8.BÖLÜM

5K 266 82
                                    

Merhabaa!?!!

Nasılsınız canlar?? İyisinizdir inşallah. Ben iyiyim, sizde iyi olun.

"Kırık kalpler, vazgeçilmiş hayaller. Söylesene kim incitti benliğini?" -hisssizyazar.

Bu bölüme bir şarkı vermek istedim. Şarkımız, Göksel - Sen Orda Yoksun.

Hepinize iyi okumalar dilerim :d

~~~

Bir masal vardı.

Herkes bilmezdi bu masalı. Çünkü bu masal herşeyden daha gizliydi. Her gören ve her okuyanın anlayamayacağı bir masaldı bu masal.

Bir kız vardı. O kadar güzeldi ki, güzelliğine diyecek yoktu. Kapkara gözleri, kapkara saçları. Tombul yanakları, inci gibi dişleri. Bu kıza annesi İzem adını vermişti. İzem olsun, üstün olsun demişti annesi bu ismi verirken.

İzem doğdu, büyüdü.

Bir babası ve bir annesi vardı. Aynı evin içinde yaşayan üç yabancıydı onlar. Babası iğrenç bir adamdı. Her gün karısını döver, içer, kumar oynardı. Aynı zamanda kızını da döverdi bu adam. Hiç sevilmemiş, sevilmeyi hak etmemiş bir adamdı bu adam. O masalın canavarıydı.
Canavar önce karısının gözlerindeki ışığı sonra da kızının gözlerindeki ışığı söndürdü. Her yeri yıkıp geçiyordu canavar. Bütün çocuklar ondan korkuyordu.
Fakat İzem o canavarla aynı evde yaşıyordu. O canavar hayallerinin katiliydi.

İzem büyüdü ve büyüdü.

Büyüdükçe kötü anılarla doluyordu zihni. Canavardı bu kötü anıların sebebi. İzem önce benliğini sonra hayallerini kaybetti.

Bu masal böyle devam etti.

Ve masalın sonu belirlendi. Masalın sonu; giden dönmedi, kalan unutmadı.

Masalın baş rolü olan İzem'in içindeki mutlu çocuk gitti ve geri dönmedi. İzem bunu unutmadı.

Her masal iyi bitecek diye birşey yoktu sonuçta. Ama bildiğimiz bütün masallar güzel biterdi halbuki. Pamuk prenses, prensin onu öpmesiyle hayata geri dönerdi. Uyuyan güzel, uyanırdı. Rapunzel, eninde sonunda sevdiğine kavuşurdu. Güzel, çirkin sandığı prensini eski haline çevirirdi. Ariel, bacaklarına ve sesine kavuşurdu. Ve daha nicesi...

İzem bu masalın prensesiydi. Ama ne prensini bulabilmiş ne de sonsuza kadar mutlu mesut yaşayabilmişti.

Gerçek olan masallar mutlu bitmezdi. Ancak uydurma olan masallar güzel biterdi.

Bir gün güzel bir cümle okumuştum. "Güçlü bir hafıza, ağır bir cezadır." diyordu Orhan Kemal. Haklıydı. Bazen keşke hafızam sıfırlansa ve herşeyi unutsam derdim. Bu cümleyi ortaokula giderken okuduğumda anlamamıştım fakat biraz daha büyüdüğümde cümleyi aklımdan silemeyecek kadar iyi anlamıştım.
Ve her zaman keşke bu cümleyi okumasaydım demiştim.

Keşkeler, belkiler ve neyseler...

İzem. İzem. İzem. Unuttun mu sen bir masal prensesi değilsin. Neden kıyaslama yapıyorsun ki?

GECENİN İZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin