21.BÖLÜM

3.2K 207 33
                                    

Hellü!!!!

Nasılsınız??? İyisinizdir inşallah. Çünkü ben bomba gibiyim. (Her an patlayabilirim.)

"Gülüşü bir paket sigara yaktırırdı." -Savaş Alp Alakurt.

İyi okumalar canlar :)

~~~

Acıları gizlemek ve saklamak kolaydı. Kimseye fark ettirmeden unutmaya çalışmak veya unutmak basitti.

Peki ya acılarının üzerine gitmek?

Bu en zoruydu. İnsan acılarıyla karşı karşıya gelmekten kaçardı. Acılarından korkardı. Bir labirentte acılarından kaçmaya çalışırdı ama acıları onu her daim kovalardı.

Aslında acılarımız gölgemiz gibiydi. Gölgemiz nasıl bizimle her yere geliyorsa acılarımız da öyleydi. Her an ardında, seninle beraber oluyordu.

Aynadaki yansımama baktım. Üzerimde gri boğazlı, kolları bol olan kazağımın vardı. Altımda ise siyah bol paça kot pantolonumu giymiştim. Ayağıma giydiğim siyah botlarımla kendinden emin bir görünüş sağlıyordum.
Artık göğüsümün altına kadar uzanan uzun, kahverengi saçlarımı omuzumun arkasına doğru ittirdim. Perçemlerimi çenemin hizasında bitiyor, görünüşüme ayrı bir hava katıyordu. Elimdeki bordo rujumu dudaklarıma güzelce sürdüm.

Gözlerim duvardaki saate kaydı.

09.18

Sabah kalkar kalmaz Savaş beni bir yere götüreceğini söylediği için kahvaltı yapmadan hazırlanmaya başlamıştım. Nereye gideceğimizi sorduğumda sürpriz demişti. Kafamı dağıtabileceğim bir yere gideceğimize emindim ama neresi olduğu hakkında ufacık bir fikrim yoktu.

Odadan çıktığımda Atilla ve Lavin'in sesini duydum. "Sana çok meraklıydım zaten aptal hıyar."

"Bir gün elimde kalacaksın sarı."

"Hı hı."

Yine ve yine inatlaşıyorlardı. Kavgalarına alışmıştım gerçi.

"Yine mi kavga ediyorsunuz siz?" Koltuğun üzerinde duran telefonumu aldım elime. "Ne zaman çocuk olmayı bırakacaksınız?"

"Sarı çocuk olmayı ne zaman bırakırsa." dedi Atilla.

"Sarı ne ya? Sarı ne? Şimdi senin saçık siyah diye bende sana siyah mı diyeyim?"

"De."

"Peki madem." dedi Lavin. "Fuck you Black."

Atilla sırıtırken Lavin sinirden kırmızı olmuştu resmen. "Calm down Yellow." dedi Atilla rahat rahat.

Lavin sinirden yerin dibine girerken elimi omzuna koydum. "Sakin ol."

"Delireceğim yemin ederim! Klinikteki köpekler bundan daha akıllı."

Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

"İzem?" Savaş'ın sesiyle bakışlarım arkama döndü. "Hazır mısın?"

"Evet." Dudaklarını boynuma bastırdı hızla. Birilerinin yanında bunu yapmasına alışmıştım artık.

"Yine giymişsin topuklularını." dedi elini belime sararken.

"Topuklu ayakkabılarımı ne kadar özlediğimi tahmin bile edemezsin."

Gülümsedi.

GECENİN İZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin