Merhabaa!!!
Nasılsınız?? İyisinizdir inşallah.
1- Arkadaşlar, önümde benim için önemli bir sınav var. Derslerime ağırlık vermek zorunda olduğum için bölümler haftada bir veya iki haftada bir atmak zorunda kalacağım.
2- Kitabıma emek veriyorum. Yazarken sırf içime sinmiyor diye silip tekrar yazıyorum bölümleri. Bu emeğimin karşılığını almak istiyorum.
3- Karakterler hakkında konuşacağım birde. Karakterlere model belirlemedim. Karakterlerin fiziksel özellikleri kitapta geçiyor zaten. Model belirlemek gibi bir düşüncem de şuan yok. Siz illa bir model istiyorsanız, aklınızdaki modellerle devam edebilirsiniz.
4- Lütfen beni takip edin. Kitap hakkında duyurular ve alıntılar paylaşıyorum. (TT hesabım: hisssizyazar.)
<3 Hepinize iyi okumalar dilerim <3
~~~
Bazen insanın kendini rahat hissetmesi için bağırıp çağırması gerekirdi.
Haykırmak, içini dökmek ve ağlamak.
Bunların hepsi insana iyi gelirdi. Özellikle de dolmuş bir insana çok daha iyi gelirdi.
Ben kendimi iyi hissetmek için içerdim mesela. Özellikle Lavin'le içer, bugün dertlerimi ona dökerdim. Beraber ağlar, beraber gülerdik bu esnada.
Ve şuan o anlardan birindeydim.
"...Adama dedim ki büyük hayvansa tek başıma halledemem. Adamda döndü bana şey dedi, Dana getirmeduk da tavuk geturduk dedi!" dedikten sonra kahkaha atmaya başladı Lavin.
Lavin veterinerdi. Ve bazen çok komik anıları oluyordu.
"Ay salak!" diye bağırdım gülmeye devam ederken. "Karnım ağrıdı gülmekten." Sakinleşip şarap kadehini kafama diktim.
"Asıl sensin salak."
İkimizde gülmeyi bıraktıktan sonra ortamı sessizlik ele aldı. Birkaç dakika sessiz kaldık.
"Bugün ne öğrendim biliyor musun?" dedim ciddileşip. "Cevdet hapisten çıkmış."
"Ne?" diye sordu hışımla. "Bir dakika ya, nasıl çıkmış?"
"Bildiğin çıkmış işte. Sokakta elini kolunu sallayarak geziyormuş. Birde yetmezmiş gibi benim aptal üvey kardeşim Ege ile anlaşma yapmış. Ege para karşılığında Cevdet'e yardım ediyor. Cevdet'e benim fotoğrafımı ve iş adresimi vermiş."
"Oha." dedi Lavin kaşlarını çatarak.
"Bugün bir adamı sorguladım askeriyede. Fettah Akay, Cevdet'le aynı koğuştaymış bir aralar. Bana Cevdet'in selamını getirmiş." Ağzı O şeklinde açık kaldı.
"İnanamıyorum," Elini sargılı elimin üzerine koydu. "Bana neden anlatmadın İzem?"
"Anlatıyorum işte Lavin." Kadehimi kenara koydum. "Adam bana babanın selamını getirdim diyince şoka girdim. O esnada Yüzbaşı adamı bayılana kadar dövmüş. Adamın burnunu kırmış ve yetmezmiş gibi adamın iki dişini kırıp eline vermiş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN İZİ
General FictionYağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmama...