~
Bir canavar vardı.
Bu canavar o kadar kötü bir canavardı ki bir çocuğun hayatının ve rüyalarının katiliydi. Bu canavar ölmeyi hak eden biriydi. Canavar birkaç yıl önce hapise girmişti. Ama şimdi o demirlerin arkasından çıkmıştı. Bir çocuğun katili olarak etrafta dolaşıyordu.
Bir çocuğun bedenini elinden almıştı ve özgürdü.
Bir çocuğun küçüklüğünü çalmıştı ve özgürdü.
Bir çocuğun hayallerini katletmişti ama özgürdü.
Bir çocuğun rüyalarının katiliydi ama özgürdü.
Elini kolunu sallayarak geziyordu.
Nasıl hissediyordum?
Kelimenin tek anlamı ile... Çaresiz ve bok gibi hissediyordum.
Beni yıllarca döven, beni tecavüz eden bir adamdı baban diye bahsedilen adam. Annemi gözlerimin önünden her gün dövmüştü. Pis ağzıyla bedenimi öpmüştü. Annemi bayılana kadar tekmelemişti. Annemin bir daha çocuk sahibi olabilme şansını elinden almıştı.
O gün zihnimde dolanıyordu.
Soğuk bir kış günüydü. Karlar lapa lapa yağıyordu. Babam evde değildi. Annem mutfakta bana sıcak çikolatalı süt kaynatıyordu. Ben ise camın dibinden yağan karları, özgürce sokakta oynayan çocukları izliyordum.
Çocuklar birkaç kişi olmak üzere toplanmış kar topu savaşı yapıyorlardı. Ellerinde güzel eldivenleri, kafalarında güzel bereleri, üzerlerinde güzel montları, ayaklarında ise güzel çizmeleri vardı. Yerden kar alıyor, birbirlerine atıyorlardı. Şen sesleri mahalleyi doldurdururken anneleri onları evlerinin penceresinden izliyordu. Kimi çocuk ise birleşip kardan adam yapıyorlardı.
Benim en büyük hayalim olan kardan adamı yapıyorlardı.
Ben hiçbir zaman kardan adam yapamamıştım.
İki büyük kar topunu birleştirdikten sonra sıra sıra kardan adama eşya eklediler. Kimi evden getirdiği zeytinleri kardan adamın ağzı yapıyordu, kimi annesinden istediği havucu kardan adamın burnuna takıyordu, kimi sağdan soldan çalı bulup kardan adama el kol yapıyordu.
Ben ise onları camdan izliyordum.
Bir anda çocukların hepsinin bakışı bir tarafa dönüyordu ve hepsi korkuyla evlerine kaçışıyordu. Gelen kişi belliydi. Mahallenin korktuğu o adam yani benim babam Cevdet Yılmaz.
Mahalleye geldiği görüldüğü gibi herkes sağ sola kaçısırdı. Kadınlar çocuklarına zarar verecek diye birçok kez annemle kavga ederlerdi. 'Senin kocan yüzünden çocuklarımız dışarıya çıkamıyor!' derlerdi. Bilmiyorlardı ki o adamın çocuğu hiçbir zaman dışarıya çıkarmıyordu. Korkudan kimse bize el uzatmazdı. Babamın onların başına bela olmasından korkuyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN İZİ
General FictionYağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmama...